Son dönemde belli çevrelerde ‘kazandıracak aday’ diye bir söylem tutturuldu. Bunu siyaseten yanlış ve stratejik açıdan tehlikeli buluyorum.
Hatırlarsınız ittifakın ilk döneminde farklı kriterlerden bahsediliyordu.
Son günlerdeki bu ifade değişikliğini 6 farklı partinin işbirliği ile bugüne dek getirilebilen Millet İttifakı ruhuna aykırı buluyorum.
Hayır efendim: Aday kazandırmayacak.
İttifak kazandıracak.
O halde ‘kazandıracak aday’ söylemi değil ‘kazandıracak ittifak’ söylemi tercih edilmeli.
Anlatayım:
Sorunlarımız birikti. Boşa harcanacak vaktimiz yok. Sabrımız da kalmadı. Çözüm bekleyen sorunlar belli: Ekonomi (işsizlik/hayat pahalılığı) adaletsizlik, toplumsal kutuplaşma….
Ve ‘tek adam’lık üreten, keyfiliğe imkan veren tuhaf başkanlık sistemi..
Kahraman mı bekliyoruz? Tek başına kim bu devasa sorunları çözebilir? Hangi aday? Kim?
Eğer 6 lider gerçekten işbirliği yaparsa, çözüm önerilerini beraber bulursa, yol haritasını birlikte belirlerse, seçimden sonra da hepsi beraber hükümette yer alırlarsa tüm sorunlar çözülür. Bu, hem seçimi kazandıracak; hem de seçimden sonra Türkiye’yi kurtaracak formüldür.
İşte bu nedenle MÜKEMMEL ADAY YOK. Kazandıracak aday da...
KAZANDIRACAK İTTİFAK VAR. Bozulmazsa, masa devrilmezse...
Söylem, eylem, davranış birlikteliği sergilenirse seçmen ikna olur.
Masadan ortak akılla çıkan ittifakın adayı kazanır.
Hatırlatalım, neydi kriterler?
Birleştirici, bütünleştirici, devlet tecrübesine sahip, toplumun tüm kesimlerinden oy alabilecek ve herkesi kenetleyebilecek bir isim. Hırslarının esiri olmayacak, yetkileri paylaşacak ve parlamenter sisteme geçişe yardımcı olacak bir isim.
Aradığımız yeni bir ‘tek adam’ mı? Yeni bir Erdoğan mı? Hayır. Ne aradığımızı ve neye ihtiyacımız olduğunu unutmayalım.