Rıza Sarraf'ın BMW'si de Şebekenin Eline Geçti! Film senaryolarını aratmayan dolandırıcılık!
Son yılların en ilginç dolandırıcılık olayına ilişkin detaylara Halktv.com.tr ulaştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmaya göre, aralarında noter görevlileri ile yeddi emin otoparkı yetkililerinin de olduğu değerlendirilen şebeke piyasa değeri 1 milyar lirayı bulan çoğu lüks otomobil 67 araçla ilgili film senaryolarını aratmayan bir plan yaptı.
Şebeke, ilk olarak çeşitli yeddi emin otoparklarında bulunan araçlarla ilgili bilgi topladı. İkici aşamada, şebekenin kontrolünde olduğu değerlendirilen Kocaeli’ndeki bir firma alacaklı olarak gösterildi. Söz konusu araçların, İstanbul 33. İcra Müdürlüğü eli ile ihalesi yapılmış gibi işlem yapıldı. Anılan işlemden sonra, aracın tescil işlemi için de Türkiye Noterler Birliği’ne müzekkere yazıldı. İşlemler ise Kocaeli 2. Noterliğinde yapıldı.
ONLARCA LÜKS ARAÇ VAR
Dosyada öne çıkan detaylara göre, tescil işlemlerinin tamamına yakını geçen 1 Temmuz günü yapıldı. Bu süreçte, dosyalarda usulsüz olarak alacaklı görünen firma ile araçların devrinin yapıldığı isimlerin ise sıklıkla aynı olduğu anlaşıldı. Tüm işlemlerde, Kocaeli’nde bulunan Oto Toplar Motorlu Araçlar alacaklı olarak gösterildi. Hayali icradan satış ihalelerinin tamamını ise Rıdvan Ç. ve Adem K. kazanmış gibi gösterildi. Bir başka ifade ile aynı ikili aynı gün, aralarında Porsche, Land Rover, Audi Q7, BMW, Mercedes Benz gibi birçok marka aracın ihalesini kazanmış gibi gösterildi.
Rıza Sarraf adına görünen bir aracın da devri yapılmış.
‘İHALELER’ HEP AYNI İSİMLERE!
Usulsüz bir biçimde tescil işlemi yapılan araçların gerçek sahipleri ile ilgili ise dikkat çeken bilgiler söz konusu. Türkiye’de, bazı bakanlara rüşvet verdiği ortaya çıkan İran asıllı Rıza Sarraf adına kayıtlı BMW marka bir aracın da devrinin yapıldığı anlaşıldı. Dosyaya göre, Sarraf adına kayıtlı ve yeddiemin otoparkında bulunan araç için ilk olarak Oto Toplar Motorlu Araçlar alacaklı gösterildi. Anılan araç için 12 Mart 2024’te fiili haciz yapılmış gibi işlem yapıldı. Anılan araç geçen 4 Haziran’da 1 milyon 250 bin TL bedelle Rıdvan Ç.’ye satılmış gibi gösterildi. Tescil işlemi için ise 1 Temmuz’da Türkiye Noterler Birliği’ne yazı yazıldı.
ÇOK SAYIDA PORSCHE’UN DEVRİ YAPILDI
Sarraf’ın yanı sıra, Tarkan Yüce, Recep Saltabaş ve Çetin İçmeli’ye ait ait Porsche marka araçlar, Eti Gümüş AŞ adına kayıtlı bir kamyon, Kayapalı Nilüfer Turizm Seyahat’e ait bir yolcu otobüsü, ile '34 AKP 72’ plakalı Muhammed Mehmet Ali Özer’e ait Porsche marka araçlar da aynı yöntemle üçüncü kişilere devredildi.
Devri yapılan araçlar arasında Porsche Taycan model lüks bir otomobil de bulunuyor.
‘İZİNDEYKEN İMZAM KULLANILMIŞ’
Dosyaya göre, İstanbul 33. İcra Müdürlüğündeki işlemler, müdür yardımcısı Oğuzhan K.’nin (31) elektronik imzası ile yapıldı. Önceki gün tutuklanan Oğuzhan K. ise, işlemlerin yapıldığı dönemde yıllık izinde olduğunu belirterek “13 Haziran’da izne çıktım. 12 Haziran günü cüzdanımı kaybetmiştim. Kayıp işlemi için başvurum da söz konusuydu. Durumdan haberdar olur olmaz çalıştığım birime geldim. Konu ile ilgili savcılığa başvurdum. İlgili yöneticilerime haber vermek için uzun uğraşlar verdim. Çalıştığım müdürlükteki kameralara bakılsın. Bu olayla hiçbir ilgim yok” dedi.
NOTERİ DE AYARLAMIŞLAR!
İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nde 3 Temmuz günü yapılan sorgu sonrası tutuklanan Oğuzhan K.’nin avukatı Av. Ergün Karaduman ise, olayın olduğu tarihte müvekkilinin şehir dışında olduğunu vurguladı. Bu olay, kalem personeli tarafından müvekkile haber verildiği gibi hemen geliyor ve tutanak tutuluyor. Evraklar, sistem üzerinden gönderilmemiş. Bu işlemlerin, adliyede hangi bilgisayardan yapıldığının tespitini istiyoruz. Kamera kayıtları çıkarılsın. Noteri ayarladıklarını düşünüyoruz. Noterin ifadesi alınmadı. Elektronik imzanın kullanılıp kullanılmadığı de belli değil. Müvekkilin kaçma şüphesi olmadığı gibi, 20 saat adli makam aradı” ifadelerini kullandı.
Devri yapılan araçlar arasında Audi Q7 marka bir lüks otomobil de yer aldı.
'SEN YAPTIN KABUL ET' BASKISI YAPILDI
Av. Ergün Karaduman, Halktv.com.tr’ye yaptığı açıklamada ise “Müvekkilimiz 20 saatin sonunda müşteki olarak şikâyet dilekçesini vermek için bir adli makam bulduğunda, başsavcı vekili, müvekkilimize ‘sen yaptın kabul et’ diye baskı yapmış. Söz konusu dosyaya gizlilik karar aldırmak için mahkeme-mahkeme gezdirilmiş. Dosyadaki en vahim olay ise polis fezlekesi. Fezleke hiçbir delile dayanmadan dosyaya resmi belge olarak konulmuş. Müvekkilimiz, mağdur olduğu bu olayla ilgili hiçbir delile dayanmadan tutuklandı. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi