Cevapsız sorular: Başkanlık sistemi Millet Meclisi'ni yanıtsız bırakıyor

Cevapsız sorular: Başkanlık sistemi Millet Meclisi'ni yanıtsız bırakıyor
24 Haziran 2018'den itibaren geçilen yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Meclis'i işlevsizleştirdi. Meclis'in elindeki tek soru mekanizması olan her 10 yazılı soru önergesinden 9'u yanıtsız kaldı.

24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin ardından geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde milletvekillerinin etkinliği her geçen gün azalıyor. Yeni sistemle yönetilen 2019 yılında milletvekillerinin elinde kalan tek denetim mekanizması olan yazılı soru önergelerinde her 10 sorudan dokuzu yanıtsız kaldı.

Bakanlara ve Cumhurbaşkanlığına 15 bin 317 kez soru önergesi verildi

BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre; gensoru hakkı elinden alınan ve Bakanları sadece bütçe görüşmeleri sırasında Genel Kurul sıralarında görerek soru sorma imkanı bulan milletvekilleri, ellerindeki tek soru mekanizması olan yazılı soru önergelerini 15 bin 317 kez Bakanlara ve Cumhurbaşkanlığına yöneltti. Atanmış bakanlar ise seçilmiş milletvekillerini sorularına bu yıl “ilgi göstermedi.” Bakanlar ve Cumhurbaşkanlığı, 15 bin 317 yazılı soru önergesinin bin 492’sine yanıt verdi. 2019’da milletvekillerini “takmayan” isimler arasında ilk sırayı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli aldı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi tarafından yapılan çalışmaya göre, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bin 260 soru önergesinin sadece yüzde 0,55’i olan yedi tanesine yanıt verdi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da kendisine sunulan 478 soru önergesinin yalnızca yüzde 0,83’ü olan dört tanesini yasal süresinde cevapladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yöneltilen bin 30 soru önergesinden sadece yüzde 1,16’sına denk düşen 12 tanesi yanıtlandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise bin 111 soru önergesinden yüzde 1,44’ü olan 16 tanesine yanıt verdi.

Yasal süreyi önemsemediler

İlgezdi’nin yaptığı çalışmaya göre, süresinde yanıtlanmadığı için gelen kağıtlarda yayınlanan soru önergelerinde ise Adalet Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı birinci oldu.

Adalet Bakanlığına sunulan bin 936 soru önergesinin yüzde 88,63’e denk gelen bin 716 tanesi süresi içinde yanıtlanmadı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda ise benzer bir oran karşımıza çıkıyor. 998 Soru önergesinin yüzde 88,37’si olan 882 tanesi yanıtlanmadı. Yanıt vermeyen bakanlıklarda üçüncü sırada yüzde 80,19’la İçişleri Bakanlığı yer alıyor. İçişleri Bakanlığı, bin 11 soru önergesinin 891’i yanıtlanmadı.

"Yeni sistem millet iradesini yok sayıyor"

TBMM’nin denetim işlevinin yok edilmesinde sorumlunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, “Yeni sistem milletin iradesini yok sayıyor” dedi.

“Demokrasi daha da güçlenecek” sloganı ile getirilen yeni sistemin kötü sonuçlar doğurduğunu bildiren İlgezdi, “Bir bakanlık kendisini denetleme görevi olan milletvekillerin sorularının yüzde 99,5’ine yanıtlamıyor. Böyle bir oran olabilir mi? Bu bakanlar görevlerini suiistimal etmektedir. Genel olarak zaten yanıt verme oranının yüzde 10 bile olmaması yeni sistemin denetimden kaçtığının kanıtıdır. Anayasa ve Meclis İçtüzüğüne göre soru önergelerinin 15 günlük süre içinde yanıtlanması gerekiyor. Oysa bırakın yasal süresi içinde yanıt vermeyi, günde 25 soru önergesinin yanıtlanmadığı bir süreci yaşıyoruz. Millet iradesini hiçe sayan bu monokrasi yönetimi açıkça anayasal suç işliyor.” dedi.

TBMM başkanı için Meclis itibarı 'yerinde'

TBMM’nin denetim gücünün azaldığına yönelik her kesimden gelen tepkilere karşın TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM’nin itibarının “yerinde” olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte TBMM’nin işlevi konusunda tartışmalar yaşandığını ancak bunların doğru olmadığını ifade eden Şentop, “Yeni hükümet sistemi esasen parlamentoların gücünü artıran bir sistemdir. ABD’de yaygın olarak sistem ‘başkanlık’ diye ifade edilir ama buna ‘kongre sistemi’ diyenler de var. Zaman zaman parlamentonun daha güçlü, etkili olduğu siyasi süreçler de durumlar da olmuş. Tabii bunlar hukuki düzenlemelerle olan şeyler değil. Siyasetin kendi dinamikleri içinde zaman zaman yürütme zaman zaman yasama öne çıkmıştır. Bu, biraz olayların gelişimiyle, konjonktürle ilgili bir durumdur.” diye konuştu.

Etiketler :