Türk kadın voleybolu için, 2003'te kazanılan ve en büyük derece kabul edilen Avrupa 2.'liği her şeyin başlangıcı oldu. O yıla kadar, uluslararası arenada başarısı bulunmayan A Kadın Milliler'in yükselişi, 'Filenin Sultanları'nın doğuşu 2003'le birlikte günümüze kadar geldi...
Türkiye'nin takım sporlarındaki en başarılı branşı olan, kadın voleybolu; istikrarlı gidişin, kulüplerin altyapıya verdiği önem ve altyapı havuzun genişleyerek ilerlemesiyle günümüzde zirveye çıkmayı başardı.
2019-2020 arasında Avrupa Kadın Voleybol Şampiyonası'nın final karşılaşmasında Sırbistan'a yenilen Filenin Sultanları gösterdikleri başarıyla Türkiye'de kupayı almış gibi karşılandı.
Son olarak Tokyo'daki üstün performanslarıyla ülkemize gurur yaşatan Filenin Sultanları kapanışı da Avrupa Arenası'nda yapacak.
Çıktıkları her maçta mücadelelerini kanlarının son damlasına kadar ortaya koyan kızlarımız; kadının gücünü, azmini ve başarısını en iyi şekilde göstererek pek çok insana da örnek oluyor. Belki voleybol ile çok ilgili olmayan insanların bile dikkatini çeken Filenin Sultanları öyle güzel işlere imza atıyor ki onları izlerken gururlanmamak ve onlara hayranlık duymamak elde değil. Son dönemlerde onların gündemde olduğunu biliyoruz. Ancak neler yaptıklarından yeterince haberdar mıyız? Gelin hep birlikte oyuncuları tanıyalım.
Ebrar Karakurt kimdir, hayatı hakkında bilinmeyenler?
U18 Avrupa Şampiyonası en iyi smaçörü ünvanına sahip olan Ebrar Karakurt, 17 Ocak 2000 yılında dünyaya geldi. Balıkesir doğumlu milli voleybolcu Ebrar Karakurt pasör çaprazı olarak oynamaktadır ve Ebrar Karakurt'un boyu 1,96 metredir.
Tokyo 2020'nin yıldızlarından 21 yaşındaki Ebrar Karakurt, Voleybola 12 yaşında VakıfBank Spor Kulübü'nde başladı. VakıfBank formasıyla iki sene üst üste hem yıldızlar hem de gençler kategorisinde Türkiye şampiyonluğu yaşadı.
Yetenekli smaçör, geçtiğimiz sezon A Takım ile birlikte antrenmanlara çıktı ve zaman zaman forma giyme şansı buldu. U23 Milli Takımı'yla Dünya Şampiyonu olan Ebrar Karakurt, U18 Milli Takımı'yla mücadele ettiği Dünya Şampiyonası'nda 'En İyi Smaçör' ödülünün sahibi oldu. 2018 yılında VakıfBank A Takımı'na yükselen Karakurt 1 Kulüpler Dünya Şampiyonası Şampiyonluğu ve 1 Türkiye Ligi Şampiyonluğu yaşadı.
Özel hayatı hakkında bilinmeyenler!
Futbol maçlarını takip etmeyi çok seven Ebrar’ın favorisi Şampiyonlar Ligi… Teknolojik ürünleri almayı çok seven Ebrar çay yerine kahveyi tercih ediyor. Gündüz maçları yerine akşam maçlarını daha çok seven Ebrar için en sıkıcı şey antrenmanlar…
Sıkı bir Netflix takipçisi olan Ebrar’ın gönlündeki film ise Harry Potter… Müzik olarak 90’ların müziklerine aşık olan Ebrar bir İzmir sevdalısı. 'Çok gezen mi çok okuyan mı bilir?' klişesine net bir şekilde ‘çok gezen’ yanıtını veren Ebrar kendini anlatan cümleyi ise şu şekilde açıklıyor: Potansiyel bir tehlikeyim ama ne kadar tehlikeli olduğumun farkında değilim…
'En nefret ettiğim şey boş salonda maça çıkmak'
İdol olarak küçükken Eczacıbaşı oyuncusu Maja Poljak örnek aldığını söyleyen Ebrar’ın en nefret ettiği şey ise boş salonda maça çıkmak…
Voleybola 12 yaşında başlayan Ebrar şiir okumayı hiç sevmiyor. Kendi yaşında kuzeninin olmamasını dert eden sporcu işkolik olduğunu belirtiyor. Streslere karşı uzun süre toparlanamadığını ve normale dönüşünün zor olduğunu söyleyen Ebrar stresten uzaklaşmak için konuşmaktan keyif aldığı insanlarla dertleşmeyi seçiyor.
'Güzel bir çocukluk geçirdim'
Balıkesir’de küçük bir mahallede büyüyen ve gecelere kadar sokaklarda oyun oynayarak geçiren Ebrar çok güzel bir çocukluk geçirdiğini belirtiyor.
Babasının kuruyemiş dükkanı olan Ebrar babasının dükkanında zaman geçirmeyi çok seviyor.
Annesinin boyunun 1.60 olduğunu ve kendisine hiç benzemediğini söyleyen Karakurt, “Annem bazen boyumdan dolayı ‘ben seni nasıl doğurdum’ diye şaka yapıyor” diyor.
Babasıyla daha iyi anlaştığını söyleyen Ebrar, bu durumu annesinin kabullendiğini belirtiyor.
'Her gün ağlıyordum'
Balıkesir’den Bursa Büyükşehir Belediyespor’a gittiği dönemde ailesinden ayrıldığı için her gün ağladığını söyleyen Ebrar 13 yaşındayken tek başına eve çıkıyor. Bir tekne sahibi olmayı çok isteyen Ebrar teknesiyle Ayvalık’taki adalarda dolaşmayı hayal ediyor. Polislerin kendisini tanıdığında ilk anda kortuğunu itiraf eden Ebrar’ın en büyük korkusu ise yükseklik.
'Vazgeçemediğim tek şey özgürlüğüm'
‘Abi’ kelimesini çok kullanan başarılı oyuncunun vazgeçemediği tek şey özgürlüğü… 'Bana 'bunu yapma, buraya gitme' denilmesinden hiç hoşlanmam ve saç stilimden asla vazgeçmem' diyen Ebrar ani kararlar almayı tercih ediyor ve en sevdiği yemeğin fırın makarna olduğunu söylüyor.