Lübnan'daki çağrı cihazı ve telsiz patlamalarının bilançosu: 37 kişi yaşamını yitirdi 287 kişi ağır yaralı...

Lübnan Sağlık Bakanı Firas El Abyaz, ülke genelinde aralıklarla meydana gelen iki saldırıda ölenlerin sayısının 37'ye yükseldiğini, 287 kişinin durumunun ise kritik olduğunu açıkladı.

Lübnan Sağlık Bakanı Firas El Abyaz, bugün yaptığı basın açıklamasında ülke genelinde çağrı cihazlarını ve telsizleri hedef alan patlamalarda ölenlerin sayısının 37'ye çıktığını belirtti. Abyaz, yaralananlardan 287 kişinin ise durumunun kritik olduğunu bildirdi. Ölen ya da yaralananlar arasında Hizbullah üyelerinin yanı sıra sağlık görevlileri ve idari personelin de bulunduğu kaydedilirken, salı günü gerçekleştirilen saldırıda ise ölenlerden en az ikisinin çocuk olduğu kaydedildi.

HAVALİMANLARINDA TELSİZ VE ÇAĞRI CİHAZLARI YASAKLANDI

Lübnan devlet medyasına göre, Lübnan Sivil Havacılık Genel Müdürü, koordineli saldırılarda patlayan cihazların ardından yolcuların herhangi bir uçakta çağrı cihazı ve telsiz taşımasını yasaklayan yeni bir bildiri yayınladı.

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Bouhabib, "Lübnan'ın egemenliğine ve güvenliğine yönelik bariz saldırının daha geniş çaplı bir savaşa işaret edebilecek tehlikeli bir gelişme olduğu" uyarısında bulundu. Lübnan ordusu, bugün şüpheli elektronik cihazların kontrollü imhasını gerçekleştirdiğini açıkladı.

Lübnan Enformasyon Bakanı Ziad Makari, panik yaşanmasının beklenen bir şey olduğunu belirterek, saldırının "Lübnanlılar için yeni bir suç türü olduğunu ve insanları evlerinde, iş yerlerinde ve günlük yaşamlarında vurduğunu" söyledi.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın bugün saldırılarla ilgili bir konuşma yapması bekleniyor.

EYLEMLER ÇOCUKLAR ÜZERİNDE FELAKET YARATTI

BM komitesi ise İsrail'i çocuk haklarını koruyan küresel bir anlaşmayı "ağır bir şekilde ihlal ettiği" için kınarken, geçen ekim ayından bu yana Filistin'de gerçekleştirdiği askeri eylemlerin çocuklar üzerinde "felaket" yarattığını söyledi.

Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne atıfta bulunan dört kişilik komite, yayınladıkları bir bildiride, "Komite, taraf devletin askeri eylemleri sonucunda yaşanan muazzam can kayıpları da dahil olmak üzere, OPT'de (İşgal Altındaki Filistin Toprakları) sözleşme kapsamındaki hakların ağır bir şekilde ihlal edilmesini en güçlü ifadelerle kınamaktadır" ifadelerini kullandı.

İSRAİL SAVUNMA BAKANI GALLANT: "SAVAŞTA YENİ BİR AŞAMANIN BAŞLANGICINDAYIZ"

Öte yandan, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, askerlere yaptığı konuşmada elektronik cihazların patlamasından söz etmedi ancak İsrail ordusu ve güvenlik birimlerinin çalışmalarını övdü ve "savaşta yeni bir aşamanın başlangıcındayız" dedi.

İsrail medyası ise, İsrail'in ABD'de Joe Biden yönetimine yeni bir ateşkes önerisi sunduğunu iddia etti. Habere göre; bu iddia, rehinelerin ve kayıp kişilerin iadesinden sorumlu hükümet yetkilisi Gal Hirsch tarafından ortaya atıldı. İsrail medyasının haberinde şu ifadelere yer verildi:

İSRAİL’DEN ABD’YE YENİ BİR ATEŞKES ÖNERİSİ

"Gazze'de tutulan tüm rehineler savaşın sona erdirilmesi karşılığında tek aşamada serbest bırakılacak. Hirsch'in önerisinin bir parçası olarak İsrail, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın, ailesinin ve kendi seçtiği binlerce kişinin Gazze'yi terk ederek üçüncü bir ülkeye gitmesini kabul edecek.

Öneriye göre bu hareket bir 'teslimiyet' ya da 'sürgün' olarak tanımlanmayacak ve Hamas liderlerinin güvenli bir geçişle ayrılmasına izin verilecek."

BLİNKEN: "ATEŞKES ANLAŞMASININ 18 PARAGRAFINDAN 15'İ ÜZERİNDE UZLAŞILDI"

Bu hafta başında Kahire'yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın, gerçekleştirdiği basın toplantısında, ateşkes anlaşmasının 18 paragrafından 15'i üzerinde uzlaşıldığını ve İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanını hafifleteceğine ya da Hamas'ın bir yıla yakın süredir elinde tuttuğu rehinelerden herhangi birinin serbest bırakılacağına dair yakın bir işaret olmamasına rağmen son birkaç haftada ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty de aynı basın toplantısında ülkesinin Refah sınır kapısı da dahil olmak üzere Mısır ile Gazze arasındaki sınırda 7 Ekim öncesi yapılan güvenlik düzenlemelerinde herhangi bir değişikliği kabul etmeyeceğini söyledi.