GÜNÜN OLAYI: KORONA'DA İTİRAF VAKTİ!

Türk Tabipleri Birliği, isim isim açıkladı: Son 8 günde 8 hekim ve bir hemşire koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. TTB, o isimleri "ÖLÜYORUZ" etiketiyle sosyal medyada da paylaştı. "Ölümlere alışmak istemiyoruz" diye ekledi.

Ankara Tabip Odası yönetimi de, sadece Ankara'da 693 sağlık çalışanına Covid-19 tanısı konulduğunu açıkladı.

Sağlıkçılar feryat ederken Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri de açıklamalarını "daha açık" yapmaya başladı. Kimi üyeler salgının kontrolden çıktığını "itiraf" etti.

Bir yanda bu gelişmeler, bir yanda hem vaka hem de can kaybı sayılarının giderek arttığını gösteren tablo, Korona'yı tekrar gündemin ilk sırasına yerleştirdi.

Bilim Kurulu, işte bu vahim manzaranın gölgesinde yeniden toplandı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya da, bir kez daha hem Saray'ı kızdırmadan hem de durumun ciddiyetini sakla(ya)madan konuşmak kaldı!

İlgili haber | Gözler Bilim Kurulu toplantısında: Kısıtlamalar geri mi geliyor?

GÜNÜN UYARISI: GRİP AŞISI ŞART! 

Eylül'le birlikte "grip mevsimi" de açıldı. Ancak bu yıl, her zamankinden farklı olarak daha ciddi uyarılarla.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, GRİP AŞISI konusunda bir uyarı yayınladı. Pandemi sürecinde gribin ciddiye alınması gerektiği vurgulandı ve şöyle dendi:

"65 yaş üstündekiler, enfeksiyon hastalıklarına karşı çocuklar-bebekler kadar duyarlıdır. Yaşlılar grip olduklarında hastalığı daha ağır geçirebilirler. Sinüzit, orta kulak iltihabı ve çok basit bir mikroorganizma sonucunda grip bir anda zatürree hastalığına dönüşebilir ve hayati risk taşıyabilir. Yaşlılarımızı aşısı olan enfeksiyon hastalıklarından korunmak için en önemli korunma yöntemi aşılamadır.” 

Uyarıda, mutlaka grip aşısı yaptırması gereken gruplar şu şekilde sıralandı:

-65 yaş ve üzerindekiler,

-Kronik böbrek yetmezliği olanlar,

-Kalp damar sistemi hastaları,

-Şeker hastaları,

-Hamileler,

-Astım, kronik akciğer hastalığı olanlar,

-6 ay-18 yaş arası olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler.

GÜNÜN İSMİ: DERGAHTAN CEZAEVİNE

Fotoğraftaki kişi, Ayasofya'nın ibadete açılmasının ardından yaptığı "İslam Devleti" yorumuyla gündeme gelen Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nusrullah! Ancak bu kez "akla ziyan" açıklamalarıyla değil "vahşet" diye tanımlanabilecek bir nedenle gündemde. Nusrullah, 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Görgü tanıkları ve dergâhta bulunan diğer öğrencilerin ifadeleri sonrasında Nusrullah'ın küçük yaştaki başka çocuklara da cinsel istismarda bulunduğu öne sürüldü. Fatih Nusrullah, Ayasofya'nın ibadete açıldığı günlerde FETÖ gibi devlet kadrolarına talip olmuş, şu ifadeleri kullanmıştı: 

"Hele İslami devlet olsun, en güzel sarığı biz saracağız, en güzel cübbeleri biz giyeceğiz. Başörtü meselesi çözüldü değil mi? Ayasofya, Tayyip Bey ‘bekleyin' dedi. Ayasofya açıldı. Sarık ve cübbe de… Vakti gelir"

Korkunç olay annesi ile birlikte tarikat dergâhında yaşayan 12 yaşındaki Y.A’nın yaşadıklarını annesine anlatmasıyla ortaya çıktı. Olayı öğrenen çocuğun yakınları jandarmaya ihbarda bulunarak, Fatih Nusrullah’tan şikayetçi oldu.

İhbarı değerlendiren jandarma, 27 Ağustos’ta dergâha baskın yaptı. Baskına cinsel istismara uğradığı iddia edilen küçük çocuğun ailesi de  gelince dergâh üyeleri ile kızın yakınları arasında arbede yaşandı. Yaşanan arbedede tarikat liderinin yanı sıra bazı tarikat üyeleri de gözaltına alındı.

GÜNÜN "CİSMİ": KİM ATTI O TWEETİ?

Sosyal medya, iktidar çevrelerinin hep yakındığı bir mecra. Ama her nedense o mecrada başta Cumhur İttifakı'na mensup siyasetçiler olmak üzere, belirli çevrelerin "nefret söylemleri" görmezden geliniyor. Saldırıyla sonuçlanan kimi tahriklerin de üzeri örtülüyor.

Daha Barış Atay'a saldırı gündemden düşmemişken.. Ve Şirin Payzın babasının ölüm ilanı üzerinden tehdit edileli bir gün bile geçmemişken.. Son seçimde İYİ Parti'den Meclis'e girip, soluğu hemen AKP'de alan ve parti rozeti bizzat Erdoğan tarafından takılan Tamer Akkal ortaya çıktı.

Başak Demirtaş'ın, eşi Selahattin Demirtaş'la kızlarının görüştürülmediği yolundaki iddiasına bir tweet ile "yanıt" verdi:

"Selo iti enikleriyle görüşemiyormuş. Bizim Şehit çocuklarımız da babalarıyla görüşemiyor. Allah ya size verecek, ya bize.."

Bu çirkin söylem, sosyal medyada büyük bir tepkiye yol açtı. Bunun üzerine Tamer Akkal, yeni bir tweet ile kendisini savundu. Meğer o tweet kendisine değil bir danışmanına aitmiş. O danışman kimmiş? "Hesapları karıştırmak" suretiyle nasıl kendisi adına böyle bir mesajı yayınlayabilmiş? Tamer Akkal, o danışmanı kovmuş mu?

Yanıtlarını henüz alamadığımız için, danışmanı ete kemiğe ve kimliğe büründüremiyoruz. Haliyle bir "cisim" olarak günün öyküsünde kayda geçiriyoruz!

GÜNÜN GÖRÜNTÜSÜ: KATAR KATAR VALİZLE TATİL

Katar Şeyhi Tamim Bin Hamad Al Sani, ailesiyle birlikte Bodrum'a tatile geldi. 

NTV internet sitesinin bile, her nasılsa "KATAR KRALİYET AİLESİ" diye takdim ettiği şeyh, bu yakıştırmalara layık bir "giriş" yaptı. 

Önce KATARA adlı "yüzen saray" denilen gemisi Bodrum'a geldi. Ardından Şeyh özel jumbo jetiyle Bodrum Havalimanı'na indi. Uçaktan, 500 valiz, çok sayıda dalış tüpü, sayılamayacak kadar irili ufaklı ekipman kamyonlarla gemiye götürüldü.

Şeyhin, ya da yandaş medyanın deyimiyle "Katar Kraliyet ailesinin" gelişine günlerdir hazırlanan 180 kişilik personel uçaktan inen "yükü" yerleştirdi. 

Son olarak özel yiyecek ve içecek malzemelerinin olduğu kamyonlar da boşaltıldı. Ve krallara layık tatil başladı.