İstanbul’u adliye önünde çekip vuracaklar, kızgın kocanın öfkesi

Çekip vuracaklar İstanbul’u! 25 yıllık sevgilisi tarafından birden bir gecede terk edilmenin kâbusunu yaşıyorlar.. Çocuklarının anası mı, sağmal ineği mi, 25 yıldır varını yoğunu kullandığı ve milyonlarca oy deposunu beslediği mi, yandaşlarını ve tüm aile çevresini emzirdiği mi..
Hepsi, ve daha neler!
“İstanbul başka kocaya kaçtı” havasındalar!
İhanete uğramış kızgın, silahlarını kuşanmış, gözü dönmüş 10 gündür pusuya yatmışlar!
Vurup öldürecekler..
Önceki “Kırmızı Pazartesi” işleyeceklerdi cinayeti. Hemen o meşum gecenin ertesi günü! Birileri durdurdu: Belki ihanet etmemiştir! Belki kandırılmıştır; veya belki kandırırız, geri döndürürüz!
9 gündür çılgınca bir çaba içindeler.. Yüzleri morarmış, gözleri dönmüş, burunlarından soluyan soluyana!
Yoksa 16 milyonu çekip öldürecekler. YSK adında bir adliye kapısında!
İstanbul göğsünü siper etmiş, cinayeti önlemeye çalışıyor...

‘3 bin farkla cumhurbaşkanı seçilemem’

Diyor ki Cumhurbaşkanı “Bu kadar az bir farkla seçimin sonuçlanması halkı rahatlatmaz. 10 milyonu aşkın seçmenin olduğu İstanbul’da kalkıp da şöyle 13-14 bin oy farkla seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye hakkı yoktur.”

Biliyorduk, kestiriyorduk öyle düşündüğünü iktidar ve partinin.

O zaman soralım:

Başkanlık yasası Referandum’da sadece 5 bin oy ile kabul edilseydi, milletin iradesi böyle tecelli etti, hâkimiyet milletindir, demokrasi sandıktan ne çıktıysa odur mu diyecektiniz..

Cumhurbaşkanlığı seçiminde eğer 3 bin oy farkla seçilseydiniz, “56 milyonu aşkın seçmenin olduğu Türkiye’de kalkıp da şöyle 13-14 bin oy farkla seçimi kazandım havasına girmeye hakkım yok” mu diyecektiniz?

Yoksa “Millet seçimini yapmıştır ve Cumhurbaşkanını seçmiştir” mi?

‘15 bin farkla seçim kazanılmaz’

Böyle bir kural nerede var, hangi tarihte, hangi ülkede, sandık demokrasisi olsa bile hangisinde, hangi hukukta..

Anayasada, yasalarda böyle bir şey nerede yazılıyor?

Organize işlermiş.. 21 bin fark 16- 15 bine inmiş, geçersiz oylardan bütün partilere yazıldı, ama en çok size yazıldı 4 bin oy daha aldınız.

Hepsi o kadar...

Devlet Bahçeli bile 1 oy fazla yeter derken... AKP’nin topundan daha “demokrat” davranırken..

Ve siz de..

Sonuçta ortada 15 bin oy fazlasıyla Ekrem İmamoğlu seçildi..

Konuşmalarını dinleyin, ben çok şey öğreniyorum nasıl konuşulacağı konusunda, sizler de biraz bir şeyler öğrenebilirsiniz! Yok yok eminim öğrenirsiniz..

Dünkü konuşmasında da aklınıza protesto etmek geldiğinde gülün, mesela Anadolu Ajansı, AA dersem kahkahayı basın!

Beyaz yeleli at İstanbul semalarında

Referandumda Cumhurbaşkanı yüzde 50+1 oyun önemini vurguluyordu.
Üsküdar’da 3 bin oy ile kazandığınızda, üstelik şüpheli olarak, Atı alan Üsküdar’ı geçti demişti.

Ey iktidar, ey İstanbul’u karıları, sevgilileri ilan edenler..

Bir dünya güzelinden ayrılmak zordur, sancılıdır, hele ihanete uğramışlık düşüncesi, ilkel beynimiz “amigdala”da intikam duygularını tavan yaptırır, ateşler.

Hepsini anlamak mümkün.

Ama yapacak bir şey yok.

İstanbul tasarladığınız cinayete karşı göğsünü siper etmiş.
Kırmızı Pazartesi ancak Kolombiya’da olur.

Elinizden hiçbir şey gelmez.. Ankara’daki seçimlerin patronundan da elinden sadece mazbatayı hemen vermek gelir.
Çünkü..

Ekrem Bey beyaz yeleli kısrağına binmiş, İstanbul semalarında at koşturuyor..

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Orhan Bursalı Arşivi