Elif Doğan Şentürk

Elif Doğan Şentürk

Elif Doğan Şentürk yazdı: Bir adım, bir millet, bin umut...

Bütün hayatı yokluk ve yoksulluk içinde geçen Selanikli bir yetimin tarihin sahnesine çıkıp, "Manda ve himaye kabul edilemez" dediği gün başlamıştı aslında, bu topraklardaki yürüyüş...

15 Mayıs'ta bindiği vapurda, Anadolu'ya bakıp, "güneşli, güzel günlere" inanarak, olanca cesaretiyle "GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER" demişti.

Çıktığı bu uzun ve meşakkatli yolculuğun, çok çetin ve engellerle dolu olduğunu bilmesine rağmen inanıyordu başaracağına.

Samsun'a ulaştığında kurmuştu o ünlü cümlesini:

"Milletin istikbalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır"

Anadolu insanının kulluktan yurttaşlığa geçişinin kodlarını içinde barındıran bu cümle, aydınlanma yürüyüşünün temel felsefesini oluşturmuştu.

Anadolu'nun en ücra köşelerinden başlayan bu aydınlanma yürüyüşünün tam da önü kesilmeye çalışıldığı günümüzde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'dan, İstanbul'a Adalet vurgusuyla yürüyüş başlattı.

Bu toplumun bütün vatanseverleri bilmektedir ki; Milletin, yoklukla, yoksullukla, kader birliği yaparak kazandığı ve tarihe altın harflerle yazılan bir mücadele sonucunda, Lozan'da alınan cumhuriyetin tapusu, şimdi tek kişiye verildi. Üstelik de hiç adil olmayan, tartışmalı bir referendum sonucuyla.

İktidar sahipleri, kendi ideolojik, siyasi ve ekonomik çıkarları doğrultusunda tam bir hukuk ve yasa tanımazlık keyfiyetiyle ülkeyi yönetiyor. Dünyanın en soylu kavramı adalet ise adeta yerlerde sürünüyor.

İşte tam da ülkenin bütün taşlarının yerinden oynadığı bir dönemde, cumhuriyetin kuruluşunu ve kurtuluşunu sağlayan partinin genel başkanı "Bıçak kemiğe dayandı" dedi ve yeryüzünün en soylu kavramı, "ADALET" talebiyle, tarihte eşine az rastlanır bir eylem için adım attı.

Kılıçdaroğlu'nun "Adalet Yürüyüşü"ne başlaması barışçıl eylemlerin öncüsü Gandhi'nin "Tuz Yürüyüşü"nü akıllara getirdi.

Ne demişti Gandhi?

"Önce seni görmezden gelirler, sonra seninle alay ederler, sonra seninle savaşırlar, ondan sonra sen kazanırsın"

Önce görmezden geldiler, alay ettiler. "Yollar yürümekle aşınmaz", "Hızlı trenle gitsin", "Sokakta adalet aranmaz" dediler. Yollara tezek döktüler, mermi attılar... Her fırsatta sabah akşam CHP liderini eleştirdiler.

Ama kimse şunu diyemedi; "Niye yürüyorsunuz ki, ülkemizde dört dörtlük bir adalet sistemi var..."

Büyük bir azim, cesaret ve özveri gerektiren bu eyleme ülkenin ana muhalefet lideri mecbur bırakılmışsa, önce iktidar, sonra bu yürüyüşü eleştiren diğer siyasetçiler oturup düşünmelidir. Koltuklarının istikrarı için, milletin istikbalini hiçe sayanlar, tarihin kara sayfalarında yerlerini alacaklardır.

Evet Kılıçdaroğlu bir adım atmış, haktan, hukuktan, adaletten yana olan bir millet, bin umutla peşine düşmüştür.

Bütün baskı, şiddet, sindirme ve ötekileştirme politikalarına rağmen;

Gün, Amasya'da tohumları atılıp, meclisin duvarına asılı olan "Hakimiyet Kayıtsız, Şartsız Milletindir" cümlesiyle özetlenen ve cumhuriyet mahkemelerinin duvarlarını süsleyen "Adalet mülkün temelidir" anlayışını yeniden hakim kılma günüdür!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Elif Doğan Şentürk Arşivi