CHP’li başkanların
Altılı Masa'ya katkısı

Millet İttifakı’nın, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde en önemli avantajlarından biri de CHP’li belediyelerin bugüne kadar gösterdikleri yüksek performans olacak. CHP’li başkanların yönetimindeki; başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere 11 büyükşehir belediyesi ve diğer il ve ilçe belediyelerinin yönetim ve hizmet anlayışları başarılı oldu. CHP’li belediye başkanlarının uygulamaya koydukları halkçı, sosyal belediyecilik anlayışı büyük destek gördü.

AK Parti iktidarının yoksul kesimlerin oyunu almak için uyguladığı sadaka ekonomisi yerine, sağ elin verdiğini sol elin görmediği, vatandaşın onurunu esas alan, temel ihtiyaçların karşılanmasını düzenli sosyal yardıma dönüştüren CHP’li belediyeler, aynı zamanda iş olanağı yaratan yatırımlara ve kooperatifçiliğe ağırlık vererek temel sorunları çözmeye yöneldiler.

Başta İzmir, Ankara, İstanbul olmak üzere CHP’li belediyeler, kent çevresindeki arazileri temel gıda ürünlerini yetiştirmek üzere tarıma açtılar ve çiftçileri aracı tüccarların eline bırakmadan kooperatifleştirerek hem üretim hem istihdam sağladılar.

Pandemi döneminde evinden çıkamayan hastalar ve yaşlılar başta olmak üzere temel ihtiyaçları ve ilaçları evlerine kadar götürdüler. İktidarın yarattığı ve yanlış kararlarıyla derinleştirdiği ekonomik kriz karşısında işsiz kalan, satın alma gücü düşen, elektrik, doğal gaz faturalarını ödeyemeyenlere “askıda fatura” yardımlaşmasıyla ulaştılar, açtıkları fırınlarla ucuz ekmek üreterek, belediye marketleri açarak ve temel ihtiyaçları ucuza sağlayarak zor durumdaki vatandaşlara destek oldular.

CHP’li belediyelerin yüksek performans gösterdikleri, başarılı hizmet verdikleri son olay on binlerce vatandaşımızın ölümüne, yaralanmasına, 10 ilimizde ve ilçelerinde büyük yıkıma neden olan büyük depremden sonra depremzedelere sağladıkları yardımlar oldu. Hızla hareket eden ve organize olan belediyeler, depremde arama kurtarma çalışmalarına katılmanın yanı sıra kurdukları mutfaklarla, sahra hastaneleriyle, gıda dağıtım merkezleriyle, göç edenlere Ankara, İstanbul, İzmir’de barınma olanağı sunarak yaraları sardılar.

CHP’li belediyelerin parti farkı gözetmeksizin yaptığı hizmetler kuşkusuz seçimde sandığa da yansıyacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç
Soyer
’e sadece illerinde değil bütün Türkiye’de ilgi gösterilmesi, destek verilmesinin nedeni bu hizmetlerdir.

CHP’li belediye başkanlarının, 2 Mart Perşembe günü, Altılı Masa liderler toplantısından sonra İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını sert bir konuşmayla reddedip masadan kalkmasıyla yaşanan krizin çözümüne büyük katkı sağladıklarını da kayda geçirmek gerekir.

Akşener’in Altılı Masa’ya dönmesiyle sonuçlanan çözüm sürecine CHP’nin Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in katkılarını kayda geçirmek gerekiyor. Akşener’in zirveden bir gün sonra, 3 Mart Cuma günü kriz yaratan konuşmasının hemen ardından Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Zeydan Karalar ve Vahap Seçer arasında ilk telefon diplomasisi başlıyor. Karalar ve Seçer aynı akşam Ankara’ya gelip İmamoğlu ve Yavaş’la buluşuyor. İlk adım olarak İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın Kılıçdaroğlu’nun iradesine bağlı olduklarını sosyal medya mesajıyla kamuoyuna duyurmaları kararlaştırıyor. İmamoğlu ve Yavaş bu yönde sosyal medyada mesaj atıyorlar. Ertesi gün aralarında İmamoğlu ve Yavaş’ın da bulunduğu 10 belediye başkanı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret edip desteklerini ifade ediyorlar. Krizin çözülmesi, Masa’nın dağılmaması için çaba gösterilmesi görüşünü dillendiriyorlar.

Kılıçdaroğlu’nu ziyaretten sonra belediye başkanları yeniden toplanıp çözüm formülleri üzerinde çalışıyorlar. İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olmalarının krizi çözebileceği ve Akşener’i incitmeden Masa’ya dönüşünü sağlayabileceği konusunda görüş birliğine varıyorlar. Belediye başkanları, üç grup başkan vekili, iki genel başkan yardımcısı, 6 Mart Pazartesi günü Kılıçdaroğlu’yla kahvaltıda buluşuyor ve cumhurbaşkanı yardımcılığı formülünün krizi çözebileceğini aktarıyorlar. Kılıçdaroğlu da formülü destekliyor. Kılıçdaroğlu formüle onay veriyor ve Akşener’i arayarak bilgi veriyor. İmamoğlu ile Yavaş’ın kendisini ziyaret edeceklerini söylüyor. Akşener’in olumlu görüş bildirmesi üzerine İmamoğlu ve Yavaş ziyarete gidiyor ve formülü detaylı biçimde aktarıyor. Akşener de bu formülün krizi çözeceğini
söyleyerek onay veriyor ve 6 Mart’ta yapılacak Altılı Masa zirvesine katılacağını söylüyor.

Böylece kriz aşılıyor.

İmamoğlu ve Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcısı formülü krizden sonra üretilmiş bir formül mü?

Hayır.

Bu formül hem CHP hem İYİ Parti’de daha önce kayda geçirilmiş bir formül. Krizden aylar önce CHP’nin üç Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Engin Altay, Engin Özkoç, eski Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı duruşu, İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylığını ön plana çıkarmasının yaratacağı bir krizin, iki belediye başkanının cumhurbaşkanı yardımcısı olması halinde çözülebileceği konusunda görüş birliğine varıp, formülü kayda geçiriyor.

İYİ Parti cephesinde ise kriz çıkması üzerine İYİ Parti’den istifa eden sonra Akşener’le görüşüp geri dönen Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş’ın, bu formülü bir rapor olarak İYİ Parti Genel Merkezi’ne ilettiği ortaya çıkıyor.

Kriz çıkabileceğini öngören CHP’li belediye başkanları ve grup başkan vekillerinin çözüm için önceden hazırlık yaptıkları anlaşılıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi