Pandora Papers ismiyle sızdırılan belgelerde Türkiye'den kimlerin olduğu merak uyandırmıştı.
Rönesans Holding'in, ülkedeki vergilerden kaçınma amacıyla vergi cennetlerine 210 milyon dolar aktardığı yazılmış, şirket yaptığı açıklamada "Rönesans, hiçbir zaman yurtiçinden yurtdışına yerel ya da uluslararası mevzuata aykırı herhangi bir fon transferi yapmamıştır" demişti.
Mevzuata göre haklılardı. Çünkü yasaya rağmen sonrasında "atlanan" bir eksiklik dikensiz yollar açmıştı.
Bu gerçeği hukukçu, yazar Gürkan Çakıroğlu'ndan öğrendim. Devamındaki birkaç okuma büyük resmi ortaya koydu.
Başlayalım.
1- Offshore şirketlerin kurulması Türkiye'de bir suç kategorisi değil.
2- Bu yola başvuranlardan yine de vergi alabilmek mümkün.
Peki neden bu vergi alınmıyor?
13 Haziran 2006 gününe gidelim. O tarihte Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesi düzenlenmişti. Böylece Türkiye, herhangi bir kuruluş veya kişinin, vergi cenneti olarak kabul edilen ülkelere para transferi yapması durumunda vergi alabilecekti.
Şartlara göre yüzde 10'dan yüzde 30 oranına dek üstelik...
O halde Türkiye bu yola başvuran şirketlerden neden vergi alamadı?
Çünkü bir "atlama" vardı.
Yüzde 30'a varan oranda vergi kesebilmek için Bakanlar Kurulu kararıyla idarenin bir kalem oynatması gerekiyordu.
15 yıl geçti, kimsenin kılı kıpırdamadı.
2018'deki KHK ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu konuda tek yetkili oldu.
Peki yıllarca üzerinden "atlanan" neydi?
Kanuna gidelim.
Kurumlar Vergisi Kanunu 13/1-2'nin ikinci bendi "Cumhurbaşkanınca ilan edilen ülkelerde ve bölgelerde" ifadesini içeriyor.
Kanunun 30/7 maddesi de aynı "anahtarı" veriyor:
"Cumhurbaşkanınca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılacaktır."
Ne kadar açık, öyle değil mi?
Özetle; bu hükmün uygulanabilmesi için vergi cenneti kabul edilen ülkelerin Cumhurbaşkanı tarafından açıklanması gerekiyordu.
Açıklansaydı; yıllar boyunca bambaşka bir önlem uygulanmış ve yığınla vergi geliri devletin kasasına girmiş olacaktı.
Şimdi soru şu...
Cumhurbaşkanı, gündemdeki Pandora Papers için bu imzayı gecikmeli de olsa atar mı?
Türkiye'den vergi cennetlerine yasal geçiş imkanı sunan boşluk giderilir mi?
Vergi geliri sağlanır mı?
Pandoranın kutusu Erdoğan'ın bir imzasına bakıyor.
Zira bu "imza", muhalefetin seçim vaatleri arasına girecek cinsten.