Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Mısır'da Sisi Yine Favori

Sonucu belli olsa da Mısır seçimleri dünyanın ilgisini çekiyor tabii. Hüsnü Mübarek diktatörlüğüne son veren Arap Baharı’ndan sonra demokrasi beklentisinin yerini hızla bir başka diktatörlüğün alması ilgi çeker elbette. Mısır, onca pohpohlanan “Arap Baharı”nın, patlak verdiği hiçbir yerde demokrasi üretmediğinin en iyi örneğidir.

“Demokratik yollarla” seçilmesine rağmen demokrasiden nasibini almamış olan İslamcı Müslüman Kardeşler’in Cumhurbaşkanı Muhamded Mursi, Savunma Bakanlığı’na atayıncaya kadar adını bilen pek azdı Abdülfettah el Sisi’nin. Tahrir Meydanı’nda laik kitlelerin devrimini çalıp Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğundan beri dünyanın tanıdığı biridir artık. ABD’yle, Batı’yla, - elbette İsrail’le de- ilişkilerini iyi tuttuğu için “modern dünyada” çok “makbul” görülmüştür.

SÖZÜNDE DURMADI

Sadece Müslüman Kardeşleri boğmakla kalmayıp ülkede her türden muhalefeti bastıran, cezaevlerini on binlerce siyasi mahkumla dolduran Sisi, 2017’de CNBC'ye yaptığı açıklamada "Mısırlıların isteğine karşı çıkıp bir gün bile cumhurbaşkanı olarak kalmak bana uygun değil. Televizyonda olduğum için böyle konuşmuyorum. Bunlar benim sahiplendiğim prensipler" demesine rağmen üçüncü kez adaylığını koydu.

Özgür, adil olmayan seçimlerde zafer kazanacak elbette, çünkü ciddi rakiplerin aday olmasını engelledi, hem askeri hem güvenlik aygıtını kendi etrafında konsolide etti, en azından bu on yılın sonuna kadar iktidarda kalmasını sağlayacak anayasal değişiklikleri gerçekleştirdi. Ama yine de kolay bir başkanlık dönemi olmayacak bu. Nedeni şu; dokuz yılı bulan iktidarı ciddi ekonomik zorluklar getirdi. Henüz ona karşı isyan decek durumda olmasa da halkın mutsuzluğu her geçen gün artıyor.

Bu sorunlar karşısında benzerleri gibi Sisi de ucuz, popülist milliyetçiliğe dayadı sırtını. Ülkenin kurtarıcısı gibi göstermek için orduyu yollar, tüneller ile kamu alt yapılarının onarımında kullandı. Sisi, bağımsızlıkçı Arap solcusu Cemal Abdül Nasır'ın yabancıların eline geçmemesi için kamulaştırdığı Süveyş Kanalı'nın 8,5 milyar dolar bütçeyle genişletilmesi, Kahire dışında da 60 milyar dolar harcayarak yeni bir idari başkent inşa edilmesi gibi projelerle halkı kendisiyle ordu etrafında toplamaya çalıştı.

ZENGİNLER DAHA ZENGİN OLDU

Başarılı olduğu alan gayri safi yurtiçi hasılada (GSYİH) yılda yaklaşık yüzde 5'lik bir büyüme sağlamış oluşu. Ancak bunun toplumun en yoksul kesimine yansıması asgari düzeyde kaldı. Sisi’nin bu milliyetçi/popülist politikasından en çok zaten zengin olan müteahhitler, sanayiciler, orduyla bağlantılı küçük bir azınlık yararlandı. Dahası, bu pahalı projeleri finanse etmek için yaklaşık on yıldır ağırlıklı olarak uluslararası borçlanmaya giden Mısır’ın, 165 milyar dolar dış borçu var. Sisi döneminde dört katına çıkan bu rakam şu anda ülkenin GSYİH'sinin yaklaşık yüzde 90'ını oluşturuyor.

Ülkenin en büyük gelir kaynağı olan turizm, COVİD-19 pandemisi nedeniyle bir kaç yıl boyunca kelimenin tam anlamıyla çökünce ülke döviz krizine girdi. 2022 sonunda yabancı sermaye yükselen faiz oranlarıyla daha düşük riskli Batı piyasaları lehine Mısır'dan yavaş yavaş çıkmaya başladı. Rusya-Ukrayna savaşının da Mısır ekonomisi üzerinde büyük etkisi oldu. Çünkü ülkeye gelen turisitlerin yaklaşık üçte birini bu iki ülke vatandaşları oluşturuyor. Mısır’ın ekmek üretiminde kullandığı tahılın yüzde 80’ini de bu ülkelerden temin ediliyor.

Asıl felaket Sisi yönetiminin geçen Aralık ayında, yani bir yıl önce IMF’ye başvurmak zorunda kalmasıydı. IMF’nin 3 milyar dolarlık yardım için koştuğu şartlar devlete ait malların azaltılması,ordunun ekonomiye müdahalesinin en aza indirilmesi, para biriminin devalüe edilmesiydi. Bu, devalüe, özellikle gıda fiyatlarında zaten yüksek olan enflasyonu daha da arttırdı. Bu durum, nüfusun yüzde 60'ını oluşturan, geçimlerini sağlamak için büyük ölçüde sübvansiyonlu ekmeğe bağımlı olan ülkenin yoksullarına orantısız bir şekilde zarar verdi.

Ama Sisi, her popülist politikacının yaptığı gibi milliyetçi söylemlere başvurdu tabii. "İlerleme, refah, kalkınma açlıkla, yoksunlukla da gelse, Mısırlılar ilerlemeden uzak durmayacaktır" dedi örneğin.

Sisi bey kolay bir “zafer” kazanacak, kuşku yok. Ama onu ileride pek de iyi günler bekliyor değil.

Üçüncü kez aday olup kazandığına pişman olacak.

Göreceksiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi