StarCraft: Legacy Of The Void’den İlk İzlenimler
Beta’sına adım atarak büyük bir sevinçle başına oturduğumuz Legacy of the Void, bildiğiniz üzere StarCraft II serisinin Protoss’u konu alan üçüncü oyunu. Wings of Liberty’de Terran’ları kontrol etmiş, Heart of the Swarm’da da Kerrigan ile terör estirmiştik. Sıra Zeratul’lu, Tassadar’lı Legacy of the Void’e geldi.
Beta versiyonunda sadece multiplayer maçlar yapmanıza izin veren oyun, geçtiğimiz günlerde “pre-purchase” seçeneğiyle oyunu önceden satın almanıza izin verdi. Bunu yaptığınız taktirde de üç tane “prologue”, yani üç bölümlük bir ön hikayeyi açma hakkı kazanıyordunuz. Biz de bu işlemi gerçekleştirdik ve Zeratul’un başrolde olduğu kısa bir hikayeyle karşılaştık.
AMON!
Xel’naga’nın dönüşünü kendine dert edip altı yıllık esaretinin bedelini ödeyen Zeratul, Protoss’un ve belki de evrenin yıkımına neden olacak olan Amon’un karanlık amaçlarını durdurmak için yola çıkıyor prologue görevlerinde.
İlk bölümde Terran’larla mücadele ediyoruz, ayrıca bu bölümde Kerrigan’la da karşılaşıyoruz. Kerrigan da Terran üssüne büyük bir Zerg saldırısı düzenliyor ve biz de onun yoluna olabildiğince çıkmamaya çalışarak (10 tane Zerg öldürürseniz achivement var.) tutsak edilmiş Templar’ları kurtarmaya çalışıyoruz. (Yoksa Templar’ları kaçıran Ezio mu?!) Kerrigan Terran üssüne düzenli bir biçimde saldırı kuvveti yolluyor, biz de bu konvoya denk gelmemeye çalışarak Terran güçleriyle savaşıp nihayetinde tutsak edilmiş yoldaşlarımızı kurtarmaya çalışıyoruz. Bu bölümde bize bir üs kurma izni de veriliyor ve birçok üniteye ulaşımımız da kısıtlanmamış durumda. Yine de güçlendirmeleri bir sonraki seviyeye taşımak mümkün olmuyor.
İkinci bölümse bizi Atrias gezegenine yolluyor. Burada amacımız Amon’un izlerinin bulunduğu bir tapınağa giriş yapmak. Tabii bu o kadar kolay değil zira etrafta Dark Protoss olarak nitelendirebileceğimiz, kırmızılı siyahlı Protoss güçleri bulunuyor. Onlarla durup durup karşılaşmamızın nedeni de bu gezegene Assimilator kuramamamız. Yani değerli Vespene gazını yerin dibinden çıkartamıyoruz, ancak belirli periyotlarla etrafa salınanları toplayabiliyoruz. Bunlar da elbette rakip Protoss güçlerinin bulunduğu yerlerde beliriyor ve işler zorlaşıyor. Ek görev olarak bazı taş oluşumlarını yok edip az da olsa periyodik gaz alımı yapabiliyoruz. Bu bölümde de bir önceki bölüm gibi üs kurmamıza izin var ve birçok üniteye ulaşabiliyoruz. Colossus’lar çok işe yarıyor, bildireyim…
Ve son bölüm, bizi Zeratul ve birkaç tane Stalker’la baş başa bırakıyor. Tapınağa girip Amon’un karanlık oyunlarını durdurmak için harekete geçiyoruz ve bir üssümüz olmadığı için de elimizdeki askerlerle yetinmek durumunda kalıyoruz. Zeratul aynı Heroes of the Storm’daki gibi birkaç tane yeteneğe sahip oluyor bu bölümde. Bu yetenekleri kullanmadan başarılı olmak da resmen imkansız.
Zeratul diğer Stalker’larla birlikte Blink özelliğini kullanarak kısa mesafede ışınlanabiliyor –ki bunu bölümün bazı yerlerinde zorunlu olarak yapmanız gerekiyor. Bir diğer özelliğiyle yanındaki askerlere 10 saniyelik bir zırh sağlayabiliyor Zeratul; bu hareketi de bayağı sık kullanacağınızı bilin. Düşmana 500 puanlık zarar veren ünlü tekil saldırısı da özellikle güçlü düşmanlara karşı çok işe yarıyor. (Bu hareket ile 10 düşmanı öldürürseniz achievement var.) En nihayetinde, stratejik olarak ilerlediğiniz bu bölümü bitirdiğinizi sanıyorsunuz ama bitmiyor; tapınaktan kaçış oyunu başlıyor. Dört Stalker ve bir Zeratul korunaklı bir tapınaktan nasıl mı kaçar? Prologue görevlerini alırsanız, bunu siz de tecrübe edebilirsiniz.
PROTOSS OLMADAN ASLA
StarCraft II’nin en heyecanlı ırkı olduğunu düşündüğüm Protoss’un Legacy of the Void ile nihayet dönüş yapıyor olması çok sevindirici ve şuradaki birkaç tane bölüm bile sizi oyun için heyecanlandırmaya yetiyor. StarCraft da diğer Blizzard oyunları gibi kolay ve eğlenceli bir oynanışa sahip; tabii tek kişilik oyun için. Eğer oyunun multiplayer kısmını oynarsanız öyle uzun uzun düşünmeye, yavaş hareket etmeye lüksünüz olmuyor, direkt tepenize biniyorlar. Hikaye anlatımının da çok iyi olduğunu düşündüğüm Legacy of the Void’i kış aylarında piyasada göreceğiz. Konsol sahipleriyse PC ve Mac kullanıcılarına imrenerek bakacak; yapacak bir şey yok.
TIRNAK İÇİ
“Zeratul, Protoss’un ve belki de evrenin yıkımına neden olacak olan Amon’un karanlık amaçlarını
durdurmak için yola çıkıyor prologue görevlerinde”
DIGITAL DELUXE EDITION
İki farklı formatta sunulan pre-purchase seçeneklerinden bir tanesi size oyunun dijital versiyonunu sağlıyor. Bunu aldığınız taktirde üç tane prologue bölümüne ve beta girişine sahip oluyorsunuz. İkinci seçeneğiniz ise Digital Deluxe Edition. Bu seçenekte de önceki seçenektekilerin üzerine bazı ufak eklentiler var.
Ancak ve ancak Blizzard oyunlarıyla gerçekten ilgilenen kişilerin (Emre gibi.) satın alması gerektiğini düşündüğüm Deluxe versiyon, StarCraft II, Diablo III, World of Warcraft, Hearthstone ve Heroes of the Storm’a birkaç tane güzellik katıyor.
StarCraft II’de üç tane portreye ve bir ünite için ekstra bir görsele kavuşuyorsunuz. WoW’da bir Archon pet’iniz oluyor, Hearthstone’da Protoss temasında bir kart arkasını kapıyor, Diablo III içinse Protoss transmog’una ve Probe pet’ine sahip oluyorsunuz. Heroes of the Storm oyuncularıysa Zeratul’un Void Speeder bineğini kapıyor –ki bu gayet şık gözüküyor gerçekten.
Gördüğünüz gibi bu dijital eklentilerin hepsi Blizzard oyunlarına hakim olanlara hitap etmekte; o yüzden Deluxe versiyonu almayı aklınızdan geçiriyorsanız, iki kez düşünün. Bu eklentilerin oyunlara ne zaman ekleneceği de belirsiz; ya Legacy of the Void çıktığında, ya da daha öncesinde…