Başlığı okuyunca hemen IMF borcumuzu ödedik, 10 yıl önce ilişkileri bitirdik. Bu iktidar olduğu sürece IMF bir daha kapıdan içeri giremez, Türkiye yerli ve milli ekonomiye döndü. Türkiye kendi ekonomi modelini yarattı diye celallenmeyin…
İzah edeyim…
İktidarın bir ferdi Türkiye ekonomi modelini ağzına alıyor mu?
O modelin yazılı olduğu bilgisayarları imha ettiler, çıktılarını poşete koyun dehlize koydular, ellerinden gelse zihinlerden bile silecekler…
Yani 2021 yılının kasım ayında yürürlüğe konulan Türkiye Ekonomi Modeli öldü… Yerine IMF Ekonomi Modeli geldi…
Kısaca iktidar IMF’e teslim oldu…
IMF gelince ne yapıyor?
Faizi artırarak parasal sıkıştırma yaptırıyor. Piyasadan parayı çektiriyor. İşçiye/memura/emekliye az para verdirterek tüketimi kısıtlıyor. Böylece ilk etapta enflasyonu kontrol altına alıyor… Sonra yapısal reformların hayata geçirilmesini istiyor…
2001’de bu filmi izledik… Aslında izlemedik yaşadık…
Mehmet bey ile Gaye hanım yönetime geldiklerinde ilk yaptıkları faizi yüzde 30’a kadar çıkarmak oldu. O ara karambolde seçim vaadi olan zammı memurlar kaptı. En düşük memur maaşı 22 bin lira oldu…
Emeklilere de güya yüzde 25 zam verildi ama 7 bin 500 lira alan yerinde saydı…
Kök maaş artışı falan denilerek gürültüye getirilmeye çalışıldı…
Bu durumdan IMF çok memnun oldu, Atılan adımların devamı istendi.
Yani faizi artırın… (Ekonomi soğusun)
Vergi oranlarını yükseltin… (Devletin geliri artsın)
Çalışana kemer sıktırın… (Tüketim frenlensin)
Vergi oranları yükseltildi, hatta yeni vergi kondu, Merkez Bankası her ay kademeli olarak faizi yükselti. Bu ayda yükseltecek. Mevduat faizi yüzde 42 oldu.
İşin bu kısma tamam…
Ya temmuz ayında zamdan nasibini alamayan emekli ne olacak?
Bakanlar çalışıyoruz dedi, Meclis açılınca gündeme gelecek denilerek yaz boyunca umut saçıldı. İktidara yakın ekonomi yazarları yeni yıla yetiştirilmeye çalışıyor nutukları attı. En son Erdoğan AKP Kurultay’ın da emeklilere yeni müjdesi olduğunu söyledi…
Eskisi neydi; unuttum!...
Pazartesi bakanlar kurulu toplandı. Bütün emekliler anında TV ekranına yapıştı. Bakanlar kurulu dört buçuk saat sürdü emekliler dört buçuk saat TV başından ayrılmadı…
Toplantıdan zam çıkmadı…
Daha önce açıklanan 29 Ekim ikramiyesi çıktı... Bir kereye mahsus beş bin lira… O da tüm emeklilere değil, sadece evinde oturan emeklilere…
Çalışan emeklilere su yok!
Adam/kadın geçinemiyorsa eline üç kuruş daha fazla geçmesi için o yaşta çalışıyorsa suç mu?
Al sana memlekette bir bölünme daha…
29 Ekim ikramiyesini alanlar/alamayanlar…
Zam yok, herkese ikramiye yok çünkü kasada para yok…
Ben diyorum ki; emekli zammına IMF taş koydu. Herkese beş bin lira verilmesine bile…
Ne yapıyorsunuz, emekliye vermek için para mı basacaksınız, enflasyonu mu azdıracaksınız demişlerdir…
Nereden mi biliyorum?
IMF’in Türkiye’ye ilk gelişi değil ki…
IMF her zaman geçmişi boş ver, enflasyon farkını telafi etmekle uğraşma, tahmini gelecek enflasyona göre ücret artır der…
Uyguladıkları politika bu… Adını koymasalar da gizlemeye çalışsalar da iktidarın uyguladığı IMF politikası…
Bir de ülkenin başında Kur Korumalı Mevduat derdi var… O parayı çözmek için dokuz takla atıyorlar. Herhalde dolarını bozdurana yüzde 60 faiz verecekler…
Kur Korumalı Mevduat…
İki yıl önce Türk mucizesiydi…
İki yıl sonra ekonominin batağı oldu…
Erdoğan 2021 yılının eylül ayında ben ekonomistim diyerek kendi teorisini hayata geçirdi. Yani faizi indir ki enflasyon insin…
Patır kütür faizi indirdiler, o gün bugündür yüksek enflasyonla yaşıyoruz. Ekonomiye büyük kara delik açıldı…
İktidar, ülkeyi bu kara delikten çıkarabilmek için IMF’in ipine asıldı…
Benim gördüğüm bu…
IMF’i hayat yeniden başladı. Hayırlı olsun!..
