Venceremos'ca bir ağıt

Bu öykü dünyanın diline dolanan bir şarkının da öyküsüdür..
Unutulmaz bir darbe trajedisidir.. Ama özünde bir halk ozanının katledilişidir.. Halkının gözü önünde önce sesinin kısılması sonra da canının alınışının öyküsüdür..

Tarih 14 Eylül 1973..
Yer Şili.. Bir stadyum..

Hava pusluydu… Ortalık sisten geçilmiyordu.
1973'ün 14 Eylül’ünde orada ne bir malzemeci, ne bir masör, ne bir teknik direktör, ne de sırtında forma, ayağında kramponlarıyla bir futbolcu vardı. O gün orayı başında miğfer, elinde silah, üniformalı askerler tutmuştu. Karşılarında ise bütün dünya insanları gibi yaşamayı, özgürlüğü hak eden masum Şili’liler vardı. Görünüm ürperticiydi. Her hafta destekledikleri takımı keyifle izlemek için tribünde toplanan kara benizli insanlar, bu sefer oraya “ibretlik” bir işkenceyi ya da bir yaşamdan kopartılışı izlemeye getirtilmişti. Zorla…
Sahanın ortasındaki albay, bir kırmızı kart gösterme hazırlığındaydı. Sağa-sola adımlayıp duruyordu. Kart için henüz elini cebine götürmemişti. Gerçi onun kartı ağzından çıkacak bir talimat, acımasız bir emirdi. Albay ve askerleri And Dağları’ndan süzülerek gelip stadyuma çöken sisten zor seçiliyordu. Sahanın tam ortasında bekleyen masum Şilili de… 
Bu kara bahtlı adam şaşkın şaşkın etrafını izlerken elinde, sımsıkı tuttuğu gitarı vardı. Gitar eski püskü bir kılıfın içindeydi.
Orta yuvarlağın üzerine dizilmiş askerlerin namlusunu şaşkın bakışlarla izleyen adam bir ara başını, tribünlere çevirdi. Usulca 360 derecelik bir açıyla tüm seyirciyi süzdü. Belliydi, onbinlerin tedirgin bakışları onu daha da ürpertiyordu.
Bir zamanlar o tribünlerde Colo Colo, Universiade gibi futbol takımları için kendinden geçenler, tahmin etmekte zorlanmadıkları, kan gölüne dönecek, gerçek bir film sahnesinin tam ortasındaydılar.
Korkudan tırnaklarını yiyenler, yanındakine sıkıca sarılanlar, yumruğunu, dişlerini hiddetle sıkarak öfkesini gizliden gizliye ortaya koyanlar, hüngür hüngür ağlayanlar, gözlerini kapatıp bekleyenler… Hepsi sahanın ortasına yoğunlaşmıştı. Yaşanacakları tam kestiremeseler de bir vahşetin kendilerini beklediğini tahmin etmekte zorlanmıyorlardı.  
Sahanın ortasındaki albay, elinde gitarıyla duran adama kıçını yırtarcasına bağırdı. “Haydi, şimdi de çal o iğrenç şarkını. Haydi, söyle bakalım.  ‘Venceremos’ de.
Stadyumda büyük bir sessizlik… Dikkatler o adamdaydı. Mağdur ama bir o kadar da mağrur adam acı bir tebessümle albayın yüzüne baktı. Sonra başını gururla tribünlere çevirdi.

venceremos.jpg
Bu insanlıkla ilgisi olmayan yöntemlere Pinochet rejimi imza atıyordu..
İşte o yöntemlerden ünlü müzik adamı Victor Jara da nasibini aldı. Victor Jara, hem üniversitede ders verir hem de hafta sonları Santiago sokaklarında müzik icra ederdi. Halk onu çok iyi tanıyordu. Protest bir tarafı vardı. Darbe günü Teknik Üniversite'deki görevi başında tutuklandı. Öğrencilerin gözü önünde alınıp götürülürken yanında gitarı da vardı. Birçok yoldaşı gibi Şili Ulusal Stadyumu'na getirildi. Tribüne zorla getirilen binlerce darbe mağdurunun gözleri önünde askerler, alaysı bir tavırla, o dillerden düşmeyen şarkısını bir kez daha okumasını istedi.

Venceremos. Venceremos.
“Fırtına yırtıyor sessizliği
Ufuktan bir güneş doğuyor
Gecekondulardan geliyor halk
Tüm Şili şarkılar söylüyor.”


Yarım kalan şarkı 

“Şarkıyla tribündeki binlerce Şili’linin coşması, Pinochet'in askerlerini çok öfkelendirdi. Yüzbaşı, Jara'nın ellerinin kırılmasını emretti. Kırıldı o eller. Bir daha çalması istendi. Zorla da olsa çaldı ve söyledi. Halk, bu sefer Victor'u düşünerek sadece  mırıldandılar şarkıyı, içlerinde..  Askerler kudurdu. Ve bu kez gitarı parçaladılar. Victor Jara'ya kurşun yağdırdılar.  Sosyalist halk yığını derin bir sessizliğe gömüldü..
Şili cuntasının derdi o şarkıyı halkın dilinden silmekti.. Bu şarkı unutulacak ve Pinochet Amerikan Telekomünikasyon şirketinin sponsorluğunda gerçekleşen darbeden sonra rahat baskı uygulanacaktı.. Şarkıdan alınan bir hınçtı bu..
14 Eylül'de tam 48 yıl olacak Victor Jara ve Venceremos'un kurşuna dizilişi..
Evet o gün Jara gitti.. Sonraki senelerde onu vuranlar ve Pinochet de öldü gitti..
Ancak o şarkı dünyanın dilinde şu an.. Venceremos.. Venceremosss

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serhan Asker Arşivi