Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Tina Turner Hayatını Kaybetti: Rock’ın Kraliçesi şiddet mağduruydu

Büyük bir sanatçı olarak, fazlasıyla hak edilmiş şöhreti malum ama bir başka “şöhreti” daha vardı ki çok can sıkıcıdır. Sanat dünyasında 'erkek şiddeti'nin en büyük mağdurlarından biri olmasıyla da “meşhurdu”.

Fiziksel işkencelerine maruz kaldığı ilk kocasının zorla genelevlere, seks şovlarına götürmeye çalıştığı, onuru fena halde incitilmiş bir kadındı. Tüm bunların üstüne iki çocuğunu yitirmesini de ekleyin, çekilir gibi değildi yaşamı gerçekten de.

Tina Turner uzun bir hastalığın ardından İsviçre'deki evinde hayatını kaybetti. Son yıllarda sağlık sorunları yaşıyordu. 2016 yılında bağırsak kanseri teşhisi konmuş, 2017 yılında böbrek nakli yapılmıştı.

Sadece acı yaşadı

Tam 83 yıl boyunca acı çekmiş ender insanlardan biri olduğu için keşke hep Anna Mae Bullock olarak kalsaydı diyesim geliyor ama babasının da hem ona hem de annesine işkence yaptığı bilindiğinden pek bir anlamsız olacak bu. Kocası Ike’ın zulümlerine boyun eğmesinin 'baba zulmü'nü kabullenmesiyle de ilgisi vardır derler. İlgilenenler varsa yaşam öyküsünü yazdığı My Love Story adlı biyografi kitabını okuyabilirler.

Oğlu Ronnie geçen yıl Aralık ayında kalp krizinden öldüğünde “çok erken terk etti dünyayı” diyerek gözyaşı dökmüştü günlerce. 2018 yılında intihar eden oğlu Graig’in acısını henüz içinden atamamışken. Kocası Ike’ın Tina'nın daha önce grup arkadaşı Raymond Hill ile olan ilişkisinden doğan Graig’i evlat Kabul edecek kadar iyi olup da Turner’e karşı nasıl bu kadar zalim olabildiğini anlayamamışımdır. Kedere, acıya doğmuş bir kadındı Tina Turner. Çocukluğunda yaşadığı bölgedeki tarlalardan pamuk toplayarak aile bütçesine sağladığı katkı tüm yaşamı boyunca sürmüştür. Şarkıcılık bu nedenle kurtarıcısı olmuştur tam anlamıyla.

Müziğine ilişkin değerlendirmeleri uzmanları yapar haliyle. Beni onun feminist bir kahraman olarak anılmasına yol açan hem kişisel hem de toplumsal mücadelesi ilgilendiriyor. Hem aile içi tacize hem de müzik endüstrisine karşı zaferler kazanmış bir ikondu o. Geldiği noktaya kolay ulaşmadı diye yazıldı ölümünden sonra. Siyahların yapabileceği bir kaç iyi işten biri olan şarkıcılığını beyazlara kabul ettirmesi kolay olmadı. Avrupa’da daha çok kabul görürdü Turner, diğer siyah sanatçılar gibi.

Rock'ın kökleri siyahların deneyimine, müzik geleneğine dayanır bilindiği gibi, ama ana akım müzik endüstrisi onu 'beyaz' müziği olarak” yaygınlaştırdı ne yazık ki. “Irksallaştırması” açısından ne yazık ki diyorum tabii. Tina Turner’in karşılaştığı zorluğu anlayabilir misiniz? Kendisini bir Rock 'N' Roll sanatçısı olarak kabul ettirmenin mücadelesini verdi beyaz bir ortamda, ama büyük çok büyük dirençle karşılaştı tabii.

Sessiz itirazlar

Siyah hakları konusunda diğer siyah ikonlar gibi yüksek perdede dile getirmedi itirazlarını, bunu, kendi ailesi ile evliliğinde ezilmiş olmasının çekingenliğine bağlarlar. Ancak ABD’yi hiç bir zaman sevmediğini söyleyerek dile getirmiştir olana bitene karşı oluşunu. İsviçre’ye yerleşmesinin, ABD vatandaşlığından feragat etmesinin nedeni budur. Siyah hareketleri desteklemekten çekinmedi tabii. Kimi siyah kuruluşlara sessiz sedasız maddi yardımlarda bulunduğu öğrenildi çok sonraları.

Siyahlar hakkında konuşurken “özgürlük söz konusu olduğunda barometre hep bizmişiz gibi geliyor" demekte haklı. Siyahların hak arama mücadelesine destek olmayan kimsenin özgürlükten söz edemeyeceğini ifade eden sözler bunlar.

Sanata yatkınlığını, sesinin güzelliğini kim, nerede, nasıl keşfetti bilgi yok sadece bir rastlantı sonucu şarkıcı olduğu biliniyor. O sırada bulunduğu stüdyoda kayıt yapılırken asıl vokalistin gelmemesi üzerine onun yerine parçaya eşlik ettiğinde bir sanatçı doğmuştu artık.

Onu stüdyoya getiren kocası müzik yapımcısı Ike, hemen oracıkta parçayı seslendiren grubun adını Ike & Tina Turner Revue olarak değiştirdi. Eşi Anna Mae'ye de "Tina" deneceğini söyledi. Daha sonra "Tina Turner" isminin ticari markasını aldı, böylece Anna Mae gruptan ayrılırsa yerine bir dublör koyabilecekti.

Gerisi acı ile başarıdır.

Geçtiğimiz gün sona eren yaşamın özeti budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi