Çocuk işçiler ölürken AKP'nin heybesinden bakın ne çıktı: Bakanlık önünü açacak!

Cengiz Karagöz - Halktv.com.tr - ÖZEL HABER

Mersin Anamur'da 28 Temmuz günü gece saatlerinde iş hanının içerisinde yüksekten düşen 12 yaşındaki Eyüp Can Güner yaşamını yitirdi. Güner'in vücudunda 5 bıçak yarası olduğu belirtildi.

Ustabaşı N.U. “ihmali davranışla ölüme sebebiyet verme” suçundan tutuklandı. Güner'in ölümü çocuk işçiliğini yeniden gündeme getirdi. Türkiye'de 2 milyona yakın çocuk işçinin olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre Türkiye'de son 2013-2025 yılları arasında en az 770 çocuğun çalışırken hayatını kaybetti. İktidar bir yandan Merkezi Eğitim Merkezleri (MESEM) çocuk işçiliğinin önün açarken diğer yandan da çeşitli tartışmalı politikaları gündeme getiriyor.

ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİ ÇALIŞTIRILMASINA İLİŞKİN NE GEREKİYORSA...

İktidarın tartışmalı politikalarından biri daha ortaya çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025-2028 Ulusal İstihdam Stratejisini'nde "sosyal koruma-istihdam ilişkisi" başlığındaki 3.1.5 maddesinde "Çocuk ve genç işçi çalıştırılmasına ilişkin ihtiyaç duyulan alanlarda ve ilgili mevzuatta gerekli revizyonlar yapılacaktır" ifadeleri yer aldı. Bu kapsamda sorumluluğun ÇSGB Çalışma Genel Müdürlüğü'nde olduğu belirtilirken Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), İŞKUR ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği yapılacağı belirtildi.

"ÇOCUKLAR İŞÇİLEŞTİRİLİYOR"

Umut-Sen sözcüsü Burcu Arıkan, konuya ilişkin Halktv.com.tr'ye değerlendirmelerde bulundu. İş cinayetlerindeki cezasızlık politikasına dikkat çeken Arıkan, "Ulusal İstihdam Projesi’nin “Sosyal Koruma ve İstihdam İlişkisi” başlığı altında 'Çocuk ve genç işçi çalıştırılmasına ilişkin mevzuat alt yapısı güçlendirilecektir' diye bir madde var. Uluslarası sözleşmeler gereği hala doğrudan çocuk işçi çalıştırmak mümkün olmasa da buna dair pek çok ara formül bulunmuş durumda. Uluslarası sözleşmeler gereği hala doğrudan çocuk işçi çalıştırmak mümkün olmasa da buna dair pek çok ara formül bulunmuş durumda. Örneğin zorunlu eğitim kapsamında uygulanan programlar ile çocuklar 'işçi' statüsü olmadan MESEM’ler aracılığıyla işçileştiriliyor. Bu programlarda 'ücret kelimesi kullanılmıyor, harçlık çıkarmak, haneye destek olmak benzeri kavramlarla resmi olarak işçi değilmiş gibi işçileştirme prosedürü işletiliyor. Bu çocuklara 9., 10. ve 11. sınıflarda asgari ücretin 1/3’ü, 12. sınıfta ise 1/2’si ödeniyor" dedi.

DENETİM YAPILMIYOR

MESEM'lerde denetimin Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve ÇSGB’nin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Arıkan, "ÇSGB Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın verilere göre 2023 yılı itibarıyla işyerlerinin %0,4’ünün denetlendiği ve işçilerin yalnızca %7’sinin teftiş gördüğü bilgisine ulaşıyoruz. Dolayısıyla çocuklar tamamen patronların insafına terk edilmiş durumda.

"ÇOCUK İŞ GÜCÜ ARAŞTIRMASI YAPIMI VE VERİ TABANI KURULMASI PLANLANIYOR"

"Mesleki Eğitim Projeleri kapsamında 2023 yılının ilk dört ayında elde edilen gelir 1 milyar 379 milyon lira ama bu gelirden öğrenci ve öğretmenlere ödenen tutar sadece 300 milyon lira" diyen Arıkan, "MEB’in liselerdeki 4 yıllık zorunlu eğitimin 2 yıla düşürülmesi ve bu 2 yıllık eğitimin de isteğe bağlı olmasına dair bir düzenleme duyuruyor. Çocuk infaz kanunu üzerinden reşitliğin tartışmaya açılması ile çocuk işçilik politikası birbirinden bağımsız değil. İşçilerin 16 saat mesailere mahkum edildiği korkunç bir yoksullaştırma politikası altında işçi çocukları da eğitimden kasten koparılıyor. 5-17 yaş aralığını kapsayan bir 'çocuk iş gücü araştırması' yapılması ve bir veri tabanı kurulmasından bahsediliyor. Burada çocuk işçiliğin yasal ve meşru olmadığı bir zeminin tamamen yıkılarak önünün açılmasına dair niyeti en somut haliyle görüyoruz. Holdinglerin tarlalarımızı, evlerimiz zeytinliklerimizi, bedenlerimizi, çocuklarımı yuta yuta büyüdüğü bir dönemde bu raporlar her şeyi açık açık söylüyor" dedi. Arıkan buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.