Barış Soydan
İktidarın planı: Rusya’nın yardımıyla seçime kadar doları tutmak
Cumartesi gecesi Halk TV’de İnan Demirel’in sunduğu Asıl Mesele programında Türkiye ile Rusya arasındaki doğalgaz pazarlığını konuştuk. Biliyorsunuz geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şangay İşbirliği Örgütü zirvesi kapsamında Rusya Devlet Başkanı Putin’le bir görüşme gerçekleştirdi. Putin bu görüşme sonrasında Türkiye’nin Rusya’dan aldığı doğalgazın yüzde 25’ini Ruble’yle ödeyeceğini açıkladı.
İki liderin görüşmesinde başka şeylerinde de konuşulduğu, Türkiye’nin de Rusya’dan taleplerinin olduğu söyleniyor. Asıl Mesele programına katılan İyi Parti Milletvekili, eski Büyükelçi Ahmet Kamil Erozan, Türkiye’nin doğalgaz ödemesi için Rusya’dan vade talep ettiğini de belirtti. Rusya’nın sağlayacağı 6 aylık vade sayesinde bu kışın ödeme yapılmadan ya da çok az ödemeyle atlatılabileceğini ekleyerek.
Türkiye’yle Rusya arasındaki doğalgaz pazarlığına ilişkin bir başka kaynak, uluslararası haber ajansı Bloomberg. O da geçen hafta Türkiye’nin Rusya’dan doğalgazda yüzde 25 indirim istediğini yazdı.
Türkiye yılda 50 milyar dolardan fazla doğalgaz ithalatı yapıyor. Bunun yüzde 40-50’lik kısmını Rusya’dan alıyoruz. Yani Rusya’ya doğalgaz için her yıl en az 20-25 milyar dolar ödüyoruz. Ödemeyi kamu kuruluşu BOTAŞ yapıyor. BOTAŞ bunun için Merkez Bankası’ndan döviz satın alıyor. BOTAŞ’ın alımları Merkez Bankası’nın rezervlerini ciddi anlamda eritiyor.
Doğalgaz ithalatı petrolle birlikte Türkiye’nin cari açığındaki artışın ana kaynağı. Türkiye geçen yılı 14 milyar dolarlık cari açıkla kapatmıştı. Temmuz ayında 12 aylık açık 36.5 milyar dolara yükseldi. Yıl sonunda 60 milyar doları aşması bekleniyor. Sebep? Doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki son artış. Enerji ithalatının bu yıl 100 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
Cari açık dolar talebi demek. Açık arttıkça dolarda basınç yükselecek. Yeni bir kur atağı ihtimali artacak.
Görüldüğü gibi Rusya’yla yapılan doğalgaz pazarlığı, iktidar açısından çok kritik. Eğer Türkiye yüzde 25 indirim ve/veya 6 ay vade koparabilirse, cari açığı bu kış kontrol altında tutmayı başarabilir. Böylece doları da kontrol altında tutmuş olur. En azından seçime kadar.
Rusya’nın Türkiye’ye petrol satışında da ciddi indirim yaptığı biliniyor. Yine Bloomberg’de çıkan bir habere göre Rus petrolünü uluslararası piyasalardaki fiyatın yaklaşık yüzde 30, yani üçte bir altına alıyoruz. Bu da önemli bir destek.
Rusya’yla ilişkilerin bir de rezerv boyutu var. İktidar doları kontrol altında tutmak için bir yandan da Merkez Bankası rezervlerinden piyasaya döviz satışı yapıyor. Merkez Bankası’nın eski uzmanı Selva Baziki’nin hesabına göre yılbaşından Ağustos ayına kadar rezervlerden piyasaya 78 milyar dolar satıldı. Dolar bu sayede kontrol altında tutuldu.
Bu kadar yüklü satışa can dayanmaz. Nitekim Merkez Bankası’nın net rezervleri bu satışların etkisiyle yaz başında 6 milyar dolara kadar inmişti. Fakat Ağustos’ta ilginç bir şey oldu, Rusya’dan Türkiye’ye ciddi tutarda döviz girişi gerçekleşti. Uzmanlar geçen ay Rusya’dan 14-15 milyar dolar geldiğini hesaplıyor. Bunun önemli bir kısmı Swap ve zorunlu karşılık mekanizmaları üzerinden Merkez Bankası’nın rezervlerine geçti. Böylece ekonomi yönetiminin doları kontrol altında tutmak için kullandığı cephane güçlendi.
Plan açık: Rusya’nın desteğiyle bir kur atağı yaşanmadan seçim gününe varmak. Peki Rusya bunlar karşılığında Türkiye’den ne istiyor? En önemli soru bence budur.