'Utanmadan İmamoğlu’na üstünlük taslamaya kalkıyorlar'

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Ekrem İmamoğlu'nun 'Doğu Karadeniz Turu'nda otobüste çektirilen ve tartışmalara neden olan fotoğrafla ilgili bir yazı kaleme aldı. Alçı 'demokrat bir yazar' olduğunu ifade ederken fotoğrafı ve sonrasında yaşananları eleştirenlerin hiçbirinin mevcut siyasal rejimin muhalifi olmadığını öne sürdü.

Ekrem İmamoğlu'nun Doğu Karadeniz gezisinde geçmişte Atatürk'e ve muhalefete hakarete ve iftiraya varan ağır suçlamalarda bulunmuş, Ergenekon operasyonlarında FETÖ'nün yanında yer almış Habetrtürk yazarı Nagehan Alçı'nın yer almasına yönelik tepkiler 3 gündür kamuoyunun gündeminde.

Nagehan Alçı, bugün kaleme aldığı 'Fotoğraf sebebiyle Ekrem İmamoğlu’na saldıranlar muhalif mi?' başlıklı yazı ile eleştirilere karşılık verdi.

"Ekrem İmamoğlu ile Karadeniz seyahati hadisesi acayip bir noktaya evrildi. Şu dört günde yaşananlara inanmak güç" sözleriyle yazısına başlayan Alçı, bir toplumsal delirme yaşandığını ifade etti.

'İmamoğlu bana teşekkür etti'

31 Mart 2019'da Ekrem İmamoğlu'na oy vermediğini ancak 'demokrat bir yazar olduğu için' seçimin iptal sürecine ve İmamoğlu'na yapılan haksızlığa karşı çıktığını öne süren Alçı, "Hatırlıyorum, 15 Nisan 2019 gecesi Ekrem Bey beni aramıştı ve iyi niyetli, demokrat tavrımdan ötürü teşekkür etmişti. O telefonda konuştuklarımızı da köşemde aynen yazmıştım. Buraya o yazıyı yeniden koyuyorum. Birileri bu gerçekleri inkar etmek istese de hakikatler bunlar. Bir insana yapılan haksızlığa itiraz etmeniz için illa o kişiyle aynı dünya görüşünde olmanız gerekmez. Demokratlığın gereği sizinle zıt görüşteki insanların da haklarını –numara yapmadan- kuvvetli biçimde savunabilmektir. Türkiye’de neredeyse hiç olmayan bir olgu bu" dedi.

'Kabaş'a ve Kavala'ya yapılan haksızlıklara karşı çıktım'

Alçı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tıpkı bana şimdi bile hakaretler yağdırıp, iftiralar atan Sedef Kabaş bir gece yarısı otel odasında tutuklandığında karşı çıktığım gibi. Kabaş içerideyken “Sedef Kabaş’a özgürlük” yazısını yazdığım gibi.

Tıpkı Osman Kavala ve arkadaşlarına yapılan haksızlığa sert dille karşı çıktığım gibi bir demokratlık.

Bakın, bu kadar “sözde” muhalif medya var. Türk medyasında Osman Kavala’ya yapılan haksızlıkla ilgili en çok yazıyı ben yazmışım. Hepsi de gündem olan ve devlet mekanizmasını cepheden karşıma aldığım onlarca yazı. Bunu en iyi de Sayın Ayşe Buğra biliyor. Oysa ben Kavala-Buğra çiftinin sol-sosyalist dünya görüşüne de uzak bir insanım.

Şu an haksız yere içeride olan Yiğit Ekmekçi’leri, Tayfun Kahraman’ları, Hakan Altınay’ları, Çiğdem Mater’leri, Mücella Yapıcı’ları Türk basınında en çok ben savundum ve savunmaya da devam edeceğim. Hukuksuz bir dava bu çünkü. Ama birileri utanmadan benim Kavalalalara hapis istediğimi yazabiliyorlar. Yalanın bu kadar kuyruklusu olamaz"

'Ben demokrat bir yazarım'

Alçı, kendisini eleştirenlerden bahsederken, "bu bahsettiğim çıldırmış arkadaşlar o kadar 'loser'(ezik) hale düştüler ki ruh sağlıklarını tamamen kaybettiler" diyerek bu nedenle onlara kızamadığını ifade etti.

"Ben demokrat bir yazarım. Elbette her demokrat gibi her türlü polis, asker ya da yargı darbe girişimi karşısında sivil hükümetin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında durdum" diyen Alçı, önce 'askeri vesayet'in daha sorna ise 'Gülenist vesayet'in karşısında durduğunu öne sürdü.

Temel doğrultusunun doğru olduğunu ancak bu süreçlerde hatalarının olduğunu ve köşesinde çok sayıda özeleştiri yazısı yayınladığını aktaran Alçı, "Fakat bu açık hava tımarhanesi ortamında o yazıların hakkı verilmedi ya da istismar edildi" dedi.

'Utanmadan Ekrem İmamoğlu’na üstünlük taslamaya kalkıyorlar'

Temsil ettiği bir 'mahalle' ya da 'kabile'nin olmadığını, bu tarz iddialarda da hiç bulunmadığını iddia eden Nagehan Alçı, Ekrem İmamoğlu'nun çıktığı gezide davetlilerle çektirdiği ve tartışmaların odağı olan fotoğraf için tespitini şu şekilde kaleme aldı:

"Bu fotoğraftan hareketle Ekrem İmamoğlu’na saldıranların hiçbiri -evet hiçbiri- mevcut siyasal rejimin muhalifi değil. Bilakis rejime faydalı kişiler. Hepsinin de zihinleri bir şekilde Devlet’in kontrolünde. Korku ya da başka sebeple. Sonuçta böyleler. İçlerinde geçmişte İmamoğlu’na samimi destek olanlar da vardır ama siyasal ideolojileri ya da korkaklıkları yüzünden istemeseler bile şu an bunlar zihinsel manada Devlet’in hizmetkarları. Ekrem İmamoğlu’na bu şekilde saldırarak Devlet nezdinde konfor alanlarını genişletiyorlar. Kendilerini garanti altına alıyorlar. Ortada tam bir sahtekarlık var. Somut örnek vereyim. Bundan daha iki hafta önce Ekrem İmamoğlu’na hapis istemiyle dava açıldı. Bugünkü Türkiye’de istenirse bu dava hemen mahkumiyet ile sonuçlanır. Yargıtay da anında onar. Yani o durumda Ekrem Bey aday falan olamaz. Bunu yapmak zor mu? Hayır 2022 itibariyle hiç de değil. Sadece karar verilip düğmeye basılması yeterli…

Peki bu hapis istemiyle dava benimle olan fotoğrafın yüzde 1’i hatta binde 1’i kadar konuşuldu mu? Sosyal medyada gündem oldu mu?

Hayır, bu mevzu hiç konuşulmadı ve gündem olmadı çünkü korkuyorlar…

İşte bu kişiler şimdi de utanmadan Ekrem İmamoğlu’na üstünlük taslamaya kalkıyorlar"

'Erdoğan bıyık altından gülüyordur'

"Bu analiz çerçevem konusunda çok iddialıyım. Bunu çok somut biçimde de isim isim de ispatlamaya hazırım" iddiasında bulunan Alçı; kendisini, İmamoğlu'nu ve fotoğrafı eleştirenlerden “celebrity” ve gazeteci saldırganlar' şeklinde bahsederek, "Aslında hiç sevmedikleri Recep Tayyip Erdoğan’a son derece faydalı olacak bir buhran geçiriyorlar. Tayyip Bey başta olmak üzere tüm Devlet erkanı bu akılsızlık tablosuna bıyık altından gülüyordur. Türkiye’nin durumu bu maalesef" diye yazdı.

Türkiye Haberleri