Fikret Bila
İkinci Turda Değişim Mümkün
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK),Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan’ın yüzde 49.54, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44.88, ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’ın da yüzde 5.17 oy aldığını açıkladı.
İktidar kanadı bu sonuçlarla büyük bir zafer kazandığı havasını yayıyor.
Ancak iktidar açısından ortada bir zafer yok.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan seçilemedi. AK Parti, tarihinin en düşük oyunu aldı. AK Parti’nin oyu yüzde 35,5 düzeyine geriledi. Erdoğan ve AK Parti milyonlarca oy kaybetti.
YSK’nın açıkladığı sonuçlara göre bile seçmenin yüzde 51 değişim istiyor.
Erdoğan’ın üçüncü kez seçilmesini istemiyor.
Bu tablo iktidar açısından bir zafer tablosu değil.
Kılıçdaroğlu açısından baktığımız da ise ikinci turda seçilmesi çok mümkün görünüyor.
Erdoğan’la Kılıçdaroğlu arasında 2 milyon 520 bin oy farkı var.
Sadece Oğan’ın aldığı oy 2 milyon 829 bin.
Oy kullanmayan seçmen sayısı ise 8 milyon 429 bin.
Geçersiz oy sayısı 1 milyon 36 bin.
Toplam olarak 12 milyon 295 bin oy söz konusu.
Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı bu oylara ulaşıp önemli bir kısmının sandığa gitmelerini sağlar ve desteğini alırsa ikinci turda çok rahat seçilir.
Bu nedenle CHP ve Millet İttifakı’ndaki diğer partilerin, birinci tur sonucuyla ilgili olarak yürütülen tartışmaları, kendi içlerindeki suçlama ve eleştirileri ikinci turun sonuna bırakmaları gerekir.
İkinci tura çok az bir süre var.
CHP’nin içinde veya diğer ittifak partileriyle tartışmak zaman kaybı olacaktır.
Kılıçdaroğlu ve ekibinin zaman yitirmeden, yüksek bir enerji ve moralle ikinci tur çalışmalarına başlamaları gerekir.
Kılıçdaroğlu’nun ilk açıklamaları da bu yönde.
Bu tabloda ATA İttifakı’nın adayı Sinan Oğan ikinci tur sonucunu belirleyecek en önemli faktörlerden biri konumunda. İkinci turda Oğan ve ATA ittifakının kimi destekleyeceğine kuşkusuz ittifakın yetkili organları karar verecek.
Oğan ve ATA ittifakında yer alan partilerin iki önemli özelliği var. Birincisi Atatürk milliyetçiliğini savunmaları, ikincisi Suriyeli, Afgan ve diğer sığınmacıların hemen ülkelerine gönderilmeleri.
Oğan’a oy verenler de büyük ölçüde bu düşüncede olan, Atatürk milliyetçiliği ve sığınmacıların gönderilmesini önceleyen seçmenlerdir.
Bu nitelikleriyle Oğan’ın; laiklik karşıtı, Atatürk’ü toplumun gönlünden, tarihten ve kitaplardan silmeye çalışan, oy için HÜDA PAR’ı bile bünyesine katıp Meclis’e sokan AK Parti iktidarını desteklemesi kendi tezleriyle çelişir.
Atatürk’ü, demokratik, laik, hukuk devletini savunan, sığınmacıları gönderme taahhüdünde bulunan, şeriat karşıtı, modern toplum ve devletten, eğitimde bilim ve akıldan yana olan CHP ile uzlaşması, kendi tezleriyle daha uyumlu olur.
ATA İttifakı ve Sinan Oğan’ın tezlerini hayata geçirmeleri ancak CHP iktidarında mümkün olabilir.
Ayrıca Cumhur İttifakı’nın Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’la kurduğu ittifak nedeniyle TBMM tarihinin büyük çoğunluğu en sağcı, en muhafazakar parlamento haline geldi. Radikal İslamcı, Hizbullah’a, Taliban’a yakın görüşler savunan akım da Meclis’e girdi.
Böylece Cumhuriyet tarihinin en gerici Meclis’i oluştu.
Böyle bir Meclis’i ancak Atatürk’e, laikliğe, hak, hukuk, adalete bağlı bir Cumhurbaşkanı dengeleyebilir.
Bu nedenle bu Meclis oluşumu karşısında ikinci turda Kılıçdaroğlu’nun kazanması Türkiye’nin geleceği bakımından hayati önemdedir.