Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Polonya miktarı artırdı

Nazi işgali altındaki Polonya’da 3 milyonu Yahudi altı milyona yakın Polonyalı hayatını kaybetmişti. Savaşın ilk büyük kurbanı olan Polonya şu anda AB içindeki en önemli ortağı olan komşusundan tazminat almakta ısrarlı. Almanya şimdilik alttan alıyor.

Çok uzun zamandır dillendiriyordu bunu Polonya yönetimi ama ilk kez ciddi olarak girişimde bulundu. İkinci Dünya Savaşı’nda ülkeye verdiği zararlardan ötürü Almanya’dan 1,1 trilyon dolar savaş tazminatı istiyor.

Haklı bir istek. Çünkü Nazi işgali altındaki Polonya’da 3 milyonu Yahudi altı milyona yakın Polonyalı hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla savaşın ilk büyük kurbanı olan ülke şu anda AB içindeki en önemli ortağı olan komşusundan tazminat almakta ısrarlı. Konunun bir kaç yıllık geçmişi var. Polonya’nın sağcı hükümeti bu konuda hazırlıkları olduğunu daha önce duyurmuştu.

Almanya ödemeye başlamıştı

Polonya’nın zararı konunun ilk dile getirildiği 2004 yılındaki döviz değerlerine göre toplam 640 milyar dolar olarak tahmin ediliyordu. Almanya’nın 2012’den başlayarak Polonya başta olmak üzere savaş mağdurlarına toplam 89 milyar dolar ödediği ABD basınında yer almıştı.

Ancak Polonya hükümeti Nazilerin Polonya dahil farklı ülkelerde yol açtığı tüm zararları giderdiklerini söyleyen Almanya’nın iddia ettiği gibi ülkelerinde yol açtığı zararı tazmin etmediğini ileri sürüyor. Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözcüsü Ulrike Demmer, geçtiğimiz yıllarda yaptığı açıklamada "Almanya, siyasi, ahlaki sorumluluğu gereği Polonya da dahil olmak üzere genel savaş hasarı için önemli tazminatlar ödedi, hala Nazilerin yaptığı yanlışlar için tazminat ödemeyi sürdürüyor” demişti.

Konu trajik elbette. Nazi ilerleyişini durdurmak amacıyla 1944’de patlak veren Varşova Ayaklanması başarısız olmuş, Nazi Almanyası'nın ülkeyi işgali engellenememiş, Varşova’da 200 bine yakın insan hayatını kaybetmişti. Polonya hükümeti bir kaç yıl önce işte bu ayaklanmanın yıldönümünde Almanya’dan tazminat talebini dile getirmeye başlamıştı.

1953’de Polonya’nın sosyalist yönetiminin Almanya’dan istenecek tazminattan feragat ettiği biliniyor. Şimdiki Polonya hükümeti bunun Sovyetler Birliği’nin baskısı sonucu alınmış bir karar olduğu için yasadışı sayıldığını savunarak, 1990’larda iki Almanya’nın birleşmesinin ardından konunun yeniden incelenmesi gerektiğini de ileri sürüyor.

Şimdilik ılımlı seyrediyor

Konu iki ülke arasında hala çözülmüş değil. Şimdilik, özellikle Almanya, suçu da üstlendiği için, alttan alıyor. Diplomatik olarak da ılımlı bir söylemi var. Almanya hükümetinin Alman-Polonya işbirliğinden sorumlu yetkilisi Dietmar Nietan 1 Eylül'ün (1939’da Polonya’nın işgal edildiği gün) Almanya için bir suçluluk, bir utanç günü olmaya devam ettiğini, bu tarihin Almanya'nın işlediği suçların unutulmamasını defalarca hatırlattığını söyledi örneğin. Nietan “tarihimizin en karanlık bölümü” olarak nitelediği Nazi eylemlerinin ülkelerle ikili ilişkileri hala etkilediğini de belirterek, artık uzlaşmak gerektiğini söylüyor. Polonya’ya yönelik bu çağrının “Birleşik bir Avrupa’da ortak bir gelecek” oluşturma çabasının ifadesi olduğu belli.

Tabii Polonya’da sağcı hükümetin bu konuda samimi olmadığını düşünenler var. Bunlardan biri muhalif milletvekili Grzegorz Schetyna. Schetyna, girişimin 'bir iç siyaset oyunu' olduğunu belirterek ülkesinin Almanya’yla iyi ilişkiler kurması gerektiğini vurguluyor.

Tazminat isteği, hükümetin sağcılığı bir yana, haklı bir istek. O nedenle muhalif milletvekilinin Almanya ile iyi geçinme uğruna tarihsel trajedinin görmezden gelinmesini savunması doğru gelmiyor bana. Eğer istenen tazminat alınırsa, bunun “bir iç siyaset oyunu” olsa bile sonuçları açısından hayli iyi bir “oyun” olduğu da ortaya çıkacak.

Ancak Schetyna’nın da sözlerinde haklılık payı var; AB’nin fiili lideri durumunda olan Almanya Polonya’nın ticari ortağı olduğu gibi NATO’daki müttefiklerinden de biri. Tazminat talebi, en azından istenen miktar, kimi sorunlara yol açabilir AB içinde.

AB’nin Polonya’yı sık sık AB yasalarının dışına taşan tutumlarından ötürü uyarması boşuna değil. AB içindeki en tutucu ülke olan Polonya’nın AB anayasasının Hıristiyan temelli olması gerektiğini söylemesi de tepki çeken tutumlarından.

Ancak tazminat talebi elbette doğru.

Bakalım ne olacak?

İstenen miktar çok çok büyük.

Almanya bile sarsılabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi