Bazı ürünler hiç de masum değil…Sağlıklı olduğunu düşündüğümüz sağlıksız gıdalar
Günümüzde her beş ölümden biri zararlı besin kaynaklıdır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki tuz, şeker, kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin artmasına zıt olarak taze meyve ve sebze tüketiminin de azalmış olması kalp hastalıkları ve kanseri global olarak yükseltmiş durumda. Sağlıksız beslenmeye bağlı ölümler diğer tüm risk faktörlerini geçmiş bulunuyor.
Büyük marketlerin diyet ve sağlıklı ürün reyonlarında renkli ambalajlarıyla sizi kendine çeken bu ürünleri, satın almadan önce etiketlerini dikkatlice okumalısınız. Light, fit, diyet, yağsız, glütensiz, şekersiz olarak piyasaya sürülen bu ürünlerin içerisinde gizlenmiş pek çok sağlıksız katkı maddesi yer alıyor. Peki bu sağlıklı görünen sağlıksız gıdalar hangileri?
Kahvaltılık gevrekler, granolalar ve granola barlar
Kahvaltılık gevrekler ve granolalar, kilo vermek ve kilo kontrolü sağlamak isteyenlerin tercih ettiği ürünlerdir. Genellikle süt ve yoğurtla tüketilen bu ürünler, her ne kadar sağlıklı ve düşük kalorili sanılsa da aksine şeker deposudur. Bu sebeple granola satın alırken içerisinde kullanılan malzemelere çok dikkat etmelisiniz. Pek çoğunun içerisinde yüksek oranda şeker, palm yağı, nişasta gibi sağlıksız maddeler bulunur.
Gevrek veya granola yerine, kahvaltıda omlet ve sebze yemek çok daha sağlıklı bir alternatif olacaktır. Ayrıca eğer granola yemek isterseniz, en sağlıklısının evde kendi pişireceğiniz versiyon olacağını söylemeliyiz.
Meyveli yoğurtlar
Yurt dışında çok popüler olan ama ülkemizde aslında o kadar da çok tercih edilmeyen meyveli yoğurtlar, hem çok yüksek şeker ve katkı maddesi içerir hem de gerçek yoğurdun sahip olduğu probiyotik içeriğine sahip değildir. Meyveli yoğurtları tamamen gereksiz alınmış kaloriler olarak düşünebilirsiniz.
İçerisinde gerçek meyve barındırmayan, sadece şurup ve tatlandırıcılarla hazırlanan bu yoğurtları tüketmek yerine; ev yapımı sade yoğurdu, taze meyveler ile mutfak robotundan çekip kendi meyveli yoğurdunuzu yapmak çok daha sağlıklıdır.
Protein barları ve proteinli sütler
Özellikle sporcular tarafından çok sık tüketilen protein barlar ve protein oranı artırılmış sütler; her ne kadar sağlıklı görünse de ilave şeker, tatlandırıcı, renklendirici ve koyulaştırıcı içerdiği için sağlıksızdır.
Yoğun antrenmanların ardından protein alımı çok önemlidir ancak en sağlıklı protein kaynağı, gerçek gıdalardır. Et, süt, balık, tavuk, bakliyatlar ve kuru yemişler protein bakımından oldukça zengindir. Bu sebeple uzmanlar çok zor durumda kalmadıkça, vücudun ihtiyacı olan proteini doğal gıdalardan alınmasını öneriyor.
Protein bar tüketeceğiniz durumlarda ise yine ürün etiketini dikkatlice inceleyip ekstra şeker ve katkı maddesi içermediğinden emin olmanız gerekmektedir. Aksi taktirde birkaç gram protein için gereğinden fazla kalori ve şeker almış olursunuz.
Glütensiz atıştırmalıklar
Çölyak hastaları için glüten çok tehlikelidir ve glüten içeren gıdalardan kaçınmaları gerekir. Ancak günümüzde glütensiz gıdalar, diyet yapan kişiler tarafından da tercih edilmektedir.
