Barış Soydan
Merkez Bankası Başkanı’nın dışlanmasın anlamı: İlk akla gelen neden değil
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, geçen hafta yapılan Finansal İstikrar Komitesi toplantısına neden katılmadı? Görünürdeki neden, başka bir işinin çıkması. Bunu zaten Perşembe günü gerçekleşen Merkez Bankası Enflasyon Raporu toplantısında açıkça söyledi: “Bugün Finansal İstikrar Komitesi var. Bu toplantıdan dolayı belki katılamayacağım. Şimdiden söyleyeyim, başka şekilde yorumlamayın. Para Politikası Kurulu (PPK) ve Enflasyon Raporu haftasına geldiği için bu 2 hafta içinde herhangi bir toplantıya iştirak etmiyoruz.”
Ben bu açıklamadan tatmin olmadım. Müzmin muhalifliğimden değil, Finansal İstikrar Komitesi ekonomi yönetiminin koordinasyonunu sağlayan en önemli kuruluş. Merkez Bankası Başkanı da, Hazine ve Maliye Bakanı’ndan sonra ekonomi yönetiminde en önemli ikinci kişi. Bu toplantıya katılmayacak da hangisine katılacak?
Kavcıoğlu’nun açıklaması da tatmin edici değil. Geçmişte enflasyon raporunun açıklandığı dönemlerde Merkez Bankası başkanları Finansal İstikrar Komitesi toplantılarına katılırdı. Hatta Para Politikası Kurulu toplantılarından önce katıldıkları da biliniyor.
Çünkü Finansal İstikrar Komitesi, ekonomi yönetiminin en kilit kurumu. Görevi ilgili kanunda şöyle sıralanıyor: “...Sistemik risklerin yönetilmesinde ilgili kurumlar arasında işbirliği ve eşgüdümün sağlanması…” Para politikasını yöneten kişi katılmadan ‘sistemik riskleri’ belirlemek ve ekonomi politikasının eşgüdümünü sağlamak mümkün mü?
Geçmişte değildi. Geçmiş derken çok uzak geçmişi kastetmiyorum. Berat Albayrak başkanlığında yapılan bir Finansal İstikrar Komitesi toplantısının fotoğrafına bakalım:
Albayrak’ın yanında dönemin Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya oturuyor. Doğal, para politikasının ekonomiye etkilerini Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu başkanı veya Ziraat Bankası genel müdürüyle değerlendirecek değil ya.
Oysa şu anki Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin yaptığı tam da bu. Geçen haftaki Finansal İstikrar Komitesi toplantısının fotoğrafına bakalım:
Berat Albayrak’ın başkanlık ettiği toplantıda Merkez Bankası Başkanı’nın oturduğu koltukta şimdi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı oturuyor. Nebati’ye yakın oturan isimler arasında Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Türkiye Varlık Fonu Başkanı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Erişah Arıcan dikkat çekiyor. Sadece bu toplantıda değil, bundan önceki Finansal İstikrar Komitesi toplantılarında da görüntü farklı değildi.
Ankara kulislerinde uzun zamandır konuşulan bir söylenti var: Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ile Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun arası iyi değil. Nitekim Nebati kısa süre önce Amerika’da gerçekleşen IMF ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantılarına da Kavcıoğlu yanında olmadan katılmayı tercih etti. Orada yabancı yatırımcılara yaptığı sunumu da tek başına gerçekleştirdi. Oysa bundan önceki yıllarda maliye bakanları bu toplantılara mutlaka Merkez Bankası başkanıyla birlikte katılırdı. 2019’da JPMorgan’ın düzenlediği toplantıya Berat Albayrak, dönemin Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ile birlikte çıkmıştı örneğin.
Bununla birlikte Merkez Bankası Başkanı'nın dışlanmasını sadece kişisel husumet veya anlaşmazlıkla açıklamak aceleci bir hüküm olabilir. Nebati döneminde diğer kurumların başkanları da ortadan kayboldu. Sorsak, BDDK Başkanını kim tanır mesela? SPK Başkanı kim, TMSF Başkanı kim? Çoğu kişi tanımaz. Adeta ortadan yok oldular. Neden?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bağımsız kurumlardan hoşlanmadığı, iktidarın tek elde toplanmasına bir engel olarak gördüğü biliniyor.
Finansal İstikrar Komitesi'nden yansıyan, çok eleştirdiğimiz o fotoğraf bazılarına göre bir başarının sembolü. Bu bilinçli bir tercih.
Yarın: AKP’nin ekonomi politikalarının özeti: Finansal İstikrar Komitesi’nin
yükselişi ve düşüşü