Dananın kuyruğunun kopacağı maç derler bu mesleği öğreten bize ustalarımız. Öyle ama biri kurt, diğeri kuzu. Fatih Terim ve  Sergen Yalçın'dan söz ediyorum tahmin edersiniz. Kimi nereye koyduğumu siz bilirsiniz, zekanızdan şüphe etmeyerek. Beşiktaş hızlı başladı, Galatasaray tatlı sert ama bayağı tatlı sert rakibini durdurdu. 15 dakikalık konuk takım rüzgarını erken kesti Floryalılar...
Genç Gerson keşke gitmese ve hep izlesek bu futbol kirliliğinde. Gerçekten 2. bölgenin yıldızıydı 22 yaşındaki fidan. Babel son haftalardaki formu alkışlarla... Savunma arkasına atılan toplar genellikle başarılı oldu ev sahibi adına. Tabi kulübe farkı da var Galatasaray'ın. Yedek kulübesi çok zengin, iki takım çıkartır abartısız. Zaten yapılan değişiklerle ne olduğunu hepiniz gördünüz...
Karşılaşmanın hakemi Cüneyt Çakır dünya klasmanında ikinci sırada. Ama iç hatlarda maç yönettiği zaman bir tuhaf oluyor. Beşiktaş' ın lehine verdiği penaltı da ilk faulu kim yapıyor Dong mu,  Atıba mı, yoksa ben mi ( ! ). Anlıyamıyorum, çözemiyorum Cüneyt Hoca'yı. Edirne'nin ötesinde bu kadar gururumuzken...
Gelde yanma Kayserispor ve Ankaragücü maçında kaybedilen puanlara, yoksa klasik başlığımı atacaktım her şampiyonluk macerasında olduğu gibi. ' Mayıslar bizimdir '.  Maçtan önce inanın bir sürü arkadaşım 'Galatasaray fark yer' dedi hatta kız arkadaşım bile aynı renkten olmamıza rağmen 'Beşiktaş daha şanslıymış' diye ekledi. Ben de müneccimle bir akrabalığımız olmadığı halde Galatasaray fark atar dedim. Niye mi, yazımın başlığına bakın çözersiniz...