Türkiye inanılmaz bir dönem yaşıyor. Bütün mal ve hizmetler üç ayda yüzde yüzün üzerinde zamlandı…
Mazot dün itibariyle 40 lirayı geçti… Benzin 40 liranın kapısını çaldı…
Gerisini söylemeye gerek yok. Mayıs ayından bugüne yüzde yüz zam yemeyen ürün yok…
Soru şu…
Neden böyle oldu?
İktidar mayıs ayına kadar sıktı da sıktı, sahte cennet yarattı. Seçimi kazanınca zincirleri boşaltı. Enflasyon patlasa da hayat pahalılığı çekilmez hale gelse de nasıl olsa seçmen bana oy veriyor mantığıyla rahat hareket ediyor. Vergi artışlarıyla bütçeyi toparlamaya çalışıyor. Seçimi kazanmak için harcadığı paraları halktan tahsil ediyor…
Peki ya muhalefet ne yapıyor?
Seyrediyor!..
Gıkını çıkarmıyor; yeter ya insanlar yarı aç yatıyor diye bağırmıyor… Seçimi kazanmak için harcadığınız paraları emekliden/yoksuldan çıkartamazsınız diye haykırmıyor.
Neden?
DEVA, Gelecek, Saadet, DP toprak altı oldu… Alacaklarını aldılar, istedikleri sayıda milletvekilini kopardılar, huzura erdiler…
Onların derdi ülkeyi demokratik bir düzene kavuşturmak değil, siyasi hayatlarını bir şekilde sürdürmekmiş!..
CHP ise kendi derdine düştü. ‘Kılıçdaroğlu kalacak mı gidecek mi, karşısına aday çıkacak mı çıkmayacak mı, Özgür Özel aday olursa delegelerden destek alır mı alamaz mı’ meselesiyle meşgul…
Ülkeyi görecek halleri yok…
İyi partinin de hali farklı değil… Akşener, 2018 seçimlerinden daha düşük oy almasının faturasını birilerine kesme derdinde. Onlar da CHP gibi zamlarla, halkın perişanlığıyla, emeklinin ızdırabıyla ilgilenecek moralde değil.
İyi Parti düştüğü kuyudan çıkmanın yollarını arıyor. Debeleniyor…
Yeşil Sol Parti desen komada. Seçim şokunu atlatamadı…
Arkanıza yaslanın düşünün… Çayın bile üç ayda yüzde yüz zamlandığı bir ülkede Tayyip Erdoğan muhalefette olsa ne yapardı?
Bülent Ecevit…
Süleyman Demirel…
Necmettin Erbakan…
Olsa ne yaparlardı?
Demirel’in tabiriyle gök kubbeyi iktidarın başına yıkarlardı.
Erdoğan muhalefette olsaydı; 81 ili ayağa kaldırır, 81 ilde eş zamanlı mitingler düzenlerdi. Her gün en az iki ilde pahalılığı protesto mitingleri yapardı. Seçim yeni bitti diye bakmaz insanlara zulüm ediyorsunuz diye meydanlara çıkardı.
Hele önünde yerel seçim varsa…
Hükümeti zangır zangır salladı. İktidarın milletvekillerini sokağa çıkamaz, İktidarın yazarlarını kalem oynatamaz hale getirirdi.
Sadece Erdoğan değil…
Ecevit de olsa aynısını yapardı, Demirel de olsa aynısını yapardı…
Kılıçdaroğlu yapmıyor…
Akşener yapmıyor…
Diğerlerinin umurunda değil…
Hal böyle olunca tek kişilik hükümet (Erdoğan) düz ovada at koşturuyor. 14 uçaklı 125 bin makam araçlı Ankara saltanatının devam etmesi için nasıl olsa muhalefet yok, karşı çıkan yok mantığıyla basıyor zammı…
Hadise budur!..
