Cezaevindeki Atalay'a Özgürlüğü Sorduk... TİP Adayı Seçim Öncesi Son Kez Konuştu

Cezaevindeki Atalay'a Özgürlüğü Sorduk... TİP Adayı Seçim Öncesi Son Kez Konuştu
TİP Hatay Milletvekili adayı Avukat Can Atalay kamuoyunun yakından tanıdığı, hak mücadelesinin yılmaz savunucularından. Gezi direnişi nedeniyle 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Atalay bir yılı aşkın bir süredir tutuklu. Atalay, seçim kampanyasını cezaevi hücresinden çok zor şartlarda sürdürdü. Ülke kaderini belirleyecek seçim öncesi Atalay Halktv.com.tr’nin sorularını yanıtladı.

-Öncelikle nasılsınız? Cezaevinde günleriniz nasıl geçiyor?

"İyiyiz. 14 Mayıs’a saatler kaldı, çok heyecanlıyız. Mahpusluk inişli çıkışlı bir yol. ‘Hiç can sıkıntısı çekmiyoruz’ desek yalan olur. Ama enseyi karartmadık. Utanacağımız değil, gurur duyacağımız bir şey yaşıyoruz. Burası, toplamı 40 metrekareden küçük bir hücre. Yukarıda 3 yatak, 3 dolap ve uzun uğraşlardan sonra edinebildiğimiz ikinci bir çalışma masamız var. Aşağıda ise bir masa, bir mini buzdolabı ve üstünde televizyon, mini bir mutfak ve tuvalet var. Havalandırmamız ise uzun kenar 6 adım, kısa kenar 4 adım uzunluğunda. Haftada bir küçük bir halı sahaya, ayda bir de kapalı spor salonuna çıkıyoruz. Futbolda da basketbolda da maçlar kıran kırana geçiyor. Avukat arkadaşlarımız sık geliyor. Vakit; okuyarak, yazarak, haberleri takip ederek, maç ve film izleyerek geçiyor. Dışarıda yaprak kımıldasa burada fırtına kopuyor. 6 Şubat depremleri sonrası çok zor geçti."

-Sizi adliye koridorlarındaki hak mücadelelerinden yakından tanıyoruz. Şimdi ise yeni bir yola çıktınız. Siyasete atılmanızda Türkiye’nin genel durumu dışında sizi ikna eden ne oldu? Teklif TİP değil başka bir partiden gelseydi kabul eder miydiniz?

"Biz öteden beri, siyaseti hem kelimenin dar anlamı ile siyaset, hem de hak mücadelelilerinin, toplumsal mücadelelerin toplamı olarak gördük. O nedenle ‘siyasete atılma’ değil de bir göreve talip olma demeyi tercih ederdim. Aday olmamda Hatay, Hatay’ın 6 Şubat’tan bu yana yaşadıkları, adalet mücadelesinin tüm memleketin geleceği açısından taşıyacağı anlam gibi başlıklar önemlidir. Yapacak çok şey var. Adaylığımla ilgili ittifak içi bir bahsi tartışabileceğimiz koşulların oluşması için de 14 Mayıs sonrasını iple çekiyorum. Bu ittifak içi tartışma dışında şu an için ‘keşke’ dediğim bir husus yok."

-Cezaevinden milletvekili adaylığı süreci yürütmenin zorluklarından biraz bahseder misiniz?

"Çok zor! Bizim kettle Edirne’deki kadar iyi çalışmıyor. ???? Şaka bir yana, nerede ise hiç seçim çalışması yapamadım. Her düzeyde engellendim. Ancak anladığım kadarıyla arkadaşlarım canla başla çalışıyor. Bu vesile ile onlara bir kere daha teşekkür etmek isterim."

-Aracılığımızla Hatay seçmenine seslenecek olsaydınız. Neler söylemek isterdiniz?

"Hiçbir şey depremi unutturmayacak. Bunca yıkımın, ölümün sorumlularının adalet önünde hesap vermeleri içindir tüm çabamız, adaylığımız. Depremde yaşananların üstüne hala en temek ihtiyaçlarınız karşılanmadı. En basitinden en hazırlık gerektirenine kadar geçici barınmanın gereği gibi olması daha fazla geciktirilemez. Depremi felakete dönüştüren zihniyet bir de “deprem rahmettir” diyecek Hatay’ın insanı kentten gönderme hesabı yapıyor düpedüz. Buna izin vermek, yeniden insanın hakça, kentin tarihine ve kültürüne yaraşır olması için halkın katılımı, denetimi ve bu süreci sonuna kadar takip etmesi gerekiyor. Elbirliği ile bu ayrımcılığa geçit vermeyecek, yeniden inşanın Cumhuriyet’in gözbebeği Hatay’a yaraşır olmasını sağlayacağız. Hatay merkezi bütçeden hak ettiği payı alamıyor; bu payın alınması için ipin ucunu yakalayacak ve hak alınana kadar hiç bırakmayacağız."

-Özgürlüğünüze kavuştuğunuz ilk gün neler yapmayı planlıyorsunuz?

"İlk gün ailemle ve arkadaşlarımla sohbetle geçer. İkinci gün önümüzdeki dönemi planlar ve sonrasında hızlıca Hatay’a gideriz. Hatay’da bütün ilçeleri ziyaret ettikten, acil sorunları birinci ağızdan teyit ettikten sonra bu sorunları hem kamuoyu hem de kamu idaresinin gündemine taşırız. Ben ilk fırsatta Aladağ’ın köylerine, Soma’ya, Kınık’a, Çorlu’ya ve Hendek’e de gideceğim."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi