Akşener sahneden inmiyor, sahneye kimin çıkacağını seçiyor

İyi Parti lideri Meral Akşener geçen cuma günü Halk TV'de Suat Toktaş'ın hazırladığı programda "Cumhurbaşkanı adayı değilim, başbakanlığa talibim" diyerek, Millet İttifakı'na siyasi balans ayarı çekti.

Doğrusu, ilginç bir akşamdı.

Şaşkınlık yaşayan yalnızca Suat Toktaş olmadı.

Akşener'in bu açıklamayı yapacağından, O stüdyoda konuştuğu sırada alt kattaki çay ocağında programı izleyen İyi Partililerin de haberi yoktu. Sonradan öğrendiğime göre Akşener, dar bir arkadaş grubunu önceden bilgilendirmiş.

Akşener standardı

Akşener'inki cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacağına kanaat getiren siyasinin vazgeçişi değil asla. Çünkü Akşener, anketlerde hem oy yüzdesi, hem beğeni bakımından Erdoğan'ın önünde görünüyor. Kazanma ihtimali var ve yüksek üstelik.

"O halde, neden çekildi?" diye soracaksınız.

Akşener, feragatiyle iki kritik müdahalede bulunuyor.

Birincisi, Millet İttifakı kesin olarak ortak adayla seçime girecek.

İkincisi, adaylığa standart gelecek.

Cumhurbaşkanı sembolik bir nitelikte olacak.

Yetkilerini görev süresi sonuna dek kullanamayacak.

Derhal Türkiye'yi parlamenter sisteme taşıyacak.

İmamoğlu ve Yavaş 2028'e

Akşener'in getirdiği standart Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın adaylık umudunu 2028 yılına ötelemesi anlamına geliyor. İki başarılı başkanın sembolik cumhurbaşkanlığını kabul etmesi, daha yolun başındayken siyasetten çekilmeleri demektir.

Diğer taraftan, muhalefet cephesinden kimileri cumhurbaşkanlığı yetkilerinin sonuna dek kullanılmasını istiyor. Onlar AK Parti'nin Türkiye'ye verdiği hasarın ancak yetkilere başvurarak giderilebileceğini düşünüyor. Akşener ise "Erdoğan'ın muadilini seçmiyoruz" diyerek, "Çivi çiviyi söker" tutumuna set çekiyor.

"Kılıçdaroğlu'na hayır demeyiz"

Akşener, Kılıçdaroğlu'nun önünü mü açıyor?

İyi Partili üst düzey bir yetkili Akşener'in açıklamalarını kastederek, "Böyle bir cümle Kemal beyin önünü açar" diyor.

İkili görüşmelerinde Akşener'in "Kemal bey 'Cumhurbaşkanı olmak istiyorum' derse 'Buyrun olun' derim" diye konuştuğunu anlatarak, şunları söylüyor:

"Kemal bey parlamenter sisteme geçişte problem çıkarmayan ve iyi bir cumhurbaşkanı olabilir. Egosundan arınmış. 'Adayım' derse 'Hayır' demeyiz."

Yetkiler kullanılsın mı?

Ancak İyi Parti, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hususunda bir bütün olarak aynı düşüncede değil. İyi Parti'nin bir başka önde gelen ismi ise "Kılıçdaroğlu'nun aday olması doğru değil" diyor.

"Neden?" diye sordum.

Şöyle yanıt veriyor:

"CHP kimliğiyle Erdoğan'a karşı seçim kazanamazsınız. Erdoğan, karşısına çıkacak adayı belirlemek istiyor. Kendi istediği adayı belirletmeyeceğiz."

Belediye başkanlarına nasıl baktığını sordum.

"İki başkanın çevresi Türkiye'nin, mevcut cumhurbaşkanlığı yetkileriyle bir dönem yönetilerek düzeltilebileceğine inanıyor. Biz ise parlamenter sisteme dönülsün istiyoruz."

"HDP polemiği AK Parti'ye yarıyor"

İyi Parti'nin bir diğer ağır topu da Akşener'in adaylık için kalıp getirdiğini anlatarak, şöyle devam ediyor:

"Yok Kılıçdaroğlu ile görüştüler, yok İmamoğlu'nu istiyorlar. Kimisi diyor ki, Ankara'dakini istiyor. Hiçbiri doğru değil. İleride ne olacağını, neye talip olduğunu herkes bilsin. Her kafadan bir ses çıkıyor, bu nedir!"

HDP'nin meşru muhatap olduğuna dair tartışmayı açmanın da ittfaka zarar verdiğini düşünüyor.

Şöyle konuşuyor:

"Ne gerek var tartışmanın açılmasına? AK Parti'nin köpürtmesine meydan hazırlamak stratejik bir hamle midir? Genel başkanımız HDP'yi PKK'nın suç ortağı olarak tanımladı. HDP terörle arasına mesafe koyarsa konuşursun. Öyle diyen bir HDP'li görmedim. CHP ve İyi Parti'nin toplamı AK Parti ve MHP'ye yaklaştı. Deva var, Gelecek var, Saadet var. HDP olmadan da başa çıkarız."

"Suyu bulandırmak olarak mı görüyorsunuz?" diye sordum.

"Evet" diyor ve ekliyor:

"Bıktık HDP'nin sözünü etmekten. HDP'den kurtulamadık gitti, bu nedir! Lüzumsuz bir gündem üzerinde tepiniyoruz. Akşama kadar iktidar kanalları bunu konuşuyor. Milletin eziyet çekmesini unuttuk. HDP olmazsa olmaz'ı tartışan bir anlayış var. Öyle bir şey yok. Farz edelim ilk turda olmadı. İkinci turda HDP seçmeni kimi istiyorsa versin. Gördüğüm şu: Yüzde 80'i bizim ittifakımıza oy verecek. O zaman işi köpürtmenin, AK Parti'ye çalışır gibi strateji izlemenin ne manası var?"

CHP: Kemal beyi güçlendirdi

CHP'liler ise "Kemal beyin adaylığını güçlendiren bir açıklama bu. Kılıçdaroğlu'nda ciddi bir yükseliş var" diyor. Ancak adaylığın adını koymak için henüz erken olduğunu düşünüyorlar. "Günün sonunda bir masa kurulacak" diye vurguluyorlar.

Kum saati tersine çevrildi

Millet İttifakı'nın kuracağı masa bugünkünden daha geniş olacak.

Deva ve Gelecek'in masaya katılımı bekleniyor.

Kılıçdaroğlu'nun ortak adaylığı kesinleşirse Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül ve Ümit Özdağ'ın taban baskısından ötürü çekileceğini tahmin ediyorum. Aksi halde üç siyasetçi adaylık için gereken 100 bin imzayı toplayamayabilir.

İnce'nin Memleket'i, Sarıgül'ün TDP'si ve Özdağ'ın Zafer'i son aşamada Millet İttifakı içinde yerini alabilir.

HDP ise Türkiye İşçi Partisi ve meclis dışındaki sol gruplar ile küçük Kürt partileriyle üçüncü ittifakı kurabilir.

Artık kum saati tersine çevrildi.

Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olduğu...

Millet İttifakı'ndaki diğer liderlerin cumhurbaşkanı yardımcılığını üstlendiği demokrasiye dönüş koalisyonu ufukta görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi