Devlet tahvili faizinin hokus pokusla düşmesinin öyküsü

Merkez Bankası’nın faizini talimatla düşürmek kolay, elinizden geliyorsa piyasanın faizini düşürsenize!

Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 19’dan 14’e düşüren iktidarı düne kadar böyle eleştiriyorduk. Gerçekten de Cumhurbaşkanı’nın “Faiz neden, enflasyon sonuç”, “Nass ortada duruyorken sana, bana ne oluyor” vb. sözlerinden vazife çıkaran Merkez Bankası politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e indirmiş ama devlet tahvili ve kredi faizleri düşmemiş, daha da yükselmişti.

Ortaya bankaların Merkez Bankası’ndan yüzde 14’le borç alıp yüzde 25’le devlete, yüzde 30’la şirketlere satması gibi abuk bir durum çıkmıştı. Ekonominin içinde bulunduğu trajikomik durumun son örneğiydi bu.

Ama birdenbire bir mucize oldu ve pazartesi 10 yıllık devlet tahvilinin faizi 79 baz puan düşerek yüzde 21.57’ye indi. Gerileme dün de sürdü ve tahvil faizi yüzde 20’nin de altına düştü. Tahvil faizindeki düşüşü gösteren grafiğe bakalım (Kaynak BloombergHT):

Tahvil faizi düşmüş mü, düşmüş. Ekonomi yönetimi, “Merkez Bankası’nın faizini talimatla düşürmek kolay, elinizden geliyorsa piyasanın faizini düşürsenize!” diye çemkiren “mandacı ekonomistlere” gereken cevabı vermiş oldu. Ağzımızın payını aldık.

Peki ama bu mucize nasıl oldu?

Tahvillerde fiyatla faiz (getiri) ters hareket eder. Bir tahvile yüksek talep gelince faizi düşer. Öyleyse Türkiye Cumhuriyeti’nin tahvilleri büyük bir ilgi ortaya çıkmış olmalı. Türkiye ekonomisinde bizim fark etmediğimiz bir düzelme mi var? İşlerin iyiye gideceğini, geleceğin parlak olduğunu, buna bağlı olarak Hazine tahvillerinin daha da değer kazanacağını düşünen yatırımcılar şimdiden pozisyon mu alıyor?

Yok canım, ortada bir illüzyon, bir finansal sihirbazlık vakası var. Daha önce “Aktif rasyosu” diye bir şey icat ederek bankaları daha fazla kredi vermeye zorlayan, ihracatçıya döviz gelirinin yüzde 40’ını Merkez Bankası’na satma zorunluluğu getiren, daha sonra bunu yüzde 70’e çıkaran ekonomi yönetimi yine hokus pokus yaptı.

Bankalara bir yazı gönderen Merkez Bankası, döviz mevduatı karşılığında vadesine en az 4 yıl kalan ve en az 5 yıl vadeli olan sabit faizli devlet tahvilleri tutmaları gerektiğini bildirdi. Bu karar el mecbur bankaları uzun vadeli devlet tahvili almaya zorladı. Bir anda ortaya büyük bir talep çıkınca tahvil faizleri düştü.

Yani emir demiri, pardon faizi kesti. El çabukluğu marifet. Bu numara karşısında şapka çıkarmamak imkansız. Sihirbazı alkışlayalım lütfen.

Aslında karşımızda bir sihirbaz değil, kısa vadeli vur kaçlara, herkesi düşman görüp terse düşürmeye, aşırı müdahaleci mikro yönetim anlayışıyla herkesi ve her şeyi mekanik biçimde yönetmeye odaklı bir akıl var. Bu akıl, şeytan taşlama odaklı siyasal İslamcı zihniyetle buluşunca ortaya böyle hokus pokuslar çıkıyor. Gözler bir süreliğine göz boyanıyor, faiz, dolar düşüyor.

Sonra bunun bir gerçek değil illüzyon olduğu kısa sürede anlaşılıyor ve hop yeniden fırlıyor.

Kim bu illüzyonist? Ekonomi yönetimine, “Bakın tahvil faizi de düştü” dedirten hokus pokusları kim yapıyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barış Soydan Arşivi