"452 polis ve asker bir Osman Sarıgün etmedi mi...!"

Ankara'nın Çubuk ilçesinde geçtiğimiz Pazar günü CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının ardından CHP'de bir araştırma heyeti oluşturuldu. Hazırlanan raporla birlikte suç duyurusu da yapılacak. Ayrıca CHP parlamentoda bir araştırma komisyonu kurulmasını da isteyecek. Çok büyük olasılıkla bu AKP-MHP kadim ititfakının oylarıyla yine reddedilecek.

CHP'nin kendi bünyesinde oluşturduğu rapor kurulu ise hukukçulardan ve gazetecilerden oluşuyor. Kurulda; CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç , CHP Genel Başkan Yardımcıları Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya; CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, eski Cumhuriyet Savcısı CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, CHP Artvin Milletvekili Yüksek Disiplin kurulu Başkanı hukukçu Uğur Bayraktutan, Umut Akdoğan ve hukukçu Celal Çelik bulunuyor.

Ancak raporda dikkat çeken önemli satır başları var. Raporun tümü daha yazılıyor ama çalışmalardan sızanlar durumun ne kadar felaket boyutunda olduğunu gösteriyor. Rapora CHP'lilerin elleri titreyerek koyamadıkları, vicdanlarının bu kurumun yıpranmasına izin vermediği bir saptama var; "Jandarma tamamen iktidarın güdümünde ve hatta polisten daha çok siyasallaşmış durumda. Jandarma; bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak duruma göz yumdu".

Gelelim raporda yer alan önemli noktalara;

1-Cenaze töreni sırasında olayları başlatan, halkı provoke eden, sloganlar atan, önce bozkurt ardından İbda-C işareti yapan kişilerin toplam sayısı 15. Bunlar gözaltına alınan 57 kişi arasında edğil.  Bu kişiler üç ayrı grup halinde hareket ediyor. Her grubun başında beş kişilik timi harekete geçirip eylem yönü belirleyen bir lider var. Bu 15 kişi Akkuzulu köyünden değil ama 5'i Çubuk'lu. Gerisi Ankara'dan. Bunların arasında Ankara Büyükşehir belediyesi ANFA'da kadrolu olarak çalışan kişiler var. Bu isimler Mansur Yavaş'ın önüne getirildi.

2-Daha öncede yazdığım gibi CHP'nin rapor çalışmalarında yer alan bir başka ayrıntıı olay sırasında kaburgaları kırılan CHP Genel başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya'nın komisyona sözlü olarak ilettiği; olayların Çubuk Ülkü Ocaklarında planlandığı şeklinde. Ancak bu konuda rapora kurumsal suç duyurusu şeklinde bir ifade koymak yerine kişisel suç duyurusu için bir tespit konulacak. CHP'nin elinde olayla ilgili 20'ye yakın video kaydı var. Bu videoda olayları başlatanlar, yönlendirenler ve saldırıyı gerçekleştirenler tek tek belirlendi. Bunlarla ilgili Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunuluyor.

3-Cenaze törenine katılan bakanların korumalarının yanı sıra 300 jandarma ve 152 polisle birlikte 452 güvenlik gücü bulunmasına karşın Kılıçdaroğlu’na yönelik fiziki saldırılara hiçbiri müdahale etmedi. Yaklaşık 30 dakika boyunca saldırıları Kılıçdaroğlu’nun korumaları, CHP milletvekilleri ve CHP’liler engellemeye çalıştı. Hatta bir ara milletvekilleri kendilerini korumak için üzerlerinde bulunan silahlarına davranmak istedi ancak yine de olayın büyümemesi için emniyet güçlerine güvenmeyi tercih ettiler.

4-Raporda gergin cenaze törenini sonunda profesyonel olarak iki ayrı koridor açıldığı belirtiliyor. birinci koridorda bakanlar, generaller ve mülki erkan var. Ancak Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarına açılan bir ikinci koridorla taş ve sopaların gizlendiği tarlaların bulunduğu yere yönlendirildiği raporda belirtiliyor. Bu ikinci yönlendirmeyi yapanların da sadece göstericiler değil resim görevli olarak düşündüklerini bazı sivil giysili kişiler olduğu kaydediliyor.

Gelelim olayın hala bilinmeyen ancak tartışılan ayrıntılarına;

Saldırıya Kılıçdaroğlu ile birlikte karşı koyan ve aynı zamanda provokatif grup tarafından linç edilmeye çalışılan üç isim vardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ankara milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Ankara milletvekili Murat Emir ve CHP Ankara milletvekili Meclis Başkanvekili  Levent Gök. Bülent Kuşoğlu'nu Mansur Yavaş'ın yakın koruma ekibinden bir grup kalabalığın elinden alarak kaçırıp arabaya bindiriyor. Ancak Yıldırım Kaya'ya saldırganlar sert bir cisimle vurarak kaburgasını kırıyor. Yine Levent Gök'e arkadan yapılan bir saldırıyla başına sopa ya da benzeri bir cisimle vurulmaya çalışılıyor. Gök, ancak kendini ve provokatörlerin elinde kalan ceketini son anda kurtarıyor. Levent Gök ve Yıldırım Kaya hastaneye giderek müşahede altına alınıyor.

Levent Gök ise kendilerine yapılan saldırının sadece provakatörlerle sınırlı kalmadığını düşünüyor. kendisine olayı sorduğumda bana söyledikleri aynen şöyleydi;

"30 kişinin yumrukladığı görünütlerde var. Tamamen linçe yönelmiş bir insan kalabalığın acımasızca saldırdığına tanık oldum o anda hayatımın bittiğini düşündüm. Tamam burada sonuna geldik işin dedim. Yüzlerce kişi vardı. Sivas benzeri bir olay. Türkiye bu tabloyu aşacak bir etkinlik göstermelidir. Başka provakasyonlara zemin hazırlanıyor. "

Levent Gök'ün en önemli cümlesi en sondaydı; "Başka provakasyonlara zemin hazırlanıyor...!"

Bir Özel Tim zırhlı aracının bulunduğu, 20 polis arabasının yer aldığı, 300 jandarma 152 polisin görev yaptığı yani neredeyse kalabalık kadar güvenlik gücünün de yer aldığı böyle bir törende neden Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı engellenemedi ya da engellenmedi...

Israrla bu konunun üzerinde durmamın bir tek nedeni var; TBMM Meclis başkanvekili Levent Gök'ün bana üstüne basa basa söylediği gibi;

"Çubuk girişimi başka eylemlerin habercisi ya da işaret fişeği mi...?"

Yoksa;

"452 polis ve asker Kılıçdaoğlu'na yumruk atan bir Osman Sarıgün etmiyor mu...!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Ertürk Arşivi