Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin (Kuzey Kore) ilk casus uydusunu uzaya gönderme girişiminin başarısız olması, bu ülkenin askeri yeteneklerini arttırma çabalarının sekteye uğraması açısından hayli önemli. Hem komşuları Japonya ile Güney Kore hem de ABD kınadıkları bu girişimin gerçekleşmeyişinden ötürü mutludurlar kuşkusuz.
Mutludurlar tabii ama ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcülerinden Adam Hodge Washington'un Kuzey Kore'nin fırlattığı füzeyi, 'yasaklı balistik füze teknolojisini kullandığı, gerilimi arttırdığı, güvenliği istikrarsızlaştırma riski taşıdığı' için şiddetle kınadı tabii ki.
Kuzey Kore’nin yeni geliştirdiği Chollima-1 roketi Sohae Uydu Fırlatma Alanından fırlatılmıştı. Malligyong-1 uydusunu taşıyan roketin birinci ile ikinci aşamalarının ayrılmasının ardından itiş gücünü kaybederek Kore Yarımadası'nın batı kıyısı açıklarında düştüğü belirtiliyor. Kuzey Kore devlet medyasına göre Ulusal Havacılık ve Uzay Geliştirme İdaresi başarısızlığı 'taşıyıcı rokete uygulanan yeni tip motor sisteminin düşük güvenilirliği” ile "yakıtın dengesiz karakterine' bağladı.
Kim’in en değerli projesiydi
Uydunun askeri hareketleri, savaş gemileri ile savaş uçakları gibi büyük hedefleri tespit edebileceği düşünülürse bunun Kuzey Kore için önemi de tartışılmaz haliyle. Uydu, Devlet Başkanı Kim jong un’un kamuoyuna tanıtma sözü verdiği birkaç yüksek teknolojili silah sisteminden biriydi.
Girişimin başarılı olmadığını hiç saklamadan hemen kabul eden (saklanması pek de kolay değildir aslında) Kuzey Kore’nin ikinci bir fırlatma gerçekleştireceği sözünü vermesi cephanesini genişletme konusunda kararlı olduğunu gösteriyor. Kuzey Kore’nin bu girişimi balistik teknolojiye dayalı herhangi bir fırlatma gerçekleştirmesini yasaklayan BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlali. Bu kararların ABD ile müttefiklerinin çıkarları doğrultusunda alındığını söylemek gereksiz.
Yeni yaptırım yok
BM, daha önceki uydu ya da balistik füze fırlatmaları nedeniyle Kuzey Kore'ye ekonomik yaptırımlar uygulamış, ancak son testlerden ötürü yeni yaptırımlar kararları alamamıştı. Çünkü şu anda ABD ile çatışmalara kilitlenmiş olan daimi konsey üyeleri Çin ile Rusya, yaptırımları sertleştirme girişimlerini engellemişti.
Bu tür uydu fırlatmaları Kuzey Kore’nin uzun menzilli füze teknolojisini geliştirmesine yarıyor. Bu denemeler sayesinde Kuzey Kore ABD kıtasının tamamına ulaşabilecek bir potansiyele sahip olduğunu gösterdi.
Fırlatma girişimi sırasında, dünyayı ayağa kaldırma fırsatını kaçırmayan Güney Kore, halka tahliye için hazırlanmalarını söyleyen uyarılar yaparken, Japonya da roketin rotasında bulunan Okinawa vilayeti için bir füze uyarı sistemini etkinleştirdi. Japonya füze savunma sistemlerini Kuzey Kore'nin ilan ettiği fırlatma aralığının sonu olan 11 Haziran'a kadar tutmayı planladığını duyurdu.
Daha önce de yaşanan başarısızlıkların ardından Kuzey Kore ilk uydusunu 2012'de, ikincisini ise 2016'da başarıyla yörüngeye yerleştirmişti. Güney Kore'nin de ilk casus uydusunu bu yılın sonlarına doğru fırlatması bekleniyordu. Dolayısıyla Kim'in casus uydusunu Güney'den önce fırlatarak askeri kimliğini pekiştirmek istediği düşünülebilir.
Dünya için tehlikenin Kuzey Kore’den geldiğine inanmak saflık olur. Batı basının verdiği tüm gizemli havaya rağmen Kuzey Kore’nin tüm bu denemeleri önceden bildirdiği biliniyor. Güney Kore ile Japonya’nın Kuzey Kore’nin füze denemeleri ya da uydu fırlatmaları yüzünden “kıyameti koparması” gerçekten gülünç. Kuzey Kore uyduyu fırlatacağını bir gün önce Japonya’ya bildirmişti.
Yakında Güney Kore de casus uydu fırlatacak. Bakalım ona da bu kadar itiraz gelecek mi?
Sanmam ama yine de sormuş olayım.
