“Mart’ın sonu bahar…Bir de arkasından yaz gelirse…!”

Kocaman bir ülkenin insanları artık çok yorgun. İtelenmekten, çekiştirilmekten, azarlanmaktan, fırçalanmaktan, hırpalanmaktan, korkutulmaktan, yoksullaştırılmaktan, kimliksizleştirilmekten, baskıdan, öfkeden, belirsizlikten, savrulmaktan, krizlerden  çok yorgun.

Ve ana muhalefetin o çekici sloganı; “Mart’ın sonu bahar…!”

Biraz kafası çalışan, biraz onuru için yaşayan, biraz nerede nefes aldığının farkında olan herkes için bir ölçek şurup…

Hala içinde o karanlığa karşı kör olasıca bir umut taşıyanların heveskarlığını bir yana bırakın. “Belki bunlardan bir daha bir şey olur, belki yine çalışmadan, yorulmadan, alın teri dökmeden günleri geçiririm” diye umutla bekleyen çaresiz ve kimliksizleri atın bir kenara…

İnanın bana Mart’ın sonu bu sefer bahar…

Ankara’yı yitirmiş o tehditkar karanlık. İstanbul’u çalmak için ilmek ilmek oyun dokuyor. Hala aklı hile, hurda, şark tipi kurnazlıkta. Yenmenin onuru ve vakuru ile hak edilen bir yenilginin asaletinin farkında bile değil.

Bakın tabloya;

AKP’nin toplam oy oranı yüzde 44. CHP’nin yüzde 30. Ama CHP’nin yönetimine sahip olduğu sadece  3 büyük il’in İstanbul, Ankara ve İzmir’in nüfusu 24 milyon 790 bin. Yani toplam nüfusun yüzde 32’si. Buna Antalya, Mersin ve Hatay’ı da katın; toplamda 31 milyon 240 kişi. Peki Trakya bölgesini, Aydın, Eskişehir gibi illeri de eklediğinizde toplam nüfus 45 milyon. Yani yarıdan 3 milyon daha fazla.

Bu ne..?..Bahar değil mi…?

Höt, zöt iktidarının sonu değil mi…?

Siz bakmayın AKP’nin 15 büyükşehir, 24 il 537 ilçe almasına. CHP’nin aldığı 11 büyükşehir, 10 il ve 190 ilçe çok daha ağırlıklı, çok daha nüfusu yoğun, insanı yaşama standartları çok daha ileride.

Peki bu tesadüf mü…?

Bakın şöyle bir seçim haritasına. Kıyıda araya sıkışmış bir Balıkesir dışında sarı bir tek renk var mı. Ne demiş Akdeniz ve Ege’nin iklimi, coğrafyası kadar sevecen ve ılık insanları; “Mart’ın sonu bahar…!”

“Tek adam” Karadenizli olmasına rağmen Artvin ve Sinop baş vermiş özgürlüğe ve uygarlığa…
İnsanlar yorgun, bıkkın, canı sıkkın, kafası dalgın…Bıkmış artık höt-zöt siyasetinden zart-zurt vaatlerinden…
Birazcık huzur, bir yudum insanca yaşam istiyor yurdum insanı. Ele güne muhtaç olmadan, başını sokacak bir damı, bir avuç buğdayı, olmazsa olmaz huzurunun peşinde. İnsanca ve hakça bir düzenin peşine düşmüş. Ne “beka” söylemine prim vermiş, ne de “dünya lideri” kandırmacasına.

Benden söylemesi…Mart’ın sonu bahar dediler…İşte geldi…!

Sırada yaz var…

Ne de güzel olur Mart’ın sonu bahardan sonra arkasından ılık bir yaz gelirse…!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Ertürk Arşivi