Asıl hedef PYD’ye, Akdeniz’e açılacak Kürt devleti kurdurmak

Sevgili okurlarım,

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesut Barzani'nin, Irak, İran ve Türkiye'nin baskılarına ve uluslararası alandaki yaygın eleştirilere rağmen gerçekleştirdiği bağımsızlık referandumuna karşı çok sert açıklamalar yaptı. Barzani'yi aşağılayıcı sözcükler kullanan Cumhurbaşkanı, bu girişimin Türkiye için bir beka sorunu yarattığını, ülkemizin yanı başında bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına asla izin verilmeyeceğini belirtti. Ayrıca bunun engellenmesi için siyasi, ekonomik, ticari ve askeri alanlarda gerekli adımların atılacağından kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini vurguladı. Bu arada petrol vanasının ve sınır kapısının kapatılması halinde Barzani'nin işinin biteceğini söylemeyi de ihmal etmedi…

Bugünkü söyleşimizde, Cumhurbaşkanı'nın “Türkiye için beka sorunu yaratır” dediği referandumu, tüm öngörüleri doğru çıkan bilge diplomat, emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ile konuşacağız.

* * *

UĞUR DÜNDAR (U.D.): Sayın Elekdağ, bu aşırı tehditkâr ifadelerin referandumdan önce söylenmesi gerekmez miydi? Şimdi bir etkisi olabilir mi?

BARZANİ REFERANDUM SONUCUNU KOZ OLARAK KULLANACAK

ŞÜKRÜ ELEKDAĞ (Ş.E.): Bu yaptırımlar aynı sertlik ve kararlıkla referandumdan önce zamanında dile getirilmiş olsaydı, caydırıcı bir etki yapabilirdi!.. Söz konusu yaptırımların ağır bir mali krizin pençesinde kıvranan IKBY ekonomisi üzerinde yapacağı boğucu etkiler nedeniyle, Barzani'nin kararından vazgeçmesine yol açması olasılığı vardı… Tehdidin şu safhada yapılmasının bağımsızlık adımının atılmasını engelleyeceği söylenebilirse de, Barzani esasen uzunca bir süredir, referandumdan sonra bağımsızlık ilan etmeyeceğini ve bir-iki yıl Bağdat'la müzakerede bulunacağını söylüyordu. Yani, Barzani, “Irak Kürdistan bölgesinin” bağımsızlığının halkın % 93'ü tarafından istendiği hususundaki referandum sonucunu ilerde kullanacağı bir pazarlık kozu olarak cebine koymayı ve bağımsızlığa hemen yönelmeyip, bunun için uygun bir siyasi konjonktürün oluşmasını beklemeyi başlangıçta tasarlamıştı.

BARZANİ İLE BAĞDAT ARASINDAKİ TEHLİKELİ RESTLEŞME

(U.D.): Peki o zaman Barzani Bağdat'la neyi müzakere etmek istiyor?

(Ş.E.): Referandumda sorulan soru şuydu: “Kürdistan bölgesi ve Kürdistan bölgesi dışında kalan Kürt yerleşimlerinin bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz?” Görüleceği üzere soru, sadece belirli bölgelerin bağımsızlığına ilişkin. Yani kurulacak Kürt devletinin sınırlarını muğlak bırakmış. Barzani, referandum sonrası süreçte, gaspetmiş olduğu ve “Kürt yerleşimleri” olarak adlandırdığı bölgelerin ve bu meyanda Kerkük'ün kesin sınırlarının, buralarda yapılacak plebisitle veya Bağdat'la yapılacak müzakerelerle tayin edilmesini öneriyor. Fakat, Irak Merkezi Hükümeti böyle bir müzakereyi kabul etmiyor. Çünkü, Barzani'nin “Kürt yerleşimleri” diyerek referandum kapsamına almış olduğu topraklar, Irak Anayasası'nın 140. maddesinde “tartışmalı bölgeler” diye tanımlanan ve Bağdat'la Erbil arasında paylaşılamayan topraklar. Bağdat'la Erbil arasındaki krizin odak noktası da burası!.. 2005 tarihli Anayasa'nın 140. maddesi 2007 sonuna kadar nüfusunun çoğunluğunu Türkmen ve Arapların oluşturduğu tartışmalı bölgelerin nüfus sayımı ve referandum yapılarak Erbil'e veya Bağdat'a bağlanmasını öngörüyordu. Ancak 140. madde, Kürt, Türkmen ve Araplar arasındaki görüş farklılıkları nedeniyle uygulanamadı ve 2007 yılı sonunda tartışmalı bölgelerin ve bu meyanda Kerkük'ün statüsü belirlenemedi. Bilahare, IŞİD'e karşı savaş ortamından yararlanan peşmergeler tartışmalı bölgeleri ve Kerkük'ü işgal ettiler. Barzani de bu toprakları sahiplendi. Bu durumda Bağdat, Barzani ile müzakereye oturursa, referandumun sonuçlarını ve tartışmalı bölgelerle Kerkük'ün Kürt toprağı olduğunu kabul etmiş olacak.

(U.D.): Bu koşullarda Bağdat ne istiyor?

BAĞDAT'A GÖRE TÜRKİYE, BARZANİ'Yİ MUHATAP ALMAMALI

(Ş.E.): Bağdat, referandumun Barzani tarafından hükümsüz olduğunun ilan edilmesini, Kerkük dahil statüsü tartışmalı bölgelerden peşmergenin çekilmesini, IKBY'nin kara ve hava sınır kapılarını üç gün içinde Bağdat'a devretmesini ve bundan böyle bütün petrol ve doğal gaz anlaşmaları için Irak'ın muhatap alınmasını istedi. Bu son talebin önde gelen muhatabı tabii ki Türkiye. Başbakan Binali Yıldırım'ın buna cevabı, “Bundan sonra muhatabımız Irak Hükümeti'dir!..” oldu. Akabinde hiç de beklenmeyen bir gelişme vuku buldu. Habur Kapısı civarında tatbikat yapan Türk zırhlı birliklerine bir Irak piyade birliği katıldı. Bu suretle, Barzani'ye, Irak topraklarında Türkiye ile Irak'ın ortak operasyon yapabilecekleri mesajı verilmiş oldu… Esasında, Barzani'nin referandum ısrarı, Bağdat, Ankara ve Tahran'ı birbirlerine yaklaştıran bir rol oynadı. Bu üç başkentin aralarında düzenli bir işbirliği oluşturmaları, hem Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanmasına, hem de bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunur.

(U.D.): ABD başlangıçta referandumun ertelenmesini önerirken sonra birden tutum değiştirerek karşı çıktı. İsrail ise bölgede Kuzey Irak'ın bağımsızlığına açıktan destek veren tek ülke olarak öne çıktı. ABD'nin ve İsrail'in tutumlarını nasıl izah ediyorsunuz?

İSRAİL PİYON KÜRT DEVLETİNİNKURULMASINI İSTİYOR

(Ş.E.): İsrail Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını hararetle destekliyor. Bunun birinci nedeni, Arap denizinde kendisini dört tarafı kuşatılmış bir ada gibi gören İsrail'in, bir Kürt devletinin kurulması ve yeni bir güç odağı oluşturulmasıyla Ortadoğu'daki Arap yapıyı bozmak istemesidir. Tabii İsrail, silahlandıracağı bu uydu devlette üsler kurmayı ve onu bölgedeki hasımlarına karşı kullanmayı hesaplamaktadır. Plana göre piyon Kürt devleti İran'a karşı İsrail'in operasyon merkezi olacak ve tampon görevi yapacak. İsrail, Kürt devleti vasıtasıyla Tahran-Şam koridorunu keserek Hizbullah'a desteği önlemek ve İran'ın bölgedeki erişimini ve etkisini zayıflatmak istiyor.

(U.D.): Bu analiziniz, İran'ın Türkiye ile neden birden işbirliği arayışına girdiğini ve Genelkurmay Başkanı Bakiri'nin neden Ankara'yı ziyaret ettiğini ortaya koyuyor…

Uğur Dündar'ın yazısı

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Dündar Arşivi