Fatih Ertürk
İstanbul'da tamam; peki şimdi ne olacak...!
Türkiye'nin çok ağrılı ve sızılı bir seçimiydi bu. Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk geçen hafta konuğumdu. Ona sorduğum soru şuydu; "Siz kendi yaşamınızda böyle bir seçim tartışması ya da böyle bitmeyen bir seçim gördünüz mü". Yanıtı şuydu; "1957'den beri oy kullanıyorum ama yaşamım boyunca böyle bir seçim görmedim".
Şimdi iktidarın asla denememesi hatta aklından bile geçirmemesi gereken son bir şey kaldı; Seçimlerin iptali. İl seçim Kurulu Başkanı hanımefendiye mazbatayı verdi diye (Kocasını olmayan savcı ilan edip, kendisini FETÖ'cü ilan etmek, o da yetmezmiş gibi terör örgütü uzantısı olarak lanse etmek alçakça ve kalleşçe bir yöntemdi yandaş medyanın halini anlayın artık) akıl almaz suçlamalar hakaretler, tehditler yağdıran yandaş ve borazan medyanın anlaşılan yeni hedefi YSK olacak. Ancak böyle bir baskı ya da YSK'yı kuşatarak yasal seçimlerin iptalini sağlamak sadece kaosa yol açar. Bundan en büyük zararı da Recep Tayyip Erdoğan ve AKP görür.
Gelelim bu seçimlerden çıkarılacak sonuçlara;
1-AKP seçimle gelen bir parti olarak artık 17 yıl sonra seçim gidebileceğini hazmetmeli, sindirmeli,
2-Bu seçim bir son değil bir başlangıçtır. Halkın AKP'nin gidebileecğine olan inancı bu bu seçimle pekişmiştir. Ancak bu seçimlerin özellikle CHP açısından bir "Pirus" zaferine dönüşmemesi için mutlaka aklı başında davranmak olmazsa olmaz koşuldur. CHP belediye başkanlıklarını kazanmış ama büyükşehirlere bağlı ilçe belediyelerinin nereyse tümüne yakın bir kısmını kaybettiği için büyükşehir belediye başkanlarının eli ve ayağı şu an prangalıdır.
3-İstanbul büyükşehir belediyesinde 312 belediye meclis üyesinden 180'i AKP'lidir. Ankara'da 147 büyükşehir belediye meclis üyesinden 105'i AKP kontrolündedir. CHP İstanbul'da Büyükşehiri almıştır ama 39 ilçeden 24'ünü AKP'ye teslim etmiştir. Yine Ankara'da CHP büyükşehiri almıştır ama 25 ilçeden 22'si AKP-MHP ititfakının elindedir. CHP'nin buradaki ilçe sayısı sadece 3'tür.
4-Örneğin Hatay'da...CHP surada büyükşehiri almıştır ama 15 ilçeden 11'i AKP-MHP ititfakının elindedir. Büyükşehir belediye meclisinde de kritik denge CHP'den yana değildir.
Peki sonuçlar bize ne diyor son alarak da buna bakalım;
a-Birincisi Türkiye genelinde seçmen AKP'ye yoğun bir tepki göstermiştir. Bu seçimin en büyük kazananı CHP. CHP, 31 belediye ve bu belediyelerde yaşayan toplam 22 milyona yakın seçmen kazandı.
b-30 büyükşehir, 51 il, 519 büyükşehir ilçe ve 403 ilçe belediyesi olmak üzere toplam 1003 belediye için yapılan değerlendirmeye göre, 31 Mart’ın en büyük kaybedeni AKP. İktidar partisi 73 belediye ve bu belediyelerde yaşayan toplam 20 milyondan fazla seçmeni kaybetti.
c-MHP için “ Bu seçimin hem kazananı hem de kaybedenidir” desek yeridir. MHP'nin belediye sayısı 35 artmasına karşılık, yönettiği belediyelerdeki seçmen sayısı 2 milyondan fazla azalmış. Aslında seçim sonuçlarını başarı olarak değerlendiren MHP’ye bu rakamlar önemli uyarıda bulunuyor.
d- HDP için de seçim sonuçları çok parlak olmadı. HDP’nin 25 belediye ve bu belediyelerde yaşayan 700 bin seçmeni kaybettiği rakamlarla ortada. Bu hem HDP'nin Millet ititfakına verdiği destek yüzünden bazı yerlerde aday göstermemesinden kaynaklanıyor, hem de halkın yerel seçimler konusunda HDP'ye pek yüz vermediğini ortaya koyuyor.
e-İyi Parti’nin de, 19 belediye ve bu belediyelerde yaşayan 740 bin seçmeni kazandığı ortaya çıkıyor. Ancakg eçmişte herhangi bir yerel seçime girmedikleri için başarısını konuşmak için biraz erken. Fakat bu sonuçların çok parlak olmadığını belirtmek durumundayız.
Sonuç;
"Bu seçimlerle AKP'nin ilk kez ciddi anlamda kan kaybettiği doğrudur. Ancak halkın önemli bir ölçüde desteğini de tam anlamda yitirdiğini söylemek için erkendir.. Yerel seçimlerden önemli ölçüde kazanımla çıkan Millet İttifakının asıl hedefi önümüzdeki ilk genel seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan'la boğuşabilme kapasitesini gösteren bir aday bulmaktır. İkincisi özellikle CHP her ne pahasına olursa olsun hızla tüzüğünü yeniden demokratikleştirerek bundan sonraki seçimlerde mutlaka önseçime gidip halkın tercihlerine saygı göstermelidir. İyi partinin de görmesi gereken "çantada keklik" hiç bir seçim yoktur. İdeolojik doğrultu, gerçek seçmen tabanı arayışı, kullandığı dili yeniden gözden geçirip yeni bir yapılanmaya gitmek zorundadır".
Yoksa...
Aklınızı başınıza toplamazsınız bu AKP'ye sadece nefes aldırır...!