29 Ekim’de Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayacağız.
Peki bu sevinci hissediyor musunuz? Coşkuyu? Böyle bir hava görüyor musunuz? Devletimizde, kurumlarımızda, iş dünyasında, sivil toplumda, halkımızda; buna ilişkin bir hava, çaba, ruh var mı?
Her şeyi hissediyoruz. Her şeyi. Hayat pahalılığını, geçim zorluğunu, mülteci sorununun ağırlığını, kurum ve kavramların içinin boşaldığını, Cumhuriyet değerlerinin aşındığını... Her şeyi hissediyoruz.
Hissetmediğimiz tek şey CUMHURİYETİMİZİN 100.YILI
Soruyorum: NEDEN?
Tarihine saygılı bir toplum devleti bir asrı devirirken bu kadar sessiz, bu kadar tepkisiz olur mu?
Bir devlet 100. doğum gününe bu kadar hazırlıksız mı girer?
Bir halk 2. asra bu kadar heyecansız, coşkusuz mu girer?
Bu kez holdinglerimize soralım:
100.yılımızı 20/30 saniyelik kliplerle mi geçiştireceksiniz?
Sizler Cumhuriyet kurumu değil misiniz?
Bu devasa büyüklüklere, İSO 500 listesine, milyar dolarlık cirolara Cumhuriyet sayesinde ulaşmadınız mı?
Borçlu hissetmiyor musunuz?
Sorumluluğunuz yok mu?
Cumhuriyet idealini acaba anlamadık mı?
Cumhuriyet fikriyatını 2023’e taşıyamadık mı?
Onun ideallerini kavrayamadık mı?
Mesela bağımsızlık? Ya da Özgürlük? Ya Çağdaşlık? Toplumsal refah? Adalet? Evrensel Eğitim? Bu hedeflere ulaşabildik mi? Cumhuriyeti kimsesizlerin cumhuriyeti haline getirebildik mi? Onu demokrasiyle buluşturabildik mi; tam ve gerçek demokrasiyle?
Bu 100 yılda neyi başardık? Neleri eksik bıraktık?
Büyük gruplara soralım:
Holdingler sadece birer ticari işletme midir?
Kamu sorumluluğu yok mu? Sosyal sorumluluk bilinci taşımıyorlar mı? Bu büyük sermaye topluma borcunu ödemeyecek mi? Cumhuriyet için ödevleri yok mu? Atatürk acaba 2023’de onlar için ne anlam ifade ediyor?
Unutmayalım ki; bir halk, devletinin 100. yılını nasıl kutlarsa 2. yüz yılında öyle yaşar.
Mesela son bir soru...
Türkiye Cumhuriyeti 100. Yılında okuldaki çocuklarına bir öğün sağlıklı/yeterli/dengeli beslenme imkanı sağlayamaz mı?