Türkiye'nin Bu Köyünde 80 Yaşında Ölenlere "Erken" Diyorlar: Herkes 150 Yaşına Kadar Yaşıyor!
Köyün en meşhur ismi ise 157 yıl gibi inanılmaz bir ömür yaşayarak dünyanın bilinen en yaşlı insanı unvanını alan Zaro Ağa. 10 Osmanlı padişahı, 5 başbakan ve 1 cumhurbaşkanı gören Zaro Ağa'nın yaşamı, adeta bir tarih şahidi gibiydi.
Öyleyli Zaro Ağa, uzun yaşamın sırrını paylaşması için birçok Avrupa ülkesi tarafından davet edildi. Zaro Ağa'nın vefatı sonrası Japonya'dan ve ABD'den gelen bilim insanları köyde araştırma gerçekleştirdi.
Peki, Bağarası köyünün sakinleri bu kadar uzun nasıl yaşıyorlar? Bu sorunun cevabı, tam olarak bilinmiyor. Fakat köy sakinlerinin beslenme programları, temiz hava ve sakin bir yaşam tarzı gibi faktörlerin uzun ömürlerinde büyük rol oynadığı düşünülüyor.
Hiçbir hastalık yaşamayan köylüler özellikle "gilgil otu" adını verdikleri, buğdaya benzeyen fakat tanesi beyaz olan bir bitkiden bahsediyor. Bölge halkı bu otun uzun yaşattığına inanıyor. ,
Ekol TV'nin haberine göre Zaro Ağa’nın bol bol sarımsak, yoğurt ve yöreye özel has gezo pekmezi tükettiği öğrenildi. Uzun yaşamın bir diğer sırrı ise gilgil darısından yapılan ekmek ve çorba olarak ifade ediliyor.
Köylüler, uzun ömürlerinin sırrını bol bol sarımsak, yoğurt ve yöreye özgü gezo pekmezi tüketmelerine bağlıyorlar. Köylüler, ilaç kullanımından ziyade doğal ürünlere ve bitkilere önem veriyorlar. Bu da onları kimyasallardan uzak tutarak genel sağlıklarını korumalarına yardımcı oluyor.
Bağarası köyü, şehirlerden uzak ve temiz bir havaya sahip. Bu da köy sakinlerinin daha sağlıklı bir şekilde nefes almalarını ve hava kirliliğinden etkilenmemelerini sağlıyor. Köylüler, stressiz ve sakin bir yaşam tarzı sürdürüyorlar. Bu da genel sağlıklarını ve zihinsel berraklıklarını korumalarına katkıda bulunuyor.
ZARO AĞA KİMDİR?
Zaro Ağa, bazı kaynaklara göre 1774, bazı kaynaklara göreyse 1777'de Şemsi Ağa'nın oğlu olarak Bitlis, Mutki, Meydan Mahallesi'nde doğdu. 18. yüzyılın sonlarına doğru İstanbul'a gitmiş ve Selimiye Kışlası, Beşiktaş, Ortaköy Camii ve Tophane Nusretiye Camii inşaatlarında çalıştı. Elli yaşlarında uzun yıllar İstanbul Hamal Topluluğu'nun başında kaldı. Daha sonra operatör Emin Erkul'in şehreminiği zamanında belediye serhademelliğine getirilmiş ve bu vaziyeti ölümüne kadar sürdürdü. Böylece son günlerini İstanbul'da geçirdi.
Dünya basınının odak noktası olmuş ve dünyanın en uzun yaşayan insanı olarak 1921'de Paris'i 1925'te İtalya'yı, 1930'da alkol karşıtı bir derneğin daveti üzerine Yunanistan'dan hareket ederek Amerika'yı, 1931'de İngiltere'yi ziyaret etti. Tek parti döneminde, Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti marifeti ile bir reklam kampanyası organize edilerek Zaro Ağa'dan istifade edilmiştir. Bir yüzünde Zaro Ağa'nın iki kadın ortasında duran resmi, diğer yüzünde ise “Kim Zaro Ağa gibi Türk üzümü ve fındığı yerse zeytinyağı ve İzmir inciri ile sindirim sistemini harekete geçirirse onun gibi bu yaşta sağlıklı olur.” ibaresi bulunan kartpostallar Macaristan’da dört dile çevrilerek tüm dünyaya dağıtılmıştır.
