Bu ülkede; kabak yetişiyor, karpuz yetişiyor, domates yetişiyor ama siyasetçi yetişmiyor!

Amacım ahkam kesmek, laf döktürmek, iş olsun torba dolsun diye yazmak değil. Ama ne yazık ki başlık doğru. Herşeyin yetiştiği coğrafyada eksiğimiz sözde siyaset adamı, hatta devlet adamı eksikliği. Bunu milletin çoğunluğu söylüyor.
Bakın size anlatayım…!
Bir ülke düşünün ki 17 yıldır aynı iktidar bu ülkeyi yönetiyor. Ülkenin meclisi bombalanmış, genelkurmay başkanının kafasına silah dayanıp rehin alınmış, yargısı çökmüş, eğitimi çökmüş, ekonomisi çökmüş, üniversiteleri medreseye, orta öğretimi tekke’ye dönmüş, ülkeyi yönetenler bile “beka” sorununun var olduğunu söylüyorlar (bekanın sözlük karşılığı şu; bir devletin toprak bütünlüğünü, ahdi hukukunu ve anayasal düzenini iç ve dış tehditlere karşı koruması suretiyle hayatiyetini devam ettirmesi),yolsuzluk yapmayanı ve çalmayanı sopa ile dövdükleri söyleniyor ve hala aynı anlayış iktidarda.
Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin; “Normal mi bu…!”
Ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanını damadı Hazine ve Maliye Bakanı “Şubat, Mart’tan, Mart, Nisan’dan, Mayıs’tan daha iyi olacak yaza uçuşa geçiyoruz” derken Haziran’da yine dolar 6 liraya dayanmış, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları peşpeşe Türkiye’yi iflas etmiş (iki gün önce kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin notunu B1'e düşürdü, ekonomik görünümü de "Negatif" olarak belirledi) durumda göstermeye devam ederken hala Türkiye’yi yönetecek kalibrede yeni bir isim bulunamadığından dert yanılıyor.
“Ekonomide son durum” dediğinizde aklı başında insanlar kırmızı görmüş boğa gibi yeri ayaklarıyla eşelemeye başlıyor. 
İsterseniz bir göz atın yılın ilk çeyreğindeki son rakamlara…!
“2018 yılı Ocak-Mart döneminde yüzde 7,4 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, 2019 yılının aynı döneminde yüzde 2,6 oranında küçülmüştür. 2019 yılı ilk çeyreğinde GSYH, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 2,6 oranında gerilemiştir.  Uzun yıllardır büyümeyi destekleyen inşaat sektöründe, yılın ilk çeyreğinde yüzde 10,9 oranında daralma yaşanmıştır. Sanayi sektörü yüzde 4,3 oranında daralırken, imalat sanayi sektörü de yüzde 4,7 oranında küçülmüştür.”
Bitti mi, hayır bitmedi. Devam ediyor Türkiye’nin içine düştüğü içler acısı hal;
“2019 yılı ilk çeyreğinde harcamalar cinsinden GSYH incelendiğinde, büyümenin dış talep kaynaklı olduğu gözlenmektedir. Bu dönemde yerleşik hane halkı tüketimi yüzde 4,7, sabit sermaye yatımları yüzde 13 oranında gerilemiş, devletin nihai tüketim harcamalarında ise yüzde 7,2 oranında artış gözlenmiştir. Yerleşik hane halkı tüketimi, dayanıksız mallar dışında, tüm alt harcama gruplarında gerilemiştir. Bu dönemde, dayanıklı mal tüketimi yüzde 19,5, yarı dayanıklı mal tüketimi yüzde 18,2, hizmetler tüketimi ise yüzde 2,5 oranında azalmıştır”.
Sorsan bizimkilere; “Moody’s” hain ve Türkiye düşmanı,  “Standard & Poor’s” ülkenin bekasını istemeyen dış güçlerin emrinde, “Fitch Ratings” alçak ve darbeci. 
Peki Damat Albayrak; “Sadece doğruları söyleyen, halkını aldatmayan, ekonomiyi bilen bir üstad…!!!!”
Halka gidiyorsunuz; “Yahu kardeşim gerçekten batıyorsunuz. Ülkenin durumu rezalet. Kurumlar darmadağın, devlet acz içinde, hazine soyulmuş ve yağmalanmış, kriz bunalıma dönmüş, ‘Avrupa Birliği’ derken taaa Somali’ye dönmüşsün” diyorsun.
“Bir medet, bir çare” diye yalvarıp yakarıyorsun. 
Aldığın yanıt belli;
“Tamam da ülkeyi kim yönetecek…!”
“Bunlar giderse kim gelecek…!”
“Bundan kötüsü yok” dersen yan yan bakıyor sana ama iyisini söylesen de pek aldırış etmiyor. 
Ne diyor son ekonomik raporun son satırları;
“2019 yılı ilk çeyreğinde de yurtiçi talepteki çöküş devam etmektedir. Bu dönemde toplam yurtiçi talep, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,7 oranında daralmıştır. Yerleşik hane halkı tüketimi, sabit sermaye yatırımları ve ithalat ciddi ölçüde gerilemiştir. Özellikle, dayanıklı-yarı dayanıklı mal tüketimi ile inşaat ve makine-teçhizat yatırımlarındaki düşüş çok daha belirgindir. Hane halkı tüketimi, yatırımlar ve stokların büyümeye katkısı negatifken, dış talep büyümede belirleyici olmuştur 2019 yılı ikinci çeyreğinde de daralmanın süreceği tahmin edilmektedir. Yerel seçime ilişkin tartışmalar ve İstanbul seçiminin yenilenmesi kararı ekonomik göstergelerin ve beklentilerin bozulmasına neden olmuştur. Nisan ve Mayıs aylarında döviz kurları ve faiz oranlarının tekrar yükselmesi, tüketim ve yatırım talebinin tekrar daralmasını gündeme getirmiştir. Özellikle, Ekonomik Güven Endeksinin Mayıs ayında önemli ölçüde gerilemesi 2019 yılı ikinci çeyreğinde de ekonomik aktivitedeki zayıflığın süreceğine işaret etmektedir”.
Yani; kriz hızla buhrana dönüyor…!
Yani…!
Sabah akşam halk düşmanı yandaş medyanın küfür ettirildiği Moody’s sana doğruları söylüyor…!
Eğer bu milletin inadı kırılmazsa bir lokma ekmeğe muhtaç olacağımız günler çok yakın. Bakın son olarak devlet ihracatçı vatandaşa KDV iadesini ödeyemedi.
Yani senin keyfin gelecek diye, yani senin dediğin olacak diye, yani senin üç kuruşluk çıkarın ve avantan devam edecek diye bir millet ateşten gömlek giyer mi, bir millet bu kadar bedel öder mi…!
Diyeceğim ama…!
Umurunda mı…!
Sen sokaktakinin ağzına bakarsan;
“Bu ülkede; kabak yetişiyor, karpuz yetişiyor domates yetişiyor ama siyasetçi yetişmiyor…!”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Ertürk Arşivi