Gluten buğday içeren tüm ürünlerde (un, bulgur vb.) bulunduğundan, glütensiz ürünler çoğu zaman buğday yerine nişasta çeşitleriyle yapılır. Bu yüzden de çok daha yüksek kalori ve şeker içerirler. Üstelik nişastanın glisemik indeksi çok yüksek olduğundan, daha hızlı acıkmaya sebep olur.
Eğer glütene karşı duyarlılığınız varsa, glütensiz atıştırmalıkların etiketlerini okuyarak nişasta yerine karabuğday unu gibi daha sağlıklı içeriği olan ürünleri tercih edebilirsiniz.
Light ürünler
Yağsız süt, yağsız yoğurt, yağsız peynir gibi hayatımıza son 10-15 yılda giren light ürünler; yağı azaltılsa da sanıldığı kadar sağlıklı değil. Light ürünlerdeki lezzet kaybını önlemek için genellikle ürüne ekstra şeker eklenir. Böylelikle yağ almaktan kaçınırken, gereksiz şeker almış olacaksınız.
Light ürünlerin aksine süt ürünlerinde bulunan yağ, tokluk hissini destekler ve yiyecekleri de daha lezzetli bir hale getirir. Üstelik süt ve süt ürünlerinde bulunan yağ, doğal yağdır ve sağlıklıdır. Tüm gıdalarda olduğu gibi porsiyon kontrolüyle tükettiğinizde kilo almanıza sebep olmaz, aksine kilo vermenizi kolaylaştırır.
Sebze cipsleri
Sebze cipslerinin etiketini incelediğinizde, içerisinde en az bulunan malzemenin gerçek sebze olduğunu göreceksiniz. Sebze yerine sebze aroması, yapay tatlandırıcılar, nişasta, sodyum, tuz ve yağ içeren bu cipslerin kalorisi de çok yüksektir.
Hazır cipsleri tüketmek yerine evde kendi fırınınızda sadece tuz, zeytinyağı ve sebze kullanarak kendi sağlıklı cipslerinizi yapabilirsiniz.
Suşi
Unutmayın ki suşi çoğunlukla pirinçten ve çok az taze balık veya sebzeden yapılır, bu da onu bir karbonhidrat deposu yapar. Normal bir California rulosu, dört dilim ekmek yemek gibidir ve baharatlı ton balığı rulosu, çok fazla mayonez ile üç dilim daha eklemek gibidir. Pirinçle ilgili bir diğer sorun ise neredeyse hiç organik olmaması. Birçok tahıl gibi, istenmeyen kimyasallar taşır. Üstüne bir de yetiştirilebilen, nesli tehlike altında olan ve cıvaya sızan balıkları ekleyince, pirinç ağırlıklı suşi temelde bir çikolata bardan daha tehlikeli olabilir.
Tam tahıllı ekmek
Beslenme uzmanları, "çok tahıllı" ve "buğdaylı" ekmekler gibi etiketlerin sağlıklı bir seçim anlamına gelmediğini paylaşıyor. Beyaz ekmek gibi, çok tahıllı ekmekler de lifleri ve besin maddelerinden arındırılmış rafine tahıllar içerebilir. Bu rafine tahıllar bizi tok tutmayacağından, sadece bir saat kadar sonra bir sonraki öğünün özlemini çekebiliriz. Ekmeğin adına bakmak yerine, besin değerlerini kontrol edin ve içerik listesinde "tam tahılların" ilk sırada olduğundan emin olun.
Meyve Suyu
Sağlık uzmanları taze sıkılmış meyve suyunun faydalarını sıralamasıyla birlikte pek çoğumuzun diyet listesinde yerini almaya başladı. Ancak, Washington Post'ta yayınlanan üç beslenme uzmanı tarafından hazırlanmış makaleye göre , "Meyve suyu, taze sıkılmış olsa bile, yüzde 100 meyve suyu, şekerli sudan biraz daha fazlasıdır."
Makalenin yazarları, meyvelerin kabuğundan, bağ zarlarından ve tohumlarından sıyrılarak, meyve suyunun tüm meyvede doğal olarak oluşan şekerlerin yavaş emilmesine yardımcı olan lifi de ortadan kaldırdığını açıklıyor. Hatta bu durumun, sonunda Tip 2 diyabete yol açabilecek insülin artışlarına yol açtığı iddia ediliyor.