Hafta içi Trabzonspor maçını niye yazmadın diye sormuşsunuz sosyal alemde. Neyini yazayım Allah aşkına. Bomboş bir müsabaka. İzleyen için ciddi vakit kaybı. Ama yine de ilginiz için teşekkür ederim. Gelelim bu akşama. Santraforsuz Galatasaray'ın bir çuval pozisyon bulup bonkörce harcanması ya da Antalya kalecisi Boffin yıldızlaşması diyelim...
90 dakika oyunun üstünlüğü tamamıyla Galatasaray da. Fernandes, Etebo, oyuna girdikten sonra tecrübesiyle Arda ve düğümü çözen imza sahibi Mostafa. Aslında bu kadar kaçan gol pozisyonunda bir kare vardı ki işte o an Floryaların dirilişiydi adeta. Arda'nın suratına gelen bir darbe... Maçın hakemi oyuna sağlık görevlilerini çağırıyor ama yarı yoldan dönüyorlar, çünkü tecrübeli krampon acı içinde olmasına rağmen vakit geçmesin diye bir anda yıkıldığı yerden kalkıyor. Kamçı, konsantre, kazanma arzusu başka lafa gerek yok. Arda ile bir türlü yıldımız barışmadı, eleştirimeyi bazı oyuncular sevmez. Ama yiğidi öldür hakkını yeme. Arda artık bir ağabey ve onun doğru jest ve mimikleri  sahaya yansıyor, bu da takıma yol su elektrik olarak pozitif dönüyor...
Antalyaspor 'a gelirsek iyi mücadele ettiler başta dediğim gibi. Boffin ve hatasız oynayan her kademesi hatasız Naldo öne çıkan isimlerdi. Aklı kupa finalinde olan ev sahibi oyunu çirkinleştirmedi. Zaten iyi bir camiadır ve bana hep sevimli gelir Akdeniz ekibi. Yazımı bitirirken Fatih Hoca'ma bir sorum olacak. 3 maçtır buzluğun üzerinde oturmanızın sebebini ailecek merak ediyoruz!!!