Mustafa K. Erdemol
Dağlık Karabağ Yine Gerildi
Azerbaycan Operasyonunun Kodları
Her an olabilir diye düşünülüyordu ama bu kadar çabuk bekleniyor değildi doğrusu. Bu yüzden hayli şaşırtıcı oldu gerçekten de. İlerleme sayılabilecek adımlar atıldığı için durum iyi görünüyordu oysa. Batı destekli barış görüşmeleri bu yılın başlarında Ermenistan’ın Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'a ait olduğunu - orada yaşayan etnik Ermenilere güvenlik garantileri sunulması şartıyla- resmen tanıyacağını ilan etmesiyle sonuçlanmıştı.
Düşük yoğunluklu savaş
Ancak Azerbaycan sınırları içinde yer alan, çoğunluğu etnik Ermeni olan bölge, Sovyet döneminin sonlarından bu yana Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaların, savaşların kaynağı olduğunu unutturmamak istercesine yine gerildi. Azerbaycan ordusu, dün Dağlık Karabağ bölgesinde kara mayınlarının dördü asker ikisi sivil altı kişiyi öldürmesinin ardından "yerel terörle mücadele önlemleri" başlattığını duyurdu. Bu düşük yoğunluklu olsa da “savaş” demek bir anlamda.
Bakü, operasyonun amacının, Dağlık Karabağ’da yaşayan etnik Azerileri korumak olduğunu söylüyor. Ermenistan Savunma Bakanlığı ise askerlerinin bölgede faaliyet gösterdiğini reddediyor. Ortada bir gerçek var. Bölgedeki silahlı Ermeni grupların salırısı sonucu altı Azerbaycanlı öldü. Dolayısıyla başkentlerin ne dediği çok belirleyici değil.
Askeri operasyonun zamanının iyi olduğu kanısındayım. “Altı kişi ölmüş, karşılık vermek için zamanı mı beklenir” diyenler olabilir. Öyle değil ama. Vurmak için, bulmasaydı da vururdu ama, en uygun zamanı buldu Azerbaycan. Barış müzakerelerinin şartlarını dikte etmek için Ermenistan’a uyguladığı insani yardım mallarına yönelik kısmi ablukanın yanısıra askeri üstünlüğünden ötürü, bir de Rusya'nın Ukrayna'daki savaşla meşgul olması nedeniyle son derece uygun bir ortamda gerçekleştirdi operasyonu.
Üç önemli nokta
Bu son gelişmede dikkatimi çeken üç konu var:
1-Moskova'nın 2020'de geniş çaplı çatışmaların sona erdirilmesini müzakere etmesinin ardından kurulan 2 bin kadar Rus barış gücü askeri, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ’daki Ermenistan hedeflerine yönelik askeri saldırısına karşı harekete geçmedi.
2- Azerbaycan, Rusya'nın kaynaklarını Ukrayna'daki savaşta kullanmasıyla Güney Kafkasya'daki büyük güç boşluğunu giderek daha fazla dolduran geleneksel müttefiki Türkiye'nin askeri desteğinden de yararlandı.
3 -85 ABD askerinden oluşan bir kıta şu anda 10 günlük bir NATO barışı koruma eğitim misyonu kapsamında Erivan yakınlarında Ermeni güçleriyle ortak tatbikatlar gerçekleştiriyor. ABD askeri gücünün bölgede olması iyiye işaret değil.
Rusya’ya güvenmiyor, gözü batıda
Ermenistan’ın uzun zamandır ABD/Batı ile ilişki kurma çabalarından Rusya’nın memnun olmadığı biliniyor. Bu nedenledir mi bilemem ama ortak güvenlik anlaşması imzalamalarına karşın Rusya'nın Ermenistan'ın yardımına koşmaması dikkat çekici. Bir de tabii uluslararası alanda bir kaç destekçisinden biri olan Türkiye’yi karşısına almak istememesi de bunda etken olabilir. Sonuçta Moskova’nın bu tutumu Erivan'ı daha batıya itiyor tabii. Yani Ermenistan, güvenliği için Moskova'ya olan bağımlılığını yeniden değerlendirecek kuşkusuz.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, kısa bir süre önce Ermenistan'ın Rusya’ya güvenlik konularında bağımlılığını “stratejik bir hata” olarak değerlendirmişti. Bu ayın başlarında İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği bir röportajda da "Ermenistan'ın güvenlik mimarisi, silah ve mühimmat tedariki de dahil olmak üzere yüzde 99.999 oranında Rusya'ya bağlıydı" demişti. Paşinyan’ın şu sözleri hayli dikkat çekiciydi: "Ancak bugün Rusya'nın kendisinin de silaha, silah ve mühimmata ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu durumda Rusya Federasyonu'nun istese bile Ermenistan'ın güvenlik ihtiyaçlarını karşılayamayacağı anlaşılabilir bir durum".
Erivan UCM’ye göz kırptı
Ermenistan’ın Rusya’nın hoşuna gitmeyecek bir girişimini daha anımsatayım yeri gelmişken. Ermenistan hükümeti, Ukrayna'daki eylemleri nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında küresel tutuklama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne katılmayı düşündüklerini de duyurmuştu.
Yani sadece askeri anlamda değil, mevcut siyasi havayı değerlendirme açısından da Azerbaycan hayli avantajlı durumda. Dağlık Karabağ’daki Ermenilerin güvenliğinden elbette artık o toprakların yeniden sahibi olan Azerbaycan sorumlu. Ama Ermenistan da orada “bağımsız” davrandığı söylenen Ermeni grupları denetimine almalı.
Onca can kaybına, onca çabaya rağmen gerçekleştirilmiş bir barış anlaşması varken onu yaşatmak iki ülkenin de başlıca görevi olmalı.
Umarım dün yaşananlarla sınırlı kalır gerilim.