Kılıçdaroğlu: Fay hatlarını ortadan kaldırmak istiyorum

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu helallik çağrısıyla siyasette yeni bir sayfa açtı.

Helallik çağrısı Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği günden bu yana birçok yönüyle tartışılıyor.

Çağrıyı tarihi bir adım olarak görenler olduğu gibi, iktidarın hukuk dışı uygulamalarıyla, ölümlerle, katliamlarla, insan hakları ihlalleriyle, işkencelerle sonuçlanmış ağır travmalara yol açan devletle hesaplaşmadan, helalleşme olmayacağını savunanlar da oldu.

Kılıçdaroğlu, bu tür eleştiri ve sorular karşısında helalleşme ile hesaplaşma arasındaki farkı vurgulayarak konuya açıklık getirdi. Helalleşme ile hukukun birbirine karıştırılmaması gerektiğini, suç işleyenlerin yargının karşısına çıkarılacaklarını vurguladı.

Kılıçdaroğlu’yla dün yaptığımız görüşmede bu tartışmalar sonrasında helallik çağrısını yaparken bazı travma örnekleri verdiğini ancak idam edilen Adnan Menderes ve arkadaşları ile Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına değinmemiş olmasına ilişkin itirazları anımsattım ve yanıtını sordum. Şu karşılığı verdi:

“Ben örnekler verdim. Bütün olayları, travmaları saymadım. Elbette yaptığım çağrı Adnan Menderes ve arkadaşları, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını da kapsıyor. Sayamadığım birçok olay için de bu geçerli. Benim düşüncem geriye dönüp sorgulama yapmak, yaraları kanatmak değil. Bunun yerine geleceğe bakmamız gerektiğini düşünüyorum”

FAY HATLARI OTADAN KALKSIN

Kılıçdaroğlu, Türkiye’de toplumun kucaklaşmasını, barışmasını istediğini vurgulayarak, “Toplumda hangi kesimin yarası, travması, sorunu varsa bunların sarılmasını, çözülmesini istiyorum. Çocuklarımızın, gelecek kuşakların bizleri, toplumu barıştıran insanlar olarak anmalarını istiyorum. Artık toplum kucaklaşmalı ve geleceğini kurmaya bakmalıdır” dedi.

Bu bağlamda, Kılıçdaroğlu’na, “helallik çağrınızın nihai amacı toplumda gerginlik kaynağı olan fay hatlarını ortadan kaldırmak mı” sorusunu yönelttiğim de yanıtı şu oldu:

“Evet, tam da bu. Çağrımın amacı toplumdaki fay hatlarını ortadan kaldırmaktır. Çünkü bu fay hatları üzerinden oy devşirmeye çalışıyorlar. Türk, Kürt, Alevi, Sünni fay hatları üzerinde siyaset yapıyorlar. Sorunları çözmek yerine daha da derinleştiriyorlar ve bunun üzerinden oy almayı hedefliyorlar. Fay hatları üzerinde siyaset yapılarlar. Bunu yaparken de toplumu kutuplaştırıyorlar, yaraları kanatıyorlar, kanırtıyorlar. Gerginliklerden, kutuplaşmalardan çoğunluk desteği sağlayıp iktidarda kalmaya çalışıyorlar. Bu siyaset tarzı ortadan kalkmalı. Bu amaçla fay hatlarını ortadan kaldırmak istiyorum. Çocuklarımıza, gelecek nesillere; kucaklaşmış, toplumsal barışı sağlamış, geçmişini kurcalayan değil geleceğini planlayan bir ülke bırakmak istiyorum”

“İKTİDAR TANIMI YAPMADIM”

Kılıçdaroğlu’na, helallik çağrısı yaparken örnek verdiği olaylarda “Varlık vergisi dışında CHP’nin dahli olmadığını, bu nedenle sağ iktidarların yol açtığı travmalar nedeniyle CHP’nin helallik istemesine gerek yok” eleştirisini de anımsattım. Varlık vergisi dışında saydığı olaylarda helalleşmeyi CHP’nin iktidara gelmesinden sonra devlet adına yapacağı bir helalleşme olarak mı ifade ettiğini sordum. Şu yanıtı verdi:

“Ben bu çağrıyı yaparken bir iktidar tanımı yapmadım. Sadece bizim iktidarımızdan da söz etmedim. Bizden sonra gelecek yüz iktidardan söz ettim. Benim çağrım iktidar-muhalefet ayırımı yapmıyor. Toplumsal bir çağrıdır. Hatalarla yüzleşmek ve asıl olarak kucaklaşmış şekilde geleceğe bakmak çağrısıdır. Bakın, helalleşmek, geçmişte olan acıları ortadan kaldırmaz ama geleceği inşa etmemizi sağlar. Bu ülkenin büyük yaraları var, bu yaraları sarmalıyız ki bundan sonra hiç kimse kanatmaya cesaret dahi edemesin”

EKONOMİK KURUL

Kılıçdaroğlu’na 6 muhalefet partisinin güçlendirilmiş parlamenter sistemi geçiş için ilkeleri belirlemek üzere yürüttükleri ortak çalışma gibi ekonomiyle ilgili olarak da ortak bir kurul oluşturulması konusunu da sordum. Kurulun oluşup oluşmadığını ve nasıl bir çalışma yapacağına ilişkin sorumu da şöyle yanıtladı:

“Evet, böyle bir çalışma var. Kurul oluşturuluyor. Ekonomik kurul da ekonomide yapılması gereken acil işleri ve ilkeleri belirleyecek. Örneğin Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sağlanması, devlet yönetiminde liyakatin hakim kılınması, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Kamu İhale Kurumu (KİK) gibi ekonomi için çok önemli kurulların yeniden liyakat sahibi yönetimler elinde, asıl işlevlerine dönmelerini sağlamak, Meclis’te Kesin Hesap Komisyonu kurulması gibi konuları çalışacaklar. Bu konularda muhalefet partileri arasında bir ortaklaşma arayacaklar”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi