Cihangir İslam CHP'ye neden katıldı? Halk TV'de anlattı...
CHP'ye katılımı ile hem CHP içinden hem de islami kesimden eleştirilen alan Cihangir İslam, CHP'ye geçiş sürecini anlattı.
CHP'den çok şey öğrendiğini söyleyen Cihangir İslam," Ancak Cumhuriyet değerlerini CHP'den öğrenmedim. Çoğulcu demokrasi ve özgürlükçü laiklikle hiçbir problemim zaten olmadı" diye konuştu.
Cihangir İslam, "insanlar ateist olabilir, deist olabilir, Kemalist olabilir, Atatürkçü olabilir, Türkçü olabilir, Alevi, Sünni olabilir, Kürt, Türk olabilir. Hepsi ile çalışırım. Ne adına özgürlükçü laiklik adına, ne adına çoğulcu demokrasi adına. Sayın Genel Başkanımızın 2023'te Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız mesajı ile fitili ateşlemesi hepimiz için dikkat çekici olmuştur" diye konuştu.
Cihangir İslam'ın açıklamaları şöyle:
CHP'den çok şey öğrendim ama Cumhuriyet değerlerini CHP'den öğrenmedim. Yani Cumhuriyet karşıtı bir duruşum yoktu ki... İşte makalelerim. 2003'te yazmışım. AK Parti iş başına gelmiş. Meclis'te sadece iki parti var. AK Parti ve CHP... Kaynak veriyorum internete girip herkes bakabilir. Bilgi ve Düşünce Dergisi, 2003 Haziran ve Eylül sayıları...Çoğulcu demokrasi ve özgürlükçü laiklik. İki tane ana teması var. Sayın Karamollaoğlu'nun açıklamaları da zaten böyle. Cumhuriyet'le ya da özgürlükçü laiklikle dindar kesimle bir problemi olmadı, bundan sonra da olmaz. Başka problemler vardı, eskiyi deşmek istemiyorum.
Kavramlar çok kaypak. Ben bir Müslümanım ve hep Müslüman olmak iddiası ile yaşadım. Geçmişteki insan hakları mücadelesi de buna dayalıdır. Sizlere bir din dayatma hadisesi değildir. Kimlikleri nedeni ile hakları yenen insanların, aynı bugün yaptığımız gibi lehinde verilmiş bir takım mücadelelerdir. Peki benim toplumla ilişkilerim nasıl olacak. Benim toplumla ilişkilerim Oluşturacağımız objektif, oluşturabileceğimiz kamusal kavramlar üzerinden gidecek. Ben tek başıma, ben dek başıma geçmişte de bir şey demedim. Ben yöneteyim demedim zaten, birlikte yönetelim dedim. Ama azınlıktasınız, iktidar değilsiniz.
Sosyal demokrasi ile hiçbir problemim yok. Benim toplumsal olarak görünen yüzüm, neyle geçti hayatım, insan hakları mücadelesi, demokrasi mücadelesi, darbe karşıtlığı, bir arada yaşama, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü kavramları. Özgürlükler...
Bugün siyasal İslamcı dediğiniz zaman batı literatüründe pejoratif bir kavram, aşağılayıcı bir kavram olarak geçiyor. Bu anlamda diyorum ki haksızlık yapılıyor. Beni ISİD'le bir anlamda aynı kefeye koyuyorsunuz.
"Kılıçdaroğlu'nun 'Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız' mesajı fitili ateşledi"
Benim kendi inançlarımdan kaynaklanan ve dünyaya aktardığım kavramlar beni neticede CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu ile demokrasi adına mücadele etme noktasına getirdi. Bundan sonrası... Benim için hiçbir problem yok. İnsanlar ateist olabilir, deist olabilir, Kemalist olabilir, Atatürkçü olabilir, Türkçü olabilir, Alevi, Sünni olabilir, Kürt, Türk olabilir. Hepsi ile çalışırım. Ne adına özgürlükçü laiklik adına, ne adına çoğulcu demokrasi adına. Sayın Genel Başkanımızın 2023'te Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız mesajı ile fitili ateşlemesi hepimiz için dikkat çekici olmuştur.
"Adalet Yürüyüşü bir bayrak açtı"
Adalet Yürüyüşü'nden beri zaten hem Millet İttifakı ile hem CHP ile hem Saadet Partisi ile organik bir bağım var. Özellikle Adalet Yürüyüşü'nden sonra Türkiye'de ciddi bir kaynaşma oldu. Bu 7 Haziran seçimlerinde de vardı. Fakat Adalet Yürüyüşü bir bayrak açtı. Hak hukuk adalet sloganı altında, tabiyki CHP'nin ana gövdesi olduğu bir yürüyüştü ama bütün Türkiye'nin, bütün grupların temsilcileri orada yer aldı.
Meclis'te yaptığım tüm konuşmalar CHP'li arkadaşlarımın fedakarlığı ile oldu. Kendi haklarından vaz geçtikleri için konuşabildim.
Atatürk'le sorununuz var mı sorusuna yanıt: Aramıza girmeye kimse yeltenmesin
Benden hakaret veya saygısız bir cümle duyulduğunu sanmıyorum. Benim önemli midir? Çok önemlidir. 13 Kasım 1918 günü İstanbul'un işgali ile yer yüzünde Müslümanların yaşadığı hiçbir toprak parçası bağımsız değildi. Buradan da İstiklal Harbi çıktı. Benim için değerlidir. Ben sizin yerinize sorayım. Cihangir o günlerde yaşasa ne yapardı? Gider Kuvva'ya yazılırdı muhtemelen. Tabip yüzbaşı, teğmen olurdu, gerekirse cepheye de giderdik. Mustafa Kemal Atatürk ile benim başka ortak noktam var mı? Ontolojik bir ortak noktam daha var. İkimiz de yurdunu kaybetmiş Balkan göçmeniyiz. O ayrı bir duygudur. O açıdan da aramıza girmeye kimse yeltenmesin. Benim herhangi bir problemim yok. Bu ülkeye hizmet eden herkesi de hayırla yadederiz.
