Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Batılı Müttefiklerden Umut Yok
Erdoğan’ın Körfez Sevdası

Recep Tayyip Erdoğan’ın “Neyin satılıp satılmayacağını çok iyi biliriz” sözlerine katılmamak mümkün mü? Bugüne kadar yaptıklarına bakarak “satışta” gerçekten çok iyi olduğuna kuşku yok. Mayıs seçimleriye iktidarını uzatan Erdoğan yeni ekonomi ekibiyle bir süredir yabancı sermayenin kaçmasına yol açan krizi “hafifletmek” için ciddi bir politika değişikliği yaptı malum. Bunların arasında Rusya’ya biraz mesafeli durup ABD/Batı ile ilişkileri geliştirmek de var.

Ancak yabancı sermayenin kaçmasına yol açan nedenler “henüz” ortadan kalkmadığından batılı ortakları yerine mevcut mali krizi atlatmak için İslam dünyasında para peşine düştü. Bunu yaparken de artık klasiği haline gelmiş u dönüşlerini de yaptı tabii. Önce söylemedik laf bırakmadığı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ardından da yine bir zamanlar ağzına geleni söylediği Suudi Arabistan rejimiyle “barıştı”.

Yerel seçimler yaklaşırken Erdoğan’ın vergi artışları gibi düzenlemeler gerektiren yeni ekonomik plandan vazgeçebileceğinden kuşkulanan batı sermayesi Türkiye’ye pek sıcak bakmıyor.O nedenle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hem Körfez hükümetleriyle hem de Körfez’deki yatırımcılarla arasının iyi olması bu bölgeden Türkiye’ye yatırımcı çekmek için bir olanak yaratabilir.

Satılan varlıkların listesi

Ben Financial Times gazetesinin yalancısıyım, gazeteye göre batılı bankacılar, Erdoğan'ın elinde Türkiye'nin döviz kazanmak için satmak istediği varlıkların bir listesi olduğunu, petrol zengini bölgenin yatırım fonlarıyla anlaşma yapma umudunu taşıdığını söylemişler. Yani Erdoğan’ın neyi nasıl satacağını sadece Erdoğan değil batılılar da biliyor. Uluslararası bir bankacı, "Satış için aktif bir program var, çoğu da Körfez’e yönelik" demiş örneğin. (bknz: https://www.ft.com/content/23691b9d-b395-4333-84c0-f09a24e12a27))

Abu Dabi'nin egemen yatırım fonu ADQ‘nun, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan'ın 2021 sonunda Erdoğan'ı ziyaret etmesinin ardından, Türkiye'ye 10 milyar dolar yatırım yapmayı taahhüt ettiğini de hatırlatıyor gazete. ADQ Türk lojistik şirketleri ile gıda işletmelerinin yanı sıra finansal hizmetlerle ilgilendiğini söylemişti. Herhalde bu istekleri gerçekleştirmiştir.

Satmadık bir şey bırakmadılar

“Neyi satıp satmayacağını çok iyi bilen” AKP Genel Başkanı’nın cömertliği sayesinde Katar’ın 450 milyar dolarlık varlık fonu Katar Yatırım Otoritesi, Avrasya Tüneli şirketi, Borsa İstanbul, İstinye Park da dahil olmak üzere birçok Türk kuruluşunda hisseye sahip.

Financial Times’ın “Erdoğan'ın elinde Türkiye'nin döviz kazanmak için satmak istediği varlıkların bir listesi olduğunu” söyleyen bankacının ne kadar doğru söylediğini yakında anlarız. Bakalım Suudi Arabistan hangi alanda yatırım(!) yapacak Türkiye’ye. Batılı müttefiklerinden tüm yaranma çabalarına rağmen beklediğini alamayan, batı sermayesine güven veremeyen Erdoğan hakkında, Ortadoğu medyasında “Körfez ülkelerini yatırıma çağırmak için değil, fon aramak için geliyor” diye yazıldığını söylemişlerdir herhalde. Ama aldıracağını sanmam.

Tabii bu arada iç politikaya yönelik mesajlar verme fırsatını da kaçırmadı Erdoğan. Hala ne tür bir yapı olduğu anlaşılamayan SADAT’I, “dosta düşmana karşı” yanında götürdü. Söylendiğine göre 22 İslam ülkesinde askeri eğitimler veren bu kuruluşun Suudi Arabistan’a da aynı amaçla götürüldüğü düşünülebilir. Ama Erdoğan’ın SADAT’a tümüyle sahip çıktığını ülke içindeki siyasi rakiplerine gösterme fırsatını kaçırmadığı da ortada.

Doğrusu iyi ayarlanmış her şey, bravo. Gider gitmez Suudi Arabistan’la drone anlaşması yapmak, kamuoyuna gidişin gerçekten de Suudilerle iş yapma amaçlı olduğunu gösteren bir adım.

Ama ben en çok Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’a yerli arabamız TOGG hediye edilmesine tutuldum. İstediği, sadece kendisine ait tasarımı olan arabalara sahip veliaht prense onu etkileyecek başka bir hediye verilseydi keşke.

Belki de verilmiştir. Memlekette neyin elimizden çıktığını öğrendiğimizde anlarız verilip verilmediğini.

Nerden mi öğreniriz?

Nerden olacak? Arap basınından tabii ki.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi