İktidar medyasında işler karıştı! Ahmet Hakan bugün de yazdı

İktidar medyasında işler karıştı! Ahmet Hakan bugün de yazdı
İktidara yakın kanallarda AKP’li isimlerden çok gazetecilerin AKP'yi savunması üzerine başlayan tartışmalar bitmedi. Tartışmanın fitilini ateşleyen Ahmet Hakan, bugün de bu konu hakkında yazdı.

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın, iktidara yakın TV kanallarında AKP'yi savunması gerekenlerin milletvekilleri olduğunu yazmasının ardından, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın da milletvekillerine bu konuda talimat verdiği iddia edildi.

Medyadaki bazı isimlerin AKP'den daha fazla AKP'yi savunduğu yönündeki eleştiriler, artık doğrudan iktidar medyasında da dile getirilmeye başlandı. Aynı medya grubundaki bazı isimler, birbirlerini sert ifadelerle eleştirdi. Hakan bir yazısında hem Şamil Tayyar'ı hem Cem Küçük'ü hedef aldı.

Şamil Tayyar, “Reis’e destek maskesi” takanların ahkâm kestiğini belirterek büyük bir liyakat sorunu olduğunu söyledi. Tayyar, Habertürk’e hâlâ bir Genel Yayın Yönetmeni atanmamış olmasının da bu sorunun en somut örneği olduğunu ifade etti.

Hürriyet yazarı Hande Fırat da konuya dahil oldu. “İğneyi kendimize batırmak” başlıklı yazısında, gazetecilik sınırlarına dair düşüncelerini kaleme aldı.

Medyadaki bu tarafsızlık tartışmaları sürerken, Zafer Şahin CNN Türk’teki yorumculuk görevinden çekildi.

AKP Medya Başkanı Faruk Acar da bu tartışmaların ortasında dikkat çeken bir mesaj paylaştı. Acar, millî konular dışında zaten yorum yapılmadığına dair bir iddiada bulundu.

Tartışmalar devam ederken Ahmet Hakan da konuyu bir kez daha köşesine taşıdı. Hakan, şu ifadeleri kullandı:

"AMACIM GAZETECİLERİ TARTIŞMAYA AÇMAK DEĞİLDİ"

"Ekranlarda sadece belli görüşten gazeteciler mi olacak?

Tabii ki hayır.

Her görüşten, her meşrepten, her yaklaşımdan gazeteciler ekranlarda olmalı.

Muhalefet çizgisine yakın gazeteciler de ekranlar da olacak, iktidar çizgisine yakın gazeteciler de.

Aslında gazetecileri bu şekilde ayırmak, kutuplaştırmak, damgalamak da doğru değil.

Gazeteci, gazetecidir.

Gazeteci tabii ki ekranlara çıkacak, konuşacak, yorum yapacak.

Hangi konuda ne düşünüyorsa onu söyleyecek.

Son günlerde gazeteciler, gazetecilik mesleğinin kurdu haline geldiler.

Büyük bir iştahla, büyük bir zevkle gazeteci dedikodusu yapıyorlar.

Bayılıyorlar bunu yapmaya. Meslek yıpratıyorlar ha bire.

Üstelik birkaç kötü örnek üzerinden yapıyorlar bunu.

Her meslek grubunda olduğu gibi gazetecilikte de suça bulaşanlar olabilir.

Ancak mesleği töhmet altında bırakan yaklaşımların artık bir tarafa bırakılması gerekir.

Geçtiğimiz günlerde “AK Parti milletvekilleri ekranlara çıkmalı” diye bir yazı yazmıştım.

Benim bu yazıdaki amacım, ekranlardaki gazetecileri tartışmaya açmak değildi.

Üç cümleyle özetlemek gerekirse şunları söylemek istemiştim ben:

- BİR: AK Parti milletvekilleri ekranlardan çekildiler, ortalıkta yoklar. Oysa bütçe görüşmelerinde hiç de fena performans göstermediler.

- İKİ: AK Parti milletvekillerinin tartışma programlarında yer alması, parti politikalarının vatandaşa doğru düzgün anlatılması açısından iyi olacaktır.

- ÜÇ: AK Parti milletvekillerinin ekranlarda parti adına soruları yanıtlaması ve tartışmalara katılması, toplumun aydınlatılması açısından da iyi olacaktır.

Bir kez daha söylüyorum:

Bırakalım artık gazetecileri ayırmayı, kutuplaştırmayı, itibarsızlaştırmayı, ille de bir yerlere yamamayı, gözünü oymayı.

İşin en acı tarafı ise şu:

Bunu gazetecilere söylemek durumunda kalmak."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi