CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Edirne’de, CHP Edirne İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya; CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ve CHP Edirne İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu katıldı.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayan Öztunç, şunları söyledi:
“Türkiye maalesef, büyük sıkıntılar yaşıyor; büyük krizler yaşıyor. Ekonomik kriz artık iliklerimize kadar hissedilir hale geldi. Her gün zam. Her şeye zam. Zam, zam, zam. Başka hiçbir şey yok. Akaryakıta zam, doğal gaza zam, elektriğe zam, çaya zam, una zam, şekere zam. Her şeye zam geliyor. İnsanlar artık bu zam furyası altında eziliyorlar, perişan oluyorlar. Gün geçmiyor ki zam gelmesin.
Birilerinin keyfi yerinde. Onlara göre hava hoş. Onlar bir eli yağda bir eli balda, sarayda yaşıyorlar. Devletin imkanlarıyla yaşıyorlar. Hiçbir şeye para vermiyorlar. Elektriğe para vermez Tayyip Erdoğan, sarayda. Doğal gaza vermez, akaryakıta vermez. Una vermez, şekere vermez, zeytinyağına, ayçiçek yağına hiçbir şeye para vermez Tayyip Erdoğan ve çevresindekiler. O yüzden de milletin ne ıstıraplar çektiğinin farkında değiller.
Bulunduğumuz bölge Türkiye'nin tahıl ambarıydı. Buğday taban fiyatı hala açıklanmadı. Neyi bekliyorsunuz, ey AKP? Buğday taban fiyatı neden açıklanmıyor? Geçtiğimiz yıl ile bu yıl arasında mazot farkı; 3 katı, 4 katı. Geçtiğimiz yıl ile bu yıl arasındaki girdi, 3-4 katı arttı. Geçen yıl açıklanan buğday taban fiyatının en az 3-4 katının bu yıl açıklanması gerekmiyor mu? Gerekiyor. Vicdan bunu gerektiriyor mu? Evet. Ekonomik gerçekler, evet. Niye açıklamıyorsun ey AK Parti, ey tarım bakanı, ey Erdoğan? Buğday taban fiyatını neden açıklamıyorsun? En az 8,5 lira olması gerekiyor. Buradan Trakya ve Anadolu çiftçileri adına sesleniyoruz. Buğday taban fiyatını açıklayın. En az 8, 8,5 olması gerekiyor. Yoksa geçiştirelim piyasa kendisi mi oluştursun hesabındasınız. Nasıl bir yönetim anlayışınız var? Nasıl devlet yönetiyorsunuz? Ki yönetemiyorsunuz, yönetmekten acizsiniz artık.
Bir başka gerçek. Bir leva (Bulgaristan levası) kaç TL arkadaşlar? 1 leva kaç lira? 8,5 lira değil mi şu anda. Neredeyse 9 lira olacak. Değerli arkadaşlar ben 5 ya da 6 yıl önce Edirne'ye geldiğimde gördüğüm tablo şuydu. İnsanlar, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları Bulgaristan'a gidiyorlardı. Paramız değerliydi, alışveriş yapıyorlardı, yemeklerini yiyorlardı, aileleriyle geziyorlardı, Türkiye'ye dönüyorlardı. Şimdi Bulgaristan'dan geliyorlar, alışveriş yapıyorlar, yemek yiyorlar, otelde kalıyorlar; bir gün iki gün sonra tekrar Bulgaristan'a dönüyorlar. Çünkü onların parası değerlendi, bizim paramızın değeri düştü.
Kim bunun sorumlusu? Tayyip Erdoğan bunun sorumlusu. AK Parti bunun sorumlusu. Türkiye'yi bu hale onlar getirdiler. Artvin'e gidin, Gürcistan'da mesela orada da aynı. Edirne'ye gelin mesela aynı. Sorarsan her şey çok güzel. Sorduğun zaman Nebati, ‘gözlerim ışıldıyor’ diyor. Skeçlere konu oluyor beyefendi. Maliye Bakanı mı stand-upçı mı, belli değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin Maliye Bakanlığı koltuğunda böyle birinin oturması doğru mu, yakışıyor mu? Komedi. Tuhaf tuhaf hareketler. ‘Gözlerim ışıldıyor’ diyor. Kafasını eğiyor, ‘bir uyuyun 6 ay sonra gözünüzü açın her şey güzel’ dedi. 5 ay geçti. 1 ay kaldı. Hala Nebati uyuyor, uyanamadı Nebati hala. Yazık, ağlanacak halimize gülüyoruz.
'AK Parti'nin gerçeği bu işte'
Sayın Cahit Özkan, geçmiş olsun. Meclis’te birlikte görev yapıyoruz. AKP Grup Başkanvekiliydi. Bir televizyon programına çıktı, bir konuşma yaptı. Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgili. Hemen arkasından kendi parti sözcüleri yalanladı. Dedi ki, ‘bizim fikrimiz değil, kendi kişisel düşüncesi’ dedi. ‘Parti adına konuşamaz’ dedi. Sonra, Cahit Özkan önceki gün tweet attı. ‘Ömer Çelik’le aramıza kimse giremez’ dedi. Sanki aralarına girmeye çalışan var. ‘Allah muhabbetinizi arttırsın’ dedik. ‘Parti sözcünüz kim? Artık onu bir açıklayın’ dedik. Kim parti adına konuşacak?
Dün itibarıyla görevden alındı, affını istemiş, o da. Yani Birleşik Arap Emirlikleri Cahit Özkan'ı yedi. Hani bir Türk atasözü var ya. ‘Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.’ Bunu, bugüne güncellersek, ‘Para gelecek yerden grup başkan vekili esirgenmez. İtina ile harcanır.’ Para gelecek yerden Cahit Özkan esirgenmedi ve Cahit Özkan'ı gönderdiler. AK Parti'nin gerçeği bu işte. AK Parti böyle bir siyasi oluşum. Önce Erbakan’ı sattılar, sonra Abdullah Gül’ü sattılar, sonra Abdüllatif Şener gibi partinin kurucularını, sonra Atatürk döneminden bugüne Türkiye Cumhuriyeti'nin kurduğu, sahip olduğu tüm fabrikaları, demir çelikleri, limanları, SEKA’yı, Tekel’i, Telekom’u sattılar, şeker fabrikalarını sattılar. Sonra hazine arazilerini, kıyıları, ormanları sattılar. En son vatandaşlığı satıyorlardı, 500 bin dolara; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını. Dün itibariyle Cahit Özkan'ı sattılar. Satıcıların hükümeti satıcıların partisidir AK Parti. Hayırlı uğurlu olsun.
'Gençlerde hayal mi bıraktınız'
Sayın Erdoğan, gençlere öneride bulunmuş. ‘Hayallerinizden vazgeçmeyin, zorluklara aldanmayın, imkansızlıklara teslim olmayın’ demiş. Tayyip Erdoğan gençlere bu öneride bulunmuş. Sayın Erdoğan, liyakati bitirdiniz. Gençlere hem diyorsun ki; ‘Hayallerinden vazgeçme.’ Hem de diyorsun ki ‘zorluklara aldanma.’ Zorlukların olduğunu kabul ediyorsun, yani imkansızlıkların olduğunu kabul ediyorsun. ‘Hayallerden vazgeçme’ diyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Hem sıkıntılısın evet biliyoruz, zorluk var imkansızlık var. Hem de ‘hayal kur’ diyorsun. Gençlerde hayal mi bıraktın Sayın Erdoğan? Gençlerin hayallerini çaldınız. Gençlerin geleceğe bakışını çaldınız. İyi eğitimli gençlerimiz yurt dışına gidiyorlar artık, çalışmaya. Türkiye'de durmuyorlar, gidiyorlar. Gençlere ‘hayallerinizden vazgeçmeyin’ diyorsun. Liyakate önem vermiyorsun. Ne kadar liyakatsiz varsa devlet kadrolarında, her cepheye getiriyorsun. En son bakanın makam şoförü, üst düzey göreve gelmiş. Hem diyorsun ki gençler hayallerinizden vazgeçmeyin hem de bakanın makam şoförünü alıyorsun en tepe noktalara getiriyorsun.
Sayın Erdoğan bir Japon atasözünü söylemiş, biliyorsunuz sonra Japonlardan açıklama geldi. Bizde böyle bir atasözü yok, dediler. Yani Sayın Erdoğan diyor ki; ‘Bir Japon atasözü der ki. Şöyle, şöyle, şöyle... Japonya'dan açıklama geliyor, 'biz de böyle bir atasözü yok'. Ben bir Türk atasözü söyleyeyim! Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Japon atasözlerine bakmaya gerek yok, Sayın Erdoğan. Bizim yeterince atasözümüz var. Türk atasözlerinden biri de diyor ki ‘yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış.’ Gençlere, ‘hayallerinizden vazgeçmeyin’ diyorsun. Hayaller Paris gerçekler açlık, sefalet, işsizlik, yoksulluk. Gençlere bu öğüdü vereceğine, gençlerin hayallerini çalacağına, gençlerin iş sahibi olmasını sağlamanız gerekiyor.
'Ergene'ye girelim, temiz mi kirli mi görelim'
Ergene yıllardır kirli akıyor. Defalarca söyledik. Milletvekillerimiz, bölge milletvekillerimiz, partimizin il başkanları, ‘Ergene kirli akıyor’ dedik. Ergene kir içerisinde. Anlattık, anlattık ‘tık’ yok AK Parti'de. Edirne'den çağrı yapıyorum. Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanı Sayın Kurum; eğer Ergenenin temiz aktığını düşünüyorsanız, biz buradayız. Hadi gelin hep beraber Ergene’ye girelim temiz mi, kirli mi görelim. İçinde yüzebiliriz de. Temiz mi, kirli mi hep beraber göreceğiz bunu. 20 yıldır söz veriyorsunuz iktidara gelirken söz verdiniz, ‘Ergene’yi temizleyeceğiz’ diye. Bir Ergene’yi temizleyemeyen hükümet hiçbir şey yapamaz. 20 yıldır Ergene aynı şekilde akmaya devam ediyor. Ergene'nin kirliliğinde boğulacaksınız haberiniz olsun. Trakyalı size bu seçimlerde gereğini bir kez daha yapacak.
'Milletin sesi olmaya devam edeceğiz'
Biz dün Kırklareli ve bugün Edirne'de parti içi bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Seçiklere hazırlanıyoruz. Teşkilatlarımızla buluşuyoruz. Yarın 21 Mayıs, saat 18.00'de İstanbul'da Maltepe meydanında ‘Milletin Sesi’ mitingini gerçekleştireceğiz. Milletin sesi olmaya devam edeceğiz. Daha önce Mersin ve Adana'da gerçekleştirdik. Bursa'da yapacaktık, İstanbul İl Başkanı’mıza yönelik kanun dışı, hukuk dışı, vicdansızca alınan karar sonrası mitingimizi İstanbul'a aldık. Yarın İstanbul'da olacağız. Tüm Türkiye ile birlikte, İstanbul Maltepe Meydanı'ndan haykıracağız. ‘Hak, hukuk, adalet’ diyeceğiz. Milletin sesi olmaya devam edeceğiz”