Ballı gezi ittifakı

Margarin kaşıkla, ayçiçek yağı bardakla, beyaz peynir dilimle, zeytin taneyle satılıyor.

Manavlarda hem taze sebze ve meyve reyonu var.

Hem 'Olgunlaşmış' ürün reyonu.

Eskiden çöpe atılan çürük salatalıklar, ezik domatesler, yarık patlıcanlar yüzde 50 elli indirimle veriliyor.

Fırınlarda sabahları sıcak, akşamları bayat ekmek satılıyor.

Tavuk çiftliklerine gönderilen bayat ekmek artık tazesinin dörtte birine gidiyor.

Halk Ekmek büfelerinin önündeki kuyruk metrelerle değil, sokaklarla ve caddelerle ölçülüyor.

Vatandaş hesaplamakta zorlanıyor:

Hangi kuyruk daha uzundur?

a- Halk Ekmek

b- Et ve Süt Kurumu

c- İŞKUR

d- Ramazan çadırı

Neyse ki Ramazan geldi de fukaraların kursağından bir parça et, biraz kıyma geçiyor.

Üzerine bir dilim de boş baklava!

Tiryakiler kaçak sigara ve makaron tellendiriyor.

Zeytinburnu'nun yüzde 20'si yardım bekliyor

CHP'li Hacer Foggo'nun deyimiyle derinleşen yoksulluk İstanbul'da en keskin ve en çıplak haliyle yaşanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan sosyal yardım başvurularında, bu yoksulluğu ilçe ilçe, mahalle mahalle görmek mümkün.

Zeytinburnu, 23. sırada yer alıyor.

13 mahallesinde ortalama yüzde 20 oranında sosyal yardım başvurusu var.

Şu 'talihe' bakın ki...

At yarışlarının oynandığı hipodroma ev sahipliği yapan Veliefendi Mahallesi yüzde 27 ile açık ara birinci.

zeytinburnu.jpg

Turistik gezi rotası

Hal böyleyken kaynaklarını yoksulluğu gidermek için ayırması beklenen Zeytinburnu Belediye Meclisi, "İnsaf!" dedirten bir ballı gezi kararına imza attı.

Üstelik hemen her konuda çatışan iktidar ve muhalefet partilerine mensup belediye meclis üyeleri bu kez oybirliğiyle "Evet" dedi.

Zeytinburnu Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğü'nün 1 Nisan tarihli 'Yurt Dışı Teknik İnceleme ve Temas' konulu yazısına göre meclis üyeleri ve yönetici olarak görev yapan personelden oluşan 38 kişilik bir heyetin mayıs ayında Bosna Hersek'e davet edildiği anlatılıyor.

Sarajevo Belediyesi'nin (Saray Bosna) daveti üzerine gerçekleştirilecek sözde teknik gezi ve temas kapsamında Saray Bosna, Ilidza (Ilıca), Konyıts, Pocitel, Blagay, Mostar, Travnik ve Jajçe (Yayçe) şehirlerinin gezileceği belirtiliyor.

Gerekçe şu şekilde:

"Saray Bosna Belediyesi'nin daveti doğrultusunda belediyelerimiz arasındaki dostluk ilişkisini pekiştirmek, belediyecilik alanındaki uygulama ve faaliyetleri yerinde görmek, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak, şehircilik, tarihi dokunun korunması, kent estetiği, kültür, turizm ve ekonomi konularında teknik incelemelerde bulunmak amacıyla..."

Bu talep Zeytinburnu Belediyesi'nde 6 Nisan günü toplantıya katılanların oybirliğiyle kabul edildi. Alınan kararda "Yapılacak ödemenin belediyemiz bütçesinden karşılanması uygun görülmüştür" deniyor.

Muhalefet de destek verdi

Zeytinburnu Belediye Meclisi'nde 22'si AK Parti, 13'ü CHP, 2'si İyi Parti ve MHP'den olmak üzere toplam 37 belediye meclis üyesi var. Başkan Ömer Arısoy da katılınca kadro tamam oluyor. Ancak kimi meclis üyelerinin geziye karşı çıktığı ve katılmayacakları ifade ediliyor.

Tablodan anlaşılan o ki...

Çatışma halindeki iktidar ve muhalefet partisi belediye meclis üyeleri, mesele Bosna Hersek'e ballı gezi olduğunda ittifak edebiliyor. Üstelik karar tutanağına göre davet eden Saray Bosna Belediyesi görünmesine rağmen gezinin giderini Zeytinburnu Belediyesi karşılıyor.

Zeytinburnu'nun yüzde 20'si İBB'den sosyal yardım beklerken, belediye bütçesinden Bosna Hersek'e geziye gitmek halkı enayi yerine koymaktır.

İlla bir ittifak kuracaksanız...

Yoksulluğu çözmekte ittifak edin.

Ballı gezide değil.

İtfaiyecinin ölümünün bedeli 15 bin TL!

Silivri'de 4 Haziran 2015'te bir fabrikada yangın çıktı. Müdahale edenlerin içinde İBB Avcılar İtfaiye Müdürlüğü Ekip Amiri Hayati Gökcan ve üç meslektaşı vardı.

Gökcan, depoya müdahale ederken, İBB'nin yangın helikopterinden bırakılan 10 ton su çatıyı çökertti. Çatının altında kalan 44 yaşındaki Gökcan hayatını kaybetti.

Bilirkişi raporunda, helikopterin 70 metre yükseklikten 10 ton su bırakmasının çatıyı çökerterek, ölüme neden olduğu vurgulandı. Bu helikopterlerin açık alanda veya orman yangınlarında kullanıldığı anlatıldı. Gökcan'ın ölümünde koordinasyon eksikliğinin etkili olduğuna dikkat çekilen raporda, "Depoda personel varken havadan müdahale hayatın olağan akışına terstir" denildi.

Fabrika sahipleri ile Avrupa Yakası İtfaiye Müdürü Hasan Karakaş ve Avcılar Grup Amiri Ahmet Yavuz'a dava açıldı.

Karakaş, ifadesinde Gökcan'ı suçladı.

Gökcan'ın, amirinden talimat almaksızın yangına müdahale ettiğini savunan Karakaş, "Helikopter müdahalesi sırasında içeri girmemesi gerektiğini bilecek tecrübesi ve eğitimi vardı. Hem kendisini hem ekip arkadaşlarını tehlikeye attı" dedi.

Yavuz da şöyle konuştu:

"Olay, maktülün itfaiyecilik usullerine aykırı biçimde helikopter müdahalesi devam eden binaya girmesi sebebiyle gerçekleşmiştir. Bana bilgi vermeden hareket etmemesi gerekirdi. Başka yangınlarda da başına buyruk müdahaleleri olmuştu. Kusur maktüldedir."

Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın gerekçeli kararında, sanık iki itfaiyecinin koordinasyonu sağlamadıkları, yanan depoya girişi engellemeyerek ve personelin gelişigüzel davranışını önlemeyerek, sonucun meydana gelmesine sebebiyet verdikleri vurgulandı.

Karakaş'a taksirle ölüme sebebiyet vermekten 2 yıl 1 aylık ceza verildi ve bu ceza 15 bin TL'ye çevrildi.

Aynı suçtan Yavuz'a verilen 1 yıl 8 aylık ceza ise ertelendi.

Yavuz'un yargılaması sürerken terfi ederek, Anadolu Yakası Müdür Yardımcısı olduğu belirtiliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi