Aman Ugandalılar duymasın!

CHP’nin 3 Aralık’taki vizyon toplantısı birbirinden değerli ekonomistlerin canlı videoyla gerçekleştirdikleri sunumlarla uzun süredir olmadığı şekilde ekonomi ve bilime doyduk. Keşke hepsi kürsüde olabilseydi. Umarım bu şansı, kurulacak kabinede bilfiil kendilerini görerek yakalayabiliriz.

Bence toplantıdaki en dikkat çekici sunumlardan biri Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak’a aitti. “Bazen Türkiye’de olup biten şeyleri dünyanın bize bir tezahürü olarak anlatmaya çalışıyorlar. Bunlar bize enflasyon veyahut fakirlik Türkiye’ye olan şeyler deme yolları. Bu sorumluluğu bizden atıyor, belki biraz içimizi rahatlatıyor ama diğer yandan da bunu değiştirme yetkisini de elimizden alıyor. Halbuki böyle değil. Türkiye her ülke gibi bir ülke” diyerek konuşmasına başlayan Gürkaynak’ın enflasyonun hücrelerine kadar inen konuşmasından bazı çarpıcı tespitler de şöyleydi:

‘Bu enflasyon bizim yaptığımız bir şey’

“Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının nedeni adının Türkiye olması, şu enlem bu boylamda olmasından kaynaklanmıyor. Etrafımızda olan biten bizi de etkiliyor. Bunlar tabii doğru ama en nihayetinde rüzgarda savrulan bir yaprak değiliz. Bu ülkede ne olup bittiğine dair bu ülkenin insanları olarak söz sahibiyiz. Ve bunun sorumluluğunu almak zorundayız. Bu enflasyon bizim yaptığımız bir şey. Dünyanın her yerinde olduğu gibi kötü politikalar kötü, iyi politikalar iyi sonuçlar doğuruyor. Dünyanın hiçbir yerinde işe yaramayacak politikalar Türkiye’de de yaramıyor. Buna da şaşırmamak lazım.”

Enflasyonun kötü yönetimin göstergesi olduğunu vurgulayan Gürkaynak’ın “Enflasyon bir vergi. Birilerinden alıp veriyor. En adi, en aşağılık vergilerden birisi. Zenginden alır fakire verir. Enflasyon ile büyümek isteyenler çuvalladı. Böyle bir şey yok. Hiç olmadı” sözleri durumu en basit şekilde özetlerken, şu sözleri ise geceye damgasını vurdu:

“Türkiye’de açık bir ırkçılıkla ‘Burası Uganda mı?’ cümlesinde geçen Uganda’nın enflasyonu ile Türkiye’nin enflasyonu. 90’larda Uganda da yüksek enflasyondan muzdaripken enflasyonunu düşürmüş ve tekrar yükseltmemiş. 2020 sonrasına baktığımız zaman bizim Uganda ile alay edecek bir şeyimiz olmadığını açık açık görebiliyoruz. Umarız Ugandalı dostlarımız da ‘Burası Türkiye mi?’ diye bizimle alay etmiyorlardır.”

Uganda’nın enflasyonu gerçekten bizim alay edebileceğimiz kadar yüksek mi?

Uganda, yaklaşık 47 milyonluk nüfusu olan Afrika kıtasının doğu kesiminde yer alan ve denize kıyısı olmayan bir kara ülkesi. 1980’li yıllarda ve 1990’lı yılların ilk yarısında üç haneli enflasyonu test eden Uganda, uyguladığı ekonomik reform programlarıyla bu dertten kurtulmayı başarmış görünüyor. Ama yine de mücadelenin peşini bırakmamışlar ki, Uganda Merkez Bankası eylül ayında yüzde 10’ken ekim ayında yüzde 10.7’ye yükselen enflasyonu dizginlemek ve şilini desteklemek amacıyla ekim ayında gösterge faiz oranını 100 baz puan artırarak yüzde 10'a yükseltti. Bunun sonucunda da kasım ayında yüzde 10.6’ya düşürdü. Şimdi hedef, 2024 yılında yüzde 5 civarına indirmek. Bu arada son aylardaki ekonomik göstergeler toparlanma işaretleri veriyor. Dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında ise 73’üncü.

Peki ya biz?

Türkiye, kasım ayında baz etkisiyle yüzde 84.39’a düşen yıllık tüketici fiyatları endeksiyle, dünyada enflasyonun en yüksek olduğu 7’nci ülke konumunda bulunuyor. Zimbabwe yüzde 255’le ilk sırada gelirken, onu yüzde 158’le Lübnan, yüzde 156’yla Venezuela, yüzde 139’la Suriye, yüzde 107’yle Sudan ve yüzde 88’le Arjantin izliyor.

Bu oranın 24 yılın zirvesine oturmasının başrol oyuncusu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faizle olan kavgası. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” sözleri sonrası adım atılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen 24 Haziran 2018’den bu yana enflasyonda tam 69 puanlık artış (yüzde 15.39’du) oldu. Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” tezine uyan TCMB’nin Eylül 2021'de başladığı faiz indirimleri de enflasyonda düşüş değil, tam tersine yükseliş getirdi. TCMB bu tarihten itibaren politika faizini önce 4 ayda 500 baz puan düşürerek yüzde 19'dan yüzde 14'e çekti. Bu yılın ilk 7 ayında faizi yüzde 14'te sabit tutan TCMB, ağustos ayında indirimlere yeniden başlayarak faizi yüzde 14'ten yüzde 10.5’e çekti. Aralık ayında ise yüzde 9’a indirdi. Ancak faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021'den bu yana enflasyon düşeceğine, tam 64.81 puan arttı.

Yani siz siz olun, bundan sonra enflasyondan bahsederken asla Ugandalıları örnek göstermeyin. Sonra da dua edin de, aman bizdeki rakamı öğrenmesinler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Tarhan Arşivi