Salı günü İYİ Parti'nin grup toplantısı vardı. Meral Akşener kürsüye geldi ve ilk sözleri ekonominin bir an önce Damat Berat Albayrak'tan kurtarılması yönünde oldu.
Sonra da sözlerini güzelce devam ettirdi; "Damat Bakan, hafta sonu yaptığı bir açıklamada, utanmadan kendisine methiyeler dizerek, ekonominin dengelendiğini ve tünelin ucundaki ışığın büyüdüğünü söyledi. Berat Harikalar Diyarında…”(Aslında bu masalın asıl adı Alice Harikalar Diyarında biçiminde. Alice adında bir kız çocuğunun, bir tavşan deliğinden geçerek girdiği fantastik bir dünyada başından geçen hikâyeleri anlatır. Bu hikâyeler yoluyla yetişkinlerin dünyasının, saf, temiz bir çocuğun gözünden ne kadar saçma göründüğünü gözler önüne sermektedir. Alice Harikalar Diyarında, dünya çocuk edebiyatının en tanınmış klasiklerinden birisi olarak kabul edilir).
Biri bakana dokunup gördüğü rüyadan uyandırsa çok iyi olacak. Bakın son işsizlik rakamlarına;
"İşsizlik oranı, Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 376 bin kişi artarak 4 milyon 730 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 4,1 puanlık artış ile %14,7 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 4,4 puanlık artış ile %16,9 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 7,1 puanlık artış ile %26,1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 4,1 puanlık artış ile %15,0 olarak gerçekleşti."
İşsiz sayısı; eğseniz de, bükseniz de 10 milyon kişiye ulaştı. Çalışma gücü olan nüfusun işsizlik oranı yüzde 30'u geçti.
Herhangi bir rahatsızlık var mı beyefendilerde...
Peki altında donu bile kalmayan ama hala inadından vaz geçmeyen AKP seçmeninde bir değişiklik var mı.
Sokak röportajlarında izliyorsunuz; ağzı açlıktan kokan kadının biri hala Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl Amerika ile mücadele ettiğine dair abuk subuk şeyler anlatıyor.
Sadece kendi ülkesinden değil, dünyadan bile haberi yok. Ve dünyadan haberinin olmadığının farkında da değil...
Bakın 13 Mayıs tarihi ile son ekonomi raporlarına;
"-Zamanında ödenmediği için takibe alınan krediler ise 15 milyar lira (yüzde 16) artarak 3 Mayıs itibariyle 108,7 milyar lira oldu
-Tüketicilerin bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 1 Ocak – 3 Mayıs 2019 tarihleri arasında 3,9 milyar lira artarak 522 milyar lira oldu
-Vatandaşın bankalara borcu; bu borcun 416,7 milyar lirası tüketici kredilerinden, 105,3 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Vatandaşın takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 1,7 milyar lira daha artarak 3 Mayıs itibariyle 20,4 milyar lira oldu
-Bir yıl vadeli ticari kredinin yıllık basit faizi yüzde 26,6’ya kadar tırmandı. Hazine’nin Ocak-Nisan 2019 dönemindeki iç borçlanmalarının ortalama faizi ise yüzde 19,46 olarak gerçekleşti
-Millet artık kendi parasından vaz geçti. Herkes Dolar'a koşuyor. Bu dönemde TL cinsinden mevduatlar 14 milyar lira azalarak 1 trilyon 37 milyar liraya gerilerken, döviz cinsinden mevduatlar ise 244,5 milyar lira artarak 1 trilyon 238 milyar liraya (208,7 milyar dolara) çıktı. Döviz mevduatlarında dolar cinsinden artış ise 19,3 milyar dolar oldu
Son bombayı İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz açıkladı. Merkez bankası eski başkanı Durmuş Yılmaz; Reuters'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın, bütçenin daha fazla bozulmaması için TCMB'nin 40 milyar liralık ihtiyat akçesini merkezi yönetim bütçesine aktarmayı planladığını ve bu konuda gerekli yasal düzenleme üzerinde çalışıldığı ididaları üzerine insanları şoka uğratan şu açıklamayı yaptı;
"Merkez Bankası'nın aktarılan 40 milyar liralık ihtiyat akçesi İstanbul seçimlerinde kullanılacak...!"
Ne demek ihtiyat akçesi; deprem, sel, doğal afet, büyük çöküşler ve savaş halinde Merkez Bankası ülkenin çökmemesi için ihtiyat akçesi ayırır.
Yani bunu da seçmenin aptalını kafalamak için İstanbul'a ayırmışlar...
Bir şey daha söylüyor Durmuş Yılmaz;
"Merkez bankasının döviz rezervleri swap işlemlerini düştüğünüzde eksidir."
Yani sen sağol; bunlar Türkiye'nin Merkez Bankasındaki rezervlerini de tamamen tükettiler.
Tamam; "Berat harikalar diyarında...!"
Peki AKP seçmeni hangi diyarlarda...?
Grimm Kardeşler'in 1812'de yayınlanan Kurbağa Kral ile Arslan Yürekli Heinrich adlı masalında olduğu gibi;
"17 yıldır aynı kurbağayı öpüyorlar ama hala kurbağaları Prens olamadı...!"
