Almanya'da yapılan araştırmada, öğretmen adaylarından Max ve Murat adlı iki öğrencinin sınav kağıtlarına not vermeleri istendi. İki kağıtta da aynı hatalar olmasına rağmen; Max, Murat’tan daha yüksek not aldı.

Almanya’daki Türklere yönelik ayrımcılık, Mannheim Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmayla bilimsel olarak bir kere daha ispat edildi.

Bilim adamları, öğretmen adaylarına üzerinde Max ve Murat yazan iki ayrı sınav kağıdı dağıttılar ve bunlara not vermelerini istediler.

Her iki kağıtta da aynı sayıda hata vardı. Öğretmen adayları, her iki kağıttaki hataları da tam olarak bulmalarına rağmen, Max’in kağıdına Murat’tan daha yüksek not verdiler.

2016 yılında yapılan bir araştırmada da IZA Enstitüsü, bir yıl boyunca iş yerlerine başörtülü fotoğrafla Meryem Öztürk, aynı kişinin başörtüsüz fotoğrafıyla Meryem Öztürk ve yine aynı başörtüsüz fotoğrafla Sandra Bauer adına başvurular göndermişti.

Bu hayali adayların diğer tüm nitelikleri aynı olmasına rağmen, Sandra Bauer adına yapılan başvuruların yüzde 18,8'ine; başörtüsüz fotoğraf kullanan Meryem Öztürk adına yapılan başvuruların yüzde 13,5'ine olumlu yanıt verilmişti.

Başörtülü fotoğraf gönderen Meryem Öztürk ise başvurularının ancak yüzde 4,2'sinden olumlu yanıt alabilmişti.

Okullardaki ayrımcılık, Türklerin ve diğer göçmen çocuklarının üniversite yolu açık olan okullara devam etmelerini engelliyor.

İş başvurularındaki ayrımcılık, aynı salahiyetlere de sahip olsalar, Türklerin ve diğer göçmenlerin iş bulmalarını engelliyor.

Almanya'daki Türkler Türkiye siyasetine odaklanmış, canhıraş bir şekilde birbirleriyle kavga ederken, birileri çocuklarının geleceğini çalıyor...

En kötüsü de, bütün bunlar kimsenin umrunda değil...