Sahi Gittigidiyor’un sahibi Amerikalılar Türkiye’den neden kaçtı?

Bir zamanlar Türkiye’nin en büyük e-ticaret (İnternet üzerinden satış) şirketi olan Gittigidiyor geçtiğimiz günlerde kapanacağını duyurdu. Amerikalı Ebay şirketi Gittigidiyor’u 2011 yılında, iddiaya göre 300 milyon dolardan biraz fazlaya satın almıştı. Amerikalılar 10 yılda havlu attı, birkaç yüz milyon doları batırıp Türkiye’den ayrılıyorlar. Neden? Ne oldu?

Bu konuyu günlerdir yazmak istiyordum ama BDDK’nın kararı, dolar/TL’de yaşanan çalkantı ve AKP içinde yaşananlardan bir türlü sıra gelmedi. Oysa bu konu önemli, yabancı sermayenin Türkiye’den ayağını kestiği bir dönemde içeridekilerin de ceketlerini alıp gitmeye başladıklarını gösteriyor…

Gittigidiyor neden gitti? Çünkü bir zamanlar pazar lideri olan şirket geriye düştü ve para kazanamaz hale geldi. Bunda pazarın kendi dinamiklerinin yanı sıra Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin de payı var. Pandemi döneminde internet üzerinden satışlarda patlama yaşanmıştı. Bu yıl ise artış hızı ciddi oranda düştü. E-ticarette büyümenin artık enflasyon oranını aşamadığı söyleniyor. Hatta daralma haberleri gelmeye başladı. Türkiye’nin en büyük e-ticaret sitelerinden birinin cirosunun son iki ay içinde, geçtiğimiz yılın aynı aylarına göre ciddi oranda daraldığını duydum. Bunun arkasındaki temel etmen enflasyon.

Enflasyonda patlama yaşanıyor. Peki enflasyon patlarken gelirlerimiz aynı oranında arttı mı? Hayır artmadı. Sonuç: Daha önce iki birim aldığımız üründen artık bir birim alabiliyoruz. Ya da ayda iki kez aldığımız ürünü artık bir kez alıyoruz. Yani tasarruf ediyoruz.

Buna rağmen tüketim harcamalarına para yetiştiremeyen büyük bir kesim var. Onlar kredi kartlarına abandı. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı patladı. Bu yıl bireysel kredi ve kart borcu nedeniyle takibe düşenlerin sayısı üçe katlandı. Mart 2022 itibarıyla 2 milyon 694 bin 592 kişi, bireysel kredi kartı borcunu ödemediği için yasal takipte bulunuyordu. Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı da 4 milyon 143 bin 102 kişi olarak açıklanmıştı.

Öte yandan enflasyon nedeniyle kredi kartı limitlerinin yetersiz hale gelmesi de internet harcamalarındaki yavaşlamada etkili. Geçmişte aynı parayla bir alışveriş sepetini doldurabiliyorken şimdi yarısını doldurabiliyoruz. Gerçek hayatta da, internette de…

Sadece Gittigidiyor değil başka e-ticaret sitelerinin de havlu atmasına neden olan bir başka faktör, internette reklam maliyetinin çok yükselmesiydi. Başta pazar lideri Trendyol olmak üzere büyük sitelerin harcadığı dev bütçeler, reklam fiyatlarının çok artmasına neden oldu. Reklam harcaması küçük ve orta boy siteler için dayanılmaz bir yüke dönüştü. Gittigidiyor’u yoran faktörlerden biri de buydu. Ondan önce de çok sayıda e-ticaret sitesi Trendyol gibi sitelerin dev bütçelerle yarattığı sert rekabete dayanamayarak kapanmak zorunda kalmıştı.

Nitekim Hükümet, büyüklerin acımasız rekabetini frenlemek için Elektronik Ticaret Kanunu’nu değiştirmeye karar verdi. Meclis’in gündeminde bulunan yeni kanun teklifi, büyük sitelere çok ağır yükümlülükler getiriyor. “E-ticarette tekelleşmeye son verecek” denilen kanunun teklifinin hedefinin Trendyol olduğu bir sır değil. Kanunun değişmesi için Trendyol’un rakibi Hepsiburada’nın sahibi Doğan Ailesi’nin bastırdığı da…

Trendyol’u biliyorsunuzdur, Türkiye’nin en büyük e-ticaret şirketi. Demet Mutlu tarafından kurulmuştu. Aralarında Evren Üçok’un da bulunduğu yatırımcıları vardı. Daha sonra Çinli Alibaba şirketine satıldı. Alibaba yönetiminde akıl almaz paralar harcamaya başladı. (Demet Mutlu bugün de yönetimde.) Bu arada Rekabet Kurumu’nda kendisi hakkında soruşturmayı yürüten Hatice Yavuz’u transfer etmek gibi etik dışı işlere kalkıştı…

Bütün bu nedenlere Gittigidiyor’un sahibi Ebay’in kendi ülkesi Amerika’da yaşadığı sorunları da buna eklemek gerek. Bir zamanlar dünyada e-ticaret denince akla gelen ilk adreslerden biri olan Ebay, son yıllarda çok zayıfladı ve adeta geçmişinin bir gölgesine dönüştü.

Ebay’in Amerika’da yaşadığı sorunlar bizi ilgilendirmez ama Türkiye’de enflasyon ve kredi kartı borçlarındaki patlama nedeniyle tüketim harcamalarında yaşanan yavaşlama yakından ilgilendiriyor.

Bu aslında beklenen bir gelişme. Prof. Dr. Hurşit Güneş de Halk TV’de enflasyonun alım güçlerini eritmesine bağlı olarak yılın ikinci yarısında tüketim harcamalarında ciddi bir yavaşlama görüleceğini belirtmişti. E-ticaretten gelen haberler oraya yaklaştığımızı gösteriyor. Tüketim harcamalarının azalması yurtiçine mal üreten ya da satış yapan birçok şirketin zora girmesine yol açacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barış Soydan Arşivi