"Batıyorsun, aç ve çıplak kalıyorsun ama hala inat ediyorsun...!"

Hiç bir ülkeyle karıştırılmaz benim yurdum insanı. İlginçtir, değişiktir, alışkanlıklarından ve gördüğünden asır geçse kolay kolay vazgeçmez, inatçıdır, bildiğine inandır, neyi bilmediğini söyleyenden asla hoşlanmaz.

 

Neden bunları yazıyorum...

Hani bizim Maliye ve Hazine'den sorumlu bir bakanımız var; Berat Albayrak. Bazen komedi ya da vodvil yapar gibi konuşuyor. Ancak bizi sadece acı acı güldürüyor çünkü ülke kaynayan kazana döndü. Hatırlarsanız Sayın Damat; "Mart Şubattan, Nisan Mart'tan iyi olacak" demişti. İyi oldu ama "Rahmetliyi nasıl bilirdiniz" sorusuna verilen üç kere "İyi bilirdik" der gibi iyi oldu. Şubat'ta Dolar 5.15, Mart'ta 5.40, Nisan'da 5.96 oldu.

Dün yine bizi korkuttu ve "İyiye gidiyoruz" dedi...

Varın gerisini siz düşünün...

Bakın bugün gazetelerde bir haber var; inatçı ve bildiğinden şaşmayan yurttaşımızın çatısı başına çökmüş. Haber şöyle; "545 bin esnaf battı. 5 yılı aşkın sürede Türkiye’de 545 bin 351 esnaf kepenk indirmek zorunda kaldı. Kurulan esnaf sayısı da hızla düşüyor. Bu yılın ilk üç ayında 29 bin 214 esnaf kepenk indirirken kurulan işyeri sayısı da geçen yılın aynı dönemine göre 3 bin 774 adetlik azalışla 70 bin 888’de kaldı."

Bitti mi...Hayır bitmedi...Nisan ayı sonu itibarıyla rakamlar da geldi...

Sıkı durun;

"Hazine’nin iç ve dış borçları bu yılın ilk üç aylık döneminde 95,7 milyar lira artarak 1 trilyon 162,4 milyar lirayla rekor kırdı. Ocak-Mart döneminde iç borçlar 37,8 milyar lira artarak 623,9 milyar liraya, dış borçlar ise 57,9 milyar lira artarak 538,5 milyar liraya yükseldi. Dış borçlar aynı dönemde dolar cinsinden ise 4,3 milyar dolarlık artış kaydetti. Dolayısıyla dış borçlardaki artışın 35 milyar liralık kısmı kurdan kaynaklandı."

Bitti mi...Bitmedi...

Gözümüz aydın...Bankadaki mevduatlar tarihimizde ilk kez kendi paramızı aşarak yabancı bir para birimine dönüştü; yani dolar'a.Nisan ayı sonu itibarıyla rakamlar şöyle;

"Bu dönemde TL cinsinden mevduatlar 17 milyar lira azalarak 1 trilyon 33 milyar liraya gerilerken, döviz cinsinden mevduatlar ise 221 milyar lira artarak 1 trilyon214 milyar liraya (210,5 milyar dolara) çıktı. Döviz mevduatlarında dolar cinsinden artış ise 21,5 milyar dolar oldu. Mevduattaki dolarizasyon oranı ise yüzde 54 olarak gerçekleşti. Diğer bir ifadeyle bankalardaki mevduatın yarasından fazlasını yabancı para cinsinden açılmış mevduatlar oluşturdu."

Bitti mi...Sıkılmadan okuyun son bir şeyler kaldı...

"Zamanında ödenmediği için takibe alınan krediler ise 14,4 milyar lira (yüzde 15,4) artarak 19 Nisan itibariyle 108,1milyar lira oldu. Tüketicilerin bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 1 Ocak – 19 Nisan 2019 tarihleri arasında 326 milyon lira artarak 518,4 milyar lira oldu.Bu borcun 416,5 milyar lirası tüketici kredilerinden, 102 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Vatandaşın takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 1,7 milyar lira daha artarak 19 Nisan itibariyle 20,4 milyar lira oldu".

Yani; "Donuna kadar borçlusun...!"

Hadi son bir şey kaldı;

"Bankaların batık kredilerinde izlenen borç ödememe eğilimindeki artış, karşılıksız çıkan çeklerde de izleniyor. Ocak-Mart döneminde bankalara ibrazında karşılıksız çıkan çek sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 76,6 oranında artarken, karşılıksız çıkan çeklerin parasal tutarı ise yüzde 84,2 oranında artarak 8,4 milyar lirayı buldu."

Yani; "İş güç bitti şu sıralar birbirinizi dolandırmakla meşgulsunuz...!"

Peki karnınızı doyurabiliryor musunuz;

"Türk-İş’in dört kişilik bir aileyi esas alarak hesapladığı açlık sınırı nisanda bir önceki aya göre yüzde 4,6 oranında artarak 2 bin 107 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırı da yine aynı oranda artarak 6 bin 863 lira oldu."

Peki gelecek için ne diyorsun derseniz;

"Ekonomik güven endeksi nisanda bir önceki aya göre yükselmekle birlikte, 84,7 değeriyle güvensizlik konumunda kalmaya devam etti. Nisanda tüketici güven endeksi 63,5, hizmet sektörü güven endeksi 83,1, perakende sektörü güven endeksi 90,6, inşaat sektörü güven endeksi ise 53,9’da kaldı.  Nisanda sadece reel kesim güven endeksi 100 olarak gerçekleşti. Güven endekslerinin 100’ün altında olması güvensizliği, üzerinde olması güveni gösteriyor. "

Yok İstanbul'da seçim iptal edilmeliymiş, yok AKP hala yüzde 44 oy alıyormuş, yok vatandaş muhafazakarlıktan ve tutuculuktan vazgeçmiyormuş...

Az kaldı; ya Venezuella olacaksınız, Ya Kuzey Kore...

Seçim sizin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Ertürk Arşivi