VAR uygulamasıyla başlayan Süper Lig’de Lefter Küçükandonyadis Sezonunda üç hafta geride kalırken aşağı yukarı ligin röntgen filmi de ortaya çıktı. İlk hafta özellikle Göztepe-Y. Malatyaspor maçında yaşanan ciddi VAR krizibe müdahale erken geldi ve hakemler inisiyatifi aldı ama yine de orta ve yan hakemlerin rolüne ve birbirleriyle paslaşarak oynadıkları role ilişkin sıkıntılar sürüyor.
GS ŞAMPİYONLUĞA EN YAKIN TAKIM
Üç hafta sonunda görüldü ki, GS devam eden hocası ve iskeletiyle bu ligin en hazır takımı. Kanımca şampiyonluğun da en yakın adayı. Şampiyonlar Ligi ve Kupa’da da ilerleyerek üç cephede mücadele edecek olsa da bu bir gerçek. Hatta Şampiyonlar Ligi’nde ilerlemezse -ki, dilerim ilerler- verili koşullara bakarak değerlendirdiğimde açık ara şampiyon olacağını da not edebilirim. GS şu anda üçte üç yaparak ve ortalama üç golün üzerine çıkarak lider. Sadece Göztepe karşısında zorlandı. Muslera gibi bir kaleciye sahip ve kalesinde sadece bir gol gördü üç maçta. Dahası, henüz aslardan Rodriques forma giymiş değil. Bir de üstelik Ndiaye geldi! Emre’nin takıma çok kolay adapte olması da GS için ciddi bir artı.
Şampiyonluk yarışında bu sezon takip edebilirse GS’yi yine BJK ve Başakşehir takip edebilir. BJK’nın santrfor krizini çözmesi ve başarıya doymuş aynı hoca ve kadroyla yeni bir hamle yapması şart. BJK Atiba’yı ise çok arayacak.
HAFTANIN MAÇI GÖZTEPE-FB ARASINDAYDI
Geçen sezon toparlanarak yarışa dahil olan FB’nin ise bu sezon işi çok zor. Göztepe ve Y. Malatsapor’a peşpeşe deplasmanda boyun eğen ve diş geçiremeyen sarı lacivertlilerden söz ediyoruz. Yeni ve Türkiye’yi tanımayan bir hoca ve sportif direktörle, takıma eklenen yeni isimlerle henüz takım olmayı başaramadan dördüncü haftaya giren bir FB’nin işi hakikaten zor. Göztepe karşısında statta izlediğim FB’yi tanıyamadım. Forma renkleri değişik olsa FB olduğuna inanmazdım. Bu kadar durarak top oynayan, rakibini ısıramayan -belki geçen haftaki yenilginin arkasından- aşırı temkinlilikle sahada hareket eden FB’nin işi çok zor. Santrfor Slimani ile onu besleyecek isimler arasındaki uyuşmazlık da had safhada olunca sarı lacivertliler pozisyon üretmekte zorlandı. FB adına aklımda ilk yarıda M. Topal’ın yakın mesafeden direkten geri gelen vuruşuyla maç biterken M. Ekici’nin az farkla üstten dışarı çıkan frikiğinden başka bir şey kalmadı! FB’nin rakibi Göztepe de maça tutuk ve temkinli başladı. İlk iki maçta hak etmediği yenilgiyle çıktığı üçüncü hafta maçında en azından yenilmemekle karşı karşıyaydı ve bu psikoloji ister istemez ilk yarıda normal oyununu olumsuz yönde etkiledi. İlk yarının tek kayda değer pozisyonu Göztepe defansının ofsayt duraklamasından yararlanan M. Topal’ın şutunun direkten geri gelmesiydi. Ancak ikinci yarıda bambaşka bir Göztepe vardı sahada. Borges daha çok sorumluluk aldı. İki bek Gassama ve Traore oyuna ileri yönde daha çok katılmaya başladı. Daha derli toplu görünen ve dikine oynayan sarı kırmızlılar FB yarı sahasına oyunu yığdı ve Poko’nun da oyuna girmesiyle orta sahayı kontrol etmeye başlar başlamaz sahalarda ender rastlanacak şekilde golü buldu. Poko’nun geliştirdiği atakta FB defansından seken topu Halil sağıyla soluna alıp uzak köşeye öyle sert vurdu ki Volkan plonjon yaptığında meşin yuvarlak çoktan ağlarla buluşmuştu bile.
Muzaffer Ayhan Kara'nın yazısı