GÜNÜN ALARMI: KORONADA İŞ CİDDİYE BİNDİ

Bilim insanlarının uzun süredir dikkat çektiği tablo rakamlara da yansımaya başladı. Sağlık Bakanı'nın açıkladığı "günlük vaka" ve "ölüm" verileri yeniden tehlikeli sınıra yükseldi. Bunun üzerine korona gündeminde önlemlerle kritik açıklamalar birbirini izledi:

* Eğitim Sen Başkanı Aytekin Aydoğan, Halk TV'de Can Coşkun'un programında belki de en kritik veriyi dile getirdi. En az 481 okulda korona tespit edildiğini bildirdi.

İlgili haber | Çarpıcı gerçeği Halk TV'de açıkladı: 481 okulda koronavirüs görüldü! - ÖZEL

* Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, dünkü kabine toplantısının ardından eğitim döneminin planlandığı gibi başlayacağını duyurdu! Önlem olarak da toplu taşıma araçlarında "ayakta yolcuya müsaade edilmeyeceğini" açıkladı.

* Asıl önlemler listesi ise, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi ile gündeme geldi. Buna göre, meskenler dışında maske artık her yerde zorunlu. Kafe ve restoranlarda gece yarısından sonra canlı ya da banttan müzik yasak. "Ayakta yolcu" yasağına gelince; Genelgede minibüs, otobüs ve  midibüslerde bu kuralara "kesinlikle uyulacağı" belirtildi. "Raylı sistemlerde", yani metro ve metrobüs gibi araçlarda fiziki mesafe kurallarına uyulacak. Ancak hangi oranda/sayıda ayakta yolcu alınabileceği il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından tespit edilecek.

* Son açıklama ve genelgelerle anlaşıldığı üzere, Koronada durum "ciddiye alınmayı gerektiren" boyutta. Kalp damar cerrahı Prof. Dr. Melih Us da bunu, Şule Aydın'ın sunduğu Haber Masası yayınında dile getirdi. Ve aslında durumun "daha da ciddi olduğu" kanaatini paylaştı:

"Fransa ve İspanya ikinci dalgayı yaşıyor. Günlük 7-8 bin yeni hasta çıkıyor. Ölü sayısı 25 civarı. Bizde günlük bin 500 yeni vaka var, günlük vefat sayısı 50 küsur. Bunlar birbiriyle uyuşmuyor. Biz şu anda çok ciddi bir salgınla karşı karşıyayız. Salgının ilk döneminden daha kuvvetli bir şekilde topluma yayıldı. Zaten etrafınıza bakarsanız, yakın çevrenizden Koronavirüslü kimseler olduğunu göreceksiniz. Mart ayında etrafınızda duymadığınız vakaların, birinci çevrenize geldiğini göreceksiniz."

İlgili haber | Prof.Dr. Melih Us: Türkiye'de hasta sayısı ile vefat sayısı birbiriyle uyuşmuyor

GÜNÜN REKORU: DOLAR 7.50 SINIRINDA

Dolar, TL karşısında tüm zamanların rekorunu kırarak tırmanışını sürdürdü. 8 Eylül günü dolar 7.50 TL eşiğini zorladı. Günü buna yakın seviyede kapattı.

Oysa dolar, 8 Eylül 2019 günü, yani yalnızca 1 yıl önce, yalnızca 5.71 TL idi. Ekonomi yönetimindeki isimler de, doların bunun üzerine çıkmayacağı yolunda "iyimser" yorumlar yapıyordu. 

GÜNÜN MANŞETİ: DEVLET FONA AKTARILIYOR

Ekonomi iyiden iyiye sıkışınca, iktidar yeni "kaynak" arayışına girdi. Onlardan biri de Türkiye'ye yine "müjde" gibi duyuruldu. 

Oysa, o yeni kaynak "emeklilik" için kesilen paraların toplandığı kurum ve kuruluşlardı. Ve milyonlarca kişinin geleceğini ilgilendiren o kurumlar dört yıl önce kurulan ve Sayıştay denetimine tabi olmayan Varlık Fonu'na aktarılmıştı.

Karar Gazetesi, bu önemli konuyu manşetine taşıdı ve haberinde şu ayrıntılara yer verdi:

"Bünyesinde finanstan, madenciliğe kadar 20 dev şirket bulunan Türkiye Varlık Fonu’na, kamu bankalarının sigorta ve emeklilik şirketleri de aktarıldı.

Türkiye Varlık Fonu, 8 sektörün ardından sigorta alanında da kamunun tüm ‘oyuncularını’ bünyesine katmış oldu. Sayıştay denetimine tabi olmayan fonun hacminin daha da büyümesi, verimliliğine ve kaynak kullanımına ilişkin tartışmaları yeniden ısıttı.

Aralarında Ziraat Hayat ve Emeklilik, Halk Hayat ve Emeklilik, Vakıf Emeklilik’in bulunduğu 6 kamu sermayeli sigorta şirketi, Varlık Fonu çatısı altında birleşmelerini tamamladı. Sigorta şirketleri ‘Türkiye Sigorta Anonim Şirketi’, emeklilik ve hayat şirketleri ise ‘Türkiye Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi’ adı altında birleşti. Türkiye Hayat ve Emeklilik 22.8 milyar liralık fon büyüklüğüyle katılımcı sayısı açısından pazarda ilk sıraya yerleşti."

GÜNÜN İSMİ: IŞİD'İN DİYARBAKIR EMİRİ DE YAKALANDI!

Daha önce iki kez yakalanıp serbest bırakıldığı anlaşılan IŞİD'in Türkiye emiri cezaevinde. Gelen son habere göre de Korona pozitif!

Onun yakalanma ve bırakılma süreciyle ilgili "tartışma" devam ederken bir haber de Diyarbakır'dan geldi.

IŞİD'in Diyarbakır sorumlusu Nihat Turan'ın izini süren ekipler, onu bir çorbacıda buldu ve gözaltına aldı.

Nihat Turan'ın Mersin Ağır Ceza Mahkemesi'nce 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve hakkında arama kararı bulunduğu öğrenildi.

Meraklısına not: 9 Eylül günü hakim karşısına çıkacak olan gazeteciler hakkında savcı, "MİT haberi yüzünden" 19 yıl hapis cezası istiyor!

GÜNÜN GÖRÜNTÜSÜ: ADETA "NAKLEN" SOYGUN

Önce kısaca olayı anlatalım: Banka ve kurumlar arası para transferi gerçekleştiren özel bir firmada çalışan güvenlik görevlisi Ayhan B., yanındaki iş arkadaşı A.Ö. ile birlikte 3 bankaya ait 4 milyon 400 bin TL'yi şubelere transfer etmek için zırhlı nakil aracı ile göreve çıktı.

Aracın sürücüsü de olan Ayhan B., arkadaşını, ilk banka şubesindeki işlemleri gerçekleştirmesi için cadde üzerinde indirerek, diğer banka şubesine gitmek üzere yola devam etti. Ancak bir anda aracı durdurdu ve içindeki kasada bulunan 4 milyon 400 bin TL'yi alarak kaçtı. Ayhan B., banka şubesinin yakınında park halinde bulunan, ağabeyine ait otomobille olay yerinden uzaklaştı. Yol üzerindeki güvenlik kameraları da o anları kaydetti. 

Şimdi merak edilen şu: Kimliği bilinen, soygunu da kameralar aracılığıyla neredeyse "naklen yayın" gibi kaydedilen bir kişi nereye kaçabilir? Ne kadar kaçabilir? Bu nasıl bir plandır?!